Pandemi ile mücadele dört koldan devam ediyor. Bir yandan aşılama çalışmaları devam ederken bir yandan da normalleşme için adımlar atılmaya çalışılıyor. Yaklaşık bir aydır renk haritasına göre normalleşme adımları atılıyor.
Normalleşme sürecinde insanların hafta sonları dışarı çıkabildiği illerde genel olarak vaka sayıları artıyor. Türkiye haritasında şehirlerin renkleri değiştikçe vatandaşlarımızın göstermesi gereken dikkatin ve çabanın seviyesi de artıyor.
Çok yüksek riskli bölgeler nüfusun büyük kısmını barındırıyor
14 Şubat tarihindeki ilk haritaya göre Türkiye nüfusunun yaklaşık %10'luk az bir kesimi çok yüksek riskli bölgelerde yaşıyordu. Şehirlerin risk seviyeleri değiştikçe bu oran da arttı ve 19 Mart tarihinde ise %60'ı buldu. Çok yüksek riskli bölgelerde yaşayan kişi sayısı 49,8 milyon oldu.
İlk harita açıklandığında yaklaşık 40 milyon kişi yüksek risk bölgelerinde yer alıyordu. Bu sayı 22,2 milyona düşmüş olsa da bunun sebebi şehirlerin risk seviyesinin artması. Toplamda 72 milyon vatandaşımız riskin çok yüksek ya da yüksek olduğu illerde hayatını devam ettiriyor.
Geri kalan 11 milyon vatandaşımız ise orta risk ve düşük risk grubundaki illerde yaşıyor. Orta riskli illerde yaşayan kişi sayısı 2,7 milyona kadar düşmüş durumda. 8,3 milyon kişi ise düşük riskli olarak kabul edilen bölgelerde ikamet ediyor.
Çok yüksek risk bölgesinde yaşayanların sayısı 6'ya katlandı
Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı verilerden yola çıkılarak hazırlanan grafikte, Riskli bölgelerde yaşayan kişilerin sayısının, ilk baştaki kişi sayısının 6 katından fazlaya ulaştığı göze çarpıyor. Bu değişim yalnızca 33 günlük bir sürecin ardından gerçekleşti.
Aşılama çalışmaları da bir yandan devam ediyor olsa da koronavirüs pandemisinin bir süre daha hayatımızın bir parçası olacağını kestirmek zor değil. Pandemi sona erene kadar kendimizi ve çevremizi korumamız gerekiyor.