Anne Karnındaki Bebeği Aylarca Tok ve Sağlıklı Tutan 'Plasenta' Nedir? İşte Plasenta Hakkında 11 Enteresan Bilgi

7
2
1
0
0
Anne karnında bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayan plasentayı hepimiz bir yerlerden bir şekilde duymuşuzdur. Peki plasenta tam olarak nedir?

Plasenta, hamilelik sürecinde rahim bölgesinde gelişen bir dokudur. Plasenta bu süreçte anne karnındaki bebek için oldukça sıkı çalışır. Bebek için oksijen ve besin sağlamak, kandaki istenmeyen maddeleri dışarı atmak plasentanın görevleri arasında yer alır. Bebek için hayati önem taşıyan bu doku, çoğunlukla rahmin üstünde ya da yanlarında bulunur.

Peki plasental problemler neden ortaya çıkar? Plasenta üzerinde gerçekleşen değişimler birçok faktörden kaynaklanıyor olabilir. Annenin yaşı, çoğul hamilelik, ameliyat geçmişi, madde bağımlılığı, karın travması, yüksek kan basıncı ve kan pıhtılaşma bozukluğu bu faktörler arasında sıralanabilir. Plasentanın iç ya da dış etkenler sebebiyle hasar alması erken doğum, sezaryen ya da ağır kan kaybı gibi sonuçların doğmasına da sebep olabilir.

Plasental problemleriniz olabilir mi? Bu semptomlara dikkat edin!

plasenta problemi

Doğum öncesi ya da sonrası plasental problemlerin açığa çıkması anne ve bebek için ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu sebeple hamilelikte vücut takibinin iyi yapılması gerekir. Karın ağrısı, rahmin çok sık kasılması, vajinal kanama ve ağır sırt ağrısı semptomları ile karşılaşıyorsanız doktorunuza başvurmanızı öneriyoruz.

Plasentada yaşanabilecek sorunların direkt olarak önüne geçmek pek mümkün değildir. Fakat hamilelik süresince düzenli doktor kontrolüne gitmek ve sigara gibi zararlı maddeleri vücudunuzdan uzak tutmak uygulayabileceğiniz hızlı çözümler arasında sıralanabilir.

‘Bebeğin Eşi’ plasenta hakkında bu duyduklarınız sizleri çok şaşırtacak.

plasenta hakkinda ilginc bilgiler

Bebeklerin anne karnındaki yaşamını sağlayan plasenta dokusu, görevleri ile bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Plasentanın gizem dolu yolculuğuna hazır mısınız?

Plasentanın oluşumu

Plasenta Oluşumu

Spermin yumurtayı dölleyerek zafere ulaştığı bu hikayeyi hepimiz biliyoruz. Peki ya plasenta bunun neresinde? Sperm tarafından döllenen yumurta ikiye, dörde ve ardından sekize bölünerek büyümeye başlar.

Bu büyüme evresinde ise besin ihtiyacı açığa çıkar. İhtiyaç duyulan besinin kaynağı ise ‘anne’dedir. Bir grup embriyo hücresi annenin sağladığı besinleri alabilmek için plasentayı oluşturur.

Plasentanın yapısı: nasıl gözükür?

Plasentanın Yapısı

Plasentanın nasıl gözüktüğünü hiç merak ettiniz mi? İnsanlarda 22 cm uzunluğunda olan bu doku yaklaşık 2-2.5 cm kalınlığına sahiptir. 500 gram ağırlığındaki bu geçici organ, genellikle kırmızı ve mavi renklerdedir.

Fetüs ile plasentayı birbirine bağlayan kordon ise yaklaşık 60 cm uzunluğundadır. Disk şeklinde gözüken insan plasentası ise diğer memelilerde farklılık gösterebiliyor.

Plasenta kan akışı sağlar mı?

Plasenta ve Kan Akışı

Plasenta gebelik hormonlarının salgılanması ile görevlidir. Sadece hamilelik sürecinde oluşan bu geçici organ anne ve bebek arasındaki iletişim aracıdır. Plasenta ile anne ve bebek arasında madde alışverişi sağlanır.

Madde alışverişi sırasında ise sanılanın aksine kan değişimi gerçekleşmez. Aradaki hücre bariyeri sayesinde annenin ve bebeğin kanları karşılaşmaz ya da temas etmez. Bu mekanizma sayesinde annenin bağışıklık sistemi bebeği tanır ve kabul eder.

Anne ve bebeğin iletişimi: plasental geçiş

Plasental Geçiş

Plasenta dokusu, annenin hamileliğini fark etmesini beklemeden bebeği beslemeye başlar. Bu sebeple zararlı maddeler de anneden bebeğe aktarılabilir. Plasental geçişin başlaması ile besin, oksijen ve su aktarımı devreye girer.

Plasental geçişte aktarım iki taraflıdır. Bebek, vücudunda oluşan karbondioksit gibi zararlı maddeleri plasenta ve kordon yardımı ile anneye iletir. Yani kendi organları oluşana kadar plasentayı akciğer, karaciğer ve böbrek olarak kullanır.

