Su ve sabun, temizliğin iki temel unsurudur. Bugün şampuan, duş jeli, deterjan gibi sayısız farklı isimle raflarda görüyor olsak bile aslında bunların hepsinin özü sabundur. Temizlik ve hijyen alışkanlıklarımızı oluşturan bu madde, bilinenin aksine binlerce yıl boyunca hayatımızdaydı. Elbette geçmişte yapılan sabunlar bugün bildiğimizden farklıydı ve bu da dönem dönem temizlik alışkanlıklarının farklı olmasına neden oldu.
Günümüzde sayısız kimyasal formül ile özel olarak geliştirilen sabunlar, eski zamanlarda doğal yağlar ve bildiğimiz kül kullanılarak yapılıyordu. Farklı bölgelerde, o bölgeye has içeriklerle zenginleştirilen sabunun olmadığı bir dönem neredeyse yok gibi ama tabi bu sabun deyince aklınıza ne geldiğine göre değişir. Gelin sabun neyden yapılır sorusuna yakından bakalım ve bu temizlik ürününün tarih sahnesindeki rolünden bahsedelim.
Sabunun ortaya çıktığı düşünülen efsane:
Tarihi gerçeklere geçmeden önce Latince sapo, Fransızca savon, İngilizce soap olarak adlandırılan sabunun ortaya çıkış efsanesinden bahsedelim. Derler ki Roma İmparatorluğu döneminde Roma şehri yakınlarındaki Sapo Dağı eteklerinde bulunan Tiber Nehri’nde kadınların yıkadıkları çamaşırlar çok daha temiz olurmuş. Çünkü bu dağa yağmur yağdıkça hayvansal yağlar ile kül karışarak nehre akar ve bir tür sabunlu su oluştururmuş.
Binlerce yıl önce bile insanlar sabun kullanılıyordu:
Sabunu kimin ne zaman icat ettiği kesin olarak bilinmiyor ancak konu hakkındaki en eski buluntular milattan önce 2800’lü yılları, Babil dönemini işaret ediyor. İlkel silindirler içinde sabuna benzer maddeler bulundu, bunların yağların külle kaynatılması sonucu elde edildiği tahmin ediliyor. Milattan önce 2500’lü yıllara tarihlenen başka bir Sümer kil tabletinde ise yağ ve odun külü kullanılarak yapılan bir sabun tarifine yer veriliyor. Bu karışım, yünlü giysileri yıkamak için kullanılıyordu.
Konu hakkındaki diğer bir kaynak ise milattan önce 1550 yılına tarihlenen Ebers papirüs adı verilen bir belge. Bu belgeye göre antik Mısırlılar hayvansal yağları ve bitkisel yağları trona olarak adlandırdıkları bir soda külü ile karıştırarak sabun yapıyorlardı. Bu madde ilaç olarak ve yün malzemelerin işlenmesinde kullanılıyordu.
Milattan önce 556 - 539 yılları arasında yaşandığı düşünülen Babil'in Nabonidus döneminde hizmetçi kızların evlerin zemininde bulunan taşları yıkamak amacıyla kül, yağ ve susam karışımından oluşan bir tür sabun kullandıkları biliniyor. Aynı dönemde Doğu Akdeniz’de zeytinyağı ve domuz yağı ile hazırlanan bir tür sabun kullanılıyordu.
Romalılar sabunla tanışana kadar ilginç bir yıkanma yöntemleri vardı:
Yaşlı Plinius’un anlatılarına göre Romalıların sabun ile tanışması milattan sonra 1. yüzyılda gerçekleşti. Galyalılar tarafından icat edilen ve hayvansal yağlar ile kül kullanılarak yapılan sabunla tanışmadan önce Romalılar büyük bir sıcak su havuzunda hep beraber yıkanarak kirlerinden arınıyor ya da bir tür yağ ile vücutlarına masaj yaptırdıktan sonra kir ile beraber bu yağı strigil adı verilen spatula benzeri bir alet ile vücutlarından kazıyorlardı.
Milattan sonra 2. yüzyılda Galen isimli Romalı bir doktor sodalı su kullanarak bir tür sabun icat etti. Bu sabun hem eşya temizliği hem de kişisel temizlik için kullanılıyordu. Aynı dönemde Çinliler domuz pankreası ile bitki külünü karıştırarak bir tür temizlik malzemesi yapıyorlardı. Çinliler uzun süre hayvansal yağ ile yapılan sabunları kullanmamışlardır.
Sabun olmadığı için Ortaçağda Avrupalılar veba ile tanıştı:
Roma ve Germen halklarında sabun bilinen ve kullanılan bir temizlik malzemesiydi. Ancak işler Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ile değişti. Avrupa’nın yaşadığı kaotik dönem boyunca ne sabun üretildi ne de ithal edildi. Temizliğin neredeyse