Pek çoğumuz sıklıkla rüya görüyor olsak da nasıl bir rüya “gördüğümüzü” çok azımız tam anlamıyla hatırlayabiliriz. Rüyalar ile ilgili en şaşırtıcı şeylerden biri de rüyaların çoğunlukla görme ve işitme duyularına hitap etmesidir. Çoğumuz, sıklıkla rüya görmemize rağmen belki de hiçbir zaman rüyamızda bir koku duymadık.
Rüyalarda görüp duyabildiğimiz halde neden koku alamıyoruz?
Psikiyatrist Peter H. Knapp, 1956 yılında yayımlanan Sensory Impressions in Dreams’de koku ve tat alma duyularının bastırıldığını öne sürüyordu ve buna, aç olsak dahi mutfağa gidene kadar yemeğin kokusunu nadiren almamızla örneklendiriyor. Ayrıca Knapp’e göre koku alma duyusu daima açık olsa da zihnimizde bir kokuyu canlandırmak pek de kolay değil.
Hala tartışılan bir başka teoriye göre bilinçaltımızın bir oyunu olan rüyalarda anlamlı ya da anlamsız bir bütün oluşturmak için kokulara ihtiyaç bulunmuyor. Rüyanızda bir yangın görebilir, ateşin sesini duyduğunuzu düşünebilirsiniz ancak yangını bir bütün haline getirmek için kokuya ihtiyaç yoktur.Uyanır uyanmaz yataktan kalkarak rüyanızda ne gördüğünüzü, duyduğunuzu ve koku alıp almadığınızı kontrol edebilirsiniz
Peki rüyanızda bir koku duyup duymadığınızı nasıl anlayabilirsiniz? Bunun için öncelikle rüya görmeniz gerekiyor ki bunun için iyi bir uyku son derece önemli. Bu nedenle doğru zamanda ve doğru şekilde uyuduğunuzdan emin olmalısınız. Ayrıca uyandığınızda hemen kalkmak da son derece önemli. Uyandıktan sonra “beş dakika daha…” yatma isteği, yalnızca kokuları değil, tüm rüyanızı unutmanıza neden olabilir.
Bu, kanıtlanmış bir yöntem olmasa da bol bol su içmek, REM uykusu sırasında tuvaletinizin gelmesine ve uyanmanıza neden olabilir. Dolayısı ile rüyanızın tam ortasında uyanıp, olan biteni daha iyi hatırlayabilirsiniz. Tabi tuvalete koştururken koku duyup duymadığınızı unutmamanız gerekiyor.
