Fransız otomobil devi Renault, şimdilerde Clio ve Megane gibi modellerle ülkemizdeki tüketicilerin favorisi konumunda. Ancak şirket, bundan yıllar önce de Türkiye'de çok satan modellere sahipti. Örneğin Renault 12 ve Renault Toros, 2000'lerden önce Türkiye'deki en popüler otomobiller arasında yer alıyordu.
Renault'un 12 ve Toros modelleri, üretildiği yıllar için benzersiz özelliklere sahiplerdi. Renault, 12 itibarıyla yeni bir tasarıma geçmiş, pek çok markanın sunmadığı donanım özelliklerini tüketicilere ulaştırmıştı. 12'nin üzerine inşa edilen Toros ise daha sağlam yapısıyla en az 12 kadar ilgi görmeyi başarmıştı.
İlk Renault 12, 1964 yılında görücüye çıktı.
Renault mühendisleri, 1964 yılında birkaç adet Renault 12 üretip, bu araçları Fransa sokaklarında göstermeye başladılar. Standartların dışına çıkan bir tasarım ve stepne gibi özellikler, Renault 12'yi daha ilk günden ilgi çekici hale getirmişti. 1969'da gerçekleştirilen Paris Motor Show etkinliklerinde resmen tanıtılan ve sipariş almaya başlayan Renault 12, 1.3 litrelik dört silindirli motora sahipti. 54 beygir gücündeki otomobilin ön frenleri disk, arka frenleri ise kampanaydı. 415 litrelik bagaj hacmine sahip olan Renault 12, sektörün kurallarını adeta baştan yazıyordu.
Tanıtıldıktan 2 yıl sonra, 1971'de Türkiye'de de üretilmeye başladı.
Renault için bugüne bile üretim yapan Oyak, 1971 yılında 12 üretimine resmen başladı. Üretilen modellerin bazıları Türkiye'de satılırken, bazıları ise Orta Doğu ülkelerine ihraç edildi. Yıllar içerisinde çeşitli versiyonlarla karşımıza çıkan otomobil, Türkiye'de 1983 yılında GTS isimli versiyonla ses getirdi. Renault 12 GTS'nin iki benzersiz özelliği vardı. Bu özellikler klima ve elektrikli camlardı. 1984'de TS, 1989 yılında ise TS, TSW ve TX versiyonları için üretimi durduran Renault, kısa bir süre sonra da Toros'u piyasaya sürdü.
Renault Toros (Dağ keçisi), Renault 12'nin modern ve geliştirilmiş bir versiyonuydu.
1989 yılının ikinci yarısı itibarıyla piyasaya sürülen Renault Toros, tıpkı 12 gibi sedan ve station wagon kasa tiplerine sahipti. Aracı dikkat çekici hale getiren şey ise sağlamlığıydı. Bu araba her türlü koşulda kullanılıyordu ve bu yüzden de "dağ keçisi" olarak anılıyordu. Ancak bu sağlamlık, konfordan büyük ödünün verilmesi anlamına geliyordu. Aracın hem direksiyonu hem de vites geçişleri çok sertti.
Açık konuşmak gerekirse 12, Toros'tan daha gelişmiş versiyonlara sahipti. Örneğin Renault 12 GTS'de elektrikli cam ve klima gibi özellikler bulunurken, Toros daha sade bir otomobildi.
Oyak sayesinde Türkiye'de de üretilen Toros, ulaşılabilir olması nedeniyle hem bireysel tüketiciler hem de devlet kurumları tarafından sıklıkla tercih edildi. Takvimler 2000'i gösterdiğinde ise Toros, Türkiye'de en çok satan yerli üretim otomobillerden bir tanesi haline gelmişti. 2000 yılı itibarıyla emisyon kurallarını karşılayamayan Toros, tarihin tozlu raflarına gömülmüş oldu.
Renault 12 ve Renault Toros'u anıyorsak; bu aracın dik kapı kolu kolunu unutmamamız lazım.
Hemen herkes, hayatı boyunca bu garip kapı kolunu bir kez bile olsa tutmuştur.
- Kaynaklar: Secret-Classis, Losange Magazine, Wikipedia