Rahim içerisinde kısa bir yolculuk

rahim icerisinde yolculuk

Plasentanın rahmin yanlarında ya da üstünde yer aldığını sizlerle paylaşmıştık. Peki ya yer değiştirebildiğini söylesek? Hamileliğin ilk evrelerinde plasenta dokusu, rahmin alt kısmına yani ağız kısmına yakın olarak konumlanabilir.

Hamileliğin ilerleyen sürelerinde ise rahimde gerçekleşen büyüme ile üst kısımlara doğru hareket eder. Bu yer değişikliğinin yaşanması için ise hamileliğin 24. haftasını beklemek gerekir.

Plasental komplikasyonlar: plasenta previya ve plasenta akreata

Plasenta Previya

Plasenta previya, plasentanın rahmin altına yerleşerek rahim ağzını kapatması olarak tanımlanabilir. ‘’Önde gelen plasenta’’ sorunu aşırı kanama riski sebebiyle anne ve bebeğin hayatını riske atabilir.

Plasenta akreata ise plasentanın rahim duvarına yapışmasıdır. Hiçbir belirti göstermeyen bu problem ultrason yolu ile açığa çıkabilir. Önlenmesi mümkün değildir. Bu sebeple tanı konulduktan sonra doğum öncesi ve sonrası için gerekli önlemlerin alınması gerekir.

Plasenta yaşlanması

plasenta yaslanmasi

Plasenta kireçlenmesi olarak da bilinen bu durum plasenta üzerinde bulunan beyaz alanların genişlemesidir. Hamilelik sürecinde sigara gibi yabancı maddelerin kullanılması plasenta yaşlanmasına sebep olabilir.

Sigara kullanımı; doğum sonrası aşırı kanama, düşük, erken doğum ve plasenta yırtılması gibi birçok soruna da yol açabilir.

Plasentanın tıpta kullanım alanları

Plasentanın kullanım alanları tıp camiasında sayısız tartışmalara yol açmıştır. Günümüzde ise çeşitli hastalıkların tedavisinde plasentanın kullanıldığı bilgisi paylaşılmıştır.

Yanıkların tedavisinde, bazı göz hastalıklarında ve vajinası gelişmemiş kadınlarda vajina oluşturmak için plasental zarlar kullanılmıştır. Fakat bu kullanımların sınırlı sayıda olduğunu belirtmeden geçmeyelim.

Plasentanın kültürlerdeki yeri

Plasentanın Kültürdeki Yeri

Plasenta, hamilelik ile ortaya çıkar ve doğum ile vücuttaki ömrünü sonlandırır. Hamileliğin kutsallığına inanan eski toplumlar, plasentayı da mucizevi bir yapı olarak görmüştür. Bu sebeple plasentaya özel birçok ritüel doğmuştur. Batılı toplumlar plasentayı dini faktörlerle ilişkilendirerek yakmıştır.

Bazı toplumlarda ise plasenta, bebeğin kardeşi olarak kabul edilmiş ve evin yakınına gömülmüştür. Doğu kültürlerinde ise plasentanın onarıcı gücüne inanılmıştır. Bu nedenle anne karnından çıkan plasentalar kurutularak tüketilmiştir. 

Plasentafaji: plasenta tüketimi nedir?

plasentafaji

Memeli hayvanlarda sıkça görülen doğum sonrası plasentanın yenmesi son dönemlerde insanlar arasında da popüler hale gelmiştir. Medyada sıkça karşımıza çıkan bu olay bazı kültürlerde uzun yıllardır varlığını sürdürmektedir. Peki plasentanın yenmesi sanıldığı gibi olumlu etkiler doğuruyor mu?

Plasenta yemenin anne sağlığına herhangi bir olumlu katkı sağladığı gözlemlenmemiştir. Doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırdığı düşünülen plasenta tüketiminin arkasında çok büyük riskler barındırdığını da söylemeden geçmeyelim. Hiçbir etkisinin olmamasının yanında plasenta tüketimi ile birçok tehlikeli bakteri ve virüsün bulaşma ihtimali de oldukça yüksektir. 

Tek yumurta ikizleri aynı plasentayı paylaşabilir.

Tek Yumurta İkizleri Aynı Plasentayı Paylaşabilir

Çift yumurta ikizlerinde iki farklı yumurtanın döllenmesi ile iki farklı plasenta gelişir. Fakat tek yumurta ikizlerinde bu durum oldukça ilginç bir hal alabilmektedir. Plasentanın döllenmiş yumurtanın bölünmesinden sonra oluşması tek yumurta ikizlerinin aynı plasentayı paylaşmasına yol açabilir.

Plasenta anne ve bebeği birbirine bağlayan bir yaşam çizgisidir. Bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayan plasenta, aslında anne ve bebek arasındaki ilk iletişim aracıdır. Yapılan tüm bilimsel araştırmalara rağmen plasenta dokusu hala sayısız gizem barındırmakta. Geçici bir organ plasenta, paraşütü andıran görünümü ile hamilelik sürecinde anneye eşlik eder. Her hamilelikte yeniden oluşur ve amacını gerçekleştirdikten sonra vücudu terk eder. Anne ve bebek arasındaki ilk temas, sizce de çok ilginç, değil mi?

7
2
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
7
2
1
0
0