'Pseudomonas aeruginosa', hastanelerde yaygın olarak görülen ve hastane enfeksiyonlarının başlıca sebebi olan patojenin ismidir. Oldukça tehlikeli olan bu bakteri, zatürre ve menenjit gibi hastalarda ciddi enfeksiyonlara yol açabilir.
Bu bakteri, enfeksiyonun ilk aşamaları boyunca hem dokuya yapışmaya hem de yayılmaya çalışır. Enfeksiyon ilerledikçe de davranışını yeniden düzenleyen bakteri, kalıcı olarak yerleşmeye ve bağışıklık sisteminden saklanmaya çalışır. Bu da Pseudomonas aeruginosa'nın ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor.
Bakterinin sömürge stratejisini inceleyen uzmanlar, önemli bulgulara imza attılar. Basel Üniversitesi'ndeki araştırmalarda görev alan Prof. Urs Jenal, 'P.aeruginosa'nın stratejisini şöyle açıklıyor: "Patojen, her bölünme sırasında iki ayrı hücre tipi üretiyor. Bunlardan biri saldırı özellikleri bulunan bir hücreyken diğeri ise yayılmaya yönelik özellikler taşıyan bir hücre. Bu iki hücre tipi, bakterinin dokular üzerinde hem etkili bir biçimde hem de hızlı bir şekilde yayılmasını sağlıyor."
Asimetrik hücre bölünmesi olarak da bilinen bu süreç, basit bir iş modelinden yararlanıyor: önce yerleş, sonra büyü, son olarak yayıl. Bununla birlikte 'P.aeruginosa'nın asimetrik bölünme için bir sınırı var. Bakterilerin birkaç asimetrik bölünmeden sonra simetrik bölünmeye dönüş yaptığı gözlemlendi. Bu dönüşüm ile davranışı değişen bakterinin sayısı, bulunduğu bölgelerde gittikçe artıyor. Strateji değişikliği yaşayan bakteri, kalıcılığını sağlamlaştırmak ve bağışıklık sistemine yakalanmamak için bu stratejiye geçiş yapıyor.
Jenal Laboratuvarı'ndaki araştırmacılara göre bu kolonizasyon stratejisi; taş, duş, bardak gibi nemli bölgelerde yaşayan tüm bakterilerde bulunabiliyor. Uzmanlar bu bölgelerin temiz tutulması ve bu tarz bölgelerde dikkatli olunması konusunda uyarıyor.