Rüyalar, üzerine konuşması çok ilgi çekici bir konu; her neresinden ele alırsanız alın. Tabirler kadar ilginç olmasa da onlar kadar garip olan bir konuya, her insanın bir kere bile olsa mutlaka deneyimlediği bir fenomenden bahsedeceğiz bugün.
Rüyalarınızda; kovalandığınız, birini dövmeye çalıştığınız veya avazınız çıkana kadar bağırmaya çalıştığınız ancak bacaklarınızın makarna gibi olmasından dolayı koşamadığınız, kollarınızın jöle gibi olmasından dolayı yumruk atamadığınız ve ağzınızı sonuna kadar açıp ciğerlerinize doldurduğunuz havayı çığıramadığınız anlar var ya, işte onlar neden oluyor?
Önce kaslarımız ile ilgili olan, rüyada ‘yumruk atamama’ ve ‘koşamama’ sorunlarının sebeplerine dair açıklamalara değinelim;
- İlk açıklama, olayın fiziksel sebebini anlatıyor:
- Rüyadayken yumruk atamıyoruz çünkü vücudumuz, REM uykusu sırasındayken kendimize zarar vermememiz adına geçici olarak felç durumunda oluyor.
- İkinci açıklama ise biraz daha psikolojik:
- Rüyadayken yumruk atamayız çünkü bilinçaltımız bizi tutar. Rüyalarımızda karşılaştığımız tehditlerin çoğu, gerçek hayatta yaşadığımız problemlerin birer yansıması olduğundan onları alaşağı etmek konusunda yeteri kadar öz güven sahibi olamıyoruz. Yani gerçek hayatta aşamadığımız fiziksel tehditleri rüyada da aşamıyoruz.
Bir insanın fiziksel durumu, onun gerçek hayatta nasıl hareket ettiğini ve dolayısıyla nasıl yumruk attığını da etkiliyor. İnsan yumruk atacağı zaman beyinden bir istem gönderiliyor ve kol kasları sinirlerinden duyusal geri bildirim ile kol hareket ettiriliyor. Ancak fiziksel bir uyaran olmadan (yani rüyadaki gibi), beyin yumruğun ne kadar sert atılacağını ölçemiyor.
Yumruk attığımız zaman beynimiz, kolumuzun ağırlığını, sahip olduğumuz kas gücünü ve yumruğun değeceği rakibin yumuşaklığını hesaplar. Bu fiziksel veriler olmadan, yani REM uykusu halinde kısmen felç olmuşken, beynimiz atacağımız yumruğu sadece tahmin edebilir.
Beynin duyusal çıktıyı düzenleyen kısmı olan Talamus, yumruk hareketini tamamlamanız için gereken motor sinyallerinin iletimini ve ayrıca eklem hareketlerinin verilerinin algılanmasını kısıtlar. Bu yüzden de rüyadayken kolumuz jöleymiş gibi hissederiz.
Rüyada hızlı koşamamamızın sebebinde de benzer bir durum söz konusu.
Aynı yumruk atmakta olduğu gibi beynimiz, gerçek hayatta koşarken bacak kaslarımıza bir istem gönderir ve bacak kasları da duyusal geri bildirim sağlar. Yine aynı şekilde beyin, bacak kaslarınızın gücünü, ayağınızın değdiği zeminin sertliğini hesap ederek bacaklarınızın ne kadar ileri atılacağını hesaplar.
Ancak rüya durumunda, yani REM uykusundayken kısmen felç olduğumuz için yumruk atamamaya benzer bir şekilde fiziksel verileri tahayyül edemeyen beynimiz bir tahminde bulunur ve bu yüzden stabil sonuçlar elde edemez. Dolayısıyla bacaklarımız birer uzun haşlanmış makarnaymış gibi hissettirir.
Rüyada bağıramamayı ayrı ele alacağız; zira bu eylem, beynin farklı bir kısmı tarafından kontrol ediliyor. Ancak yine iki tür açıklama mevcut:
- Fiziksel açıklama:
- REM uykusundayken beynimizin konuşmayı kontrol eden bölgeleri, çok düşük bir aktiviteye sahip olurlar. Bu sebeple, istesek de bağıramayız veya düzgün cümleler kuramayız.
- Psikolojik açıklama:
- Gerçekte yaşadığımız durumların bizi bastırması, dolayısıyla kendimizi doğru bir şekilde ifade edemememiz sebebiyle bilinçaltımız rüyalarımızda da konuşarak aşmamız gereken engellere karşı düzgün konuşamamamıza, bağırarak sinirimizi boşaltamamamıza ve kendimizi ifade edemememize neden oluyor.
Rüya görürken REM uykusunda olduğumuzdan bahsetmiştik. Bu haldeyken beynimiz hâlâ aktif tabii ki, ancak beyindeki bazı bölgeler diğerlerine kıyasla çok daha az çalışıyor. Bu az çalışan bölgelerden ikisi, Broca ve Wernicke alanları olarak adlandırılıyor.
Bu iki beyin bölgesi, bizlerin konuşma ve okuma yetilerimizi kontrol ediyor. Dolayısıyla rüya gördüğümüz sırada karşımızdaki kişiyle konuşurken düzgün bir şekilde cümle kuramıyor, karşımızdaki engele bağıramıyor ve bir belgeyi okurken harfleri seçemiyoruz.
Yukarıda bu durumların psikolojik nedenlerini kısaca vermiştik, boşuna vermedik tabii ki:
Bu durumların sebeplerinin fiziksel açıklamalarını anlattık ancak bunlar aşılamayan sorunlar değiller. İşin çözümü, bu hareketleri yapamamanın psikolojik nedeninde yatıyor.
Bu tarz soruların cevaplarının insanlar arasında tartışıldığı bir forum olan Quora’da bir kişi, ‘rüyada yumruk atamama’ durumunu anlatıyor:
“Bir gün rüyamda karşımdaki tehdide yumruk atmam gerekiyordu ama bir türlü elimi sıkıp güçlü bir şekilde rakibime savuramıyordum ve bu durum beni öz güvensiz hale getirdi. Daha sonra bir boks kursuna yazıldım ve gerçekten yumruk nasıl atılır öğrendim. Bir süre sonra rüyamda benzer bir tehdit ile karşı karşıya kaldım ve bu sefer nasıl yumruk atmayı bildiğimden öz güvenim vardı ve sağlam bir kroşe geçirdim.”
İnsanların bu tarz soruların cevaplarını tartıştığı başka bir platform olan Reddit’te bir kişi, ‘rüyada bağıramama’ durumunu nasıl aştığını şöyle anlatıyor:
“Kabuslar silsilesine maruz kaldığım belirli bir dönemde, rüyalarımda tüm düşmanlarım, engellerim üzerime çullanıyordu. Bir türlü çığlık atıp yardım isteyemiyordum. Gerçek hayatta da çok fazla kendimi ifade etme becerisine sahip bir insan değildim.
Artık bu rüyalarım beni gerçekten yormaya başladı ve psikolojik destek almaya başladım. Doktorum bana problem yaratan engellerim ile konuşarak bunları çözmemi önerdi. Gerçekten de öyle yaptım, kendimi ifade etmeye başladım. Çok daha iyi hissediyordum. Uzun süre sonra gördüğüm benzer bir kabusta artık çığlık atabilmiş ve yardım isteyebilmiştim.”
Aslında bu arkadaşın yaşadığı olay, ‘lucid dreaming’, yani ‘berrak rüya’ olayına kayıyor.
İngilizcede ‘lucid dreaming’ olarak geçen, bizim ‘berrak rüya’ dediğimiz durum, en temel haliyle insanların uykularında gördükleri rüyalarda normale kıyasla daha fazla farkındalığa sahip olmasına deniyor.
Normalde REM uykusunda bilinç sahibi olmazlar ancak berrak bir rüya sırasında, insanlar bilinç sahibi olur. Dolayısıyla rüyanızda olanları kontrol etme yetisine kavuşurlar. Verilere göre insanların yaklaşık %55'i hayatlarında en az bir kere berrak rüya deneyimlemiş.
Sonuç olarak; olayları anlatan kişiler, rüyalarında takıldıkları engelleri aşmanın yolunu buldukları için rüyasında daha yüksek bir farkındalığa sahip olmuşlar.
Biri yumruğunu savurmayı öğrendiği için rüyasında bilinç sahibi olup bu eylemi gerçekleştirebilmiş, biri iletişim becerilerini geliştirip konuşmaktan korktuğu kişiler ile konuşabildiği için bilinç sahibi olup rüyasında bu eylemi gerçekleştirebilmiş… Tabii bunlar sadece bazı kişilerin deneyimleri olduğu için bir genelleme olarak düşünmemek gerekiyor.