1974 yılında, henüz genç bir mimar olan Erno Rubik, öğrencilerine üç boyutlu hareketi örneklemenin yöntemini ararken tahta ve kağıt kullanarak yaptığı küp blokları; lastik bant, tutkal ve ataşlarla tutturarak Macarca adı Buvös Kocka olan ‘Sihirli Küp’ü ortaya çıkardı.
Sonrasında tüm dünyada rubik küp adını alan bu ilginç icat, 2018 yılında 350 milyondan fazla satılarak dünyanın en ünlü oyuncağı haline gelmişti. Pek çok sanat çalışmasına ve filme de ilham olan Rubik Küp, genç beyinlerin bulmacayı en kısa sürede tamamlamaya çalıştığı bir dizi yarışmaya dahi sahip.
Küp: Hepimizin Bulmacası adlı yeni bir kitap kaleme alan rubik küpün mucidi Erno Rubik, oluşturduğu küpün inanılmaz başarısına herkesten daha çok şaşırdığını ifade ediyor. Rubik’e göre rubik küpün dünya çapında bir fenomen haline gelmesi, küpün kendisinden çok daha ilginç bir olaydı.
Erno Rubik bu nedenle Küp: Hepimizin Bulmacası adlı kitabın, rubik küpün neden ve nasıl bu kadar ünlendiğini ve insanların küpü neden bu kadar sevdiğini anlamaya çalıştığını belirtiyor. Zira günümüzde rubik küpün pek çok farklı versiyonu bulunuyor ve Küp, icadından bu yana geçen 46 yıllık süreye rağmen her yıl milyonlarca satmaya devam ediyor.
Bilmeyenler için hatırlatalım; rubik küpün altı farklı yüzeyi bulunur ve bu yüzeylerden her biri farklı renklere sahiptir. Yüzeyler, dokuz eşit parçaya bölünmüştür ve bu parçalar küpü döndürerek farklı yüzeylere taşınabilir. Bulmaca başladığında küpün üzerindeki renkler, farklı yüzeylere dağılmış haldedir ve ‘oyuncu’, her bir rengi ayrı bir yüzeyde toplamaya çalışır.
