İlk doktor Hipokrat’ın döneminden beri bütün doktorlar, iç kanamalar ve iç hastalıklar konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. İnsan gözlerinin doğrudan vücut içini göremiyor oluşuna bir de şu an geçerliğini koruyan tıbbi görüntüleme seçeneklerinin işlevsizliği ekleniyor.
Şüphesiz ki modern tıbbın gelişimiyle birlikte hayatımıza giren röntgen ve ultrason teknolojileri, doktoralara birçok konuda yardımcı oldular. Ancak tüm bu görüntüleme sistemlerinin ötesinde bir doktorun hasta kişinin vücudunu eş zamanlı olarak izleyebileceğini düşünün, çünkü bu artık mümkün.
Benzeri görülmemiş bir hız ve çözünürlükle iç sistemleri takip edebilen yeni bir hibrid görüntüleme teknolojisi geliştiren araştırmacılar, kan akışı, lenf dolaşımı ve hatta nöronların sinapslarını bile canlı bir şekilde gözlemleyebildiklerini dile getiriyorlar.
SIP-PACT (Tek İmpulslu Fotoakustik Bilgisayarlı Tomografi) olarak adlandırılan teknoloji, daha net ve daha doğru bir görüntü oluşturmak için ses ve ışık dalgalarını birlikte kullanıyor. Teknoloji, iç hücrelerin ultrason dalgalarını yaymasına neden olan kısa ama çok etkili ışık patlaması göndererek çalışıyor. Yani hücrelerin milyonlarca küçük ve organik çan olduklarını hayal edin. Yankılanan ses dalgaları geri toplanarak tekrar görsel bilgilere aktarılabiliyor.
Ne yazık ki bu yeni sistem, şu an için sadece küçük hayvanlar üzerinde çalışıyor ve hala geliştirilmeye ihtiyacı var. İnsan vücudu ise şu an bu ses dalgalarıyla izlenebilmek için çok büyük. Ancak projeyi geliştiren Duke Üniversitesi araştırmacılarına göre bu durum kısa süre içerisinde değişebilir.
Hatta şu an için başta göğüs kanseri taraması ve beyin haritalaması için proje üzerinde geliştirme çalışmaları da devam ediyor. Yetişkin bir insanın saç teli kalınğındaki bir alanı saniyede 50 kareyle videoya kaydeden sistem, gelecek için umut vaadediyor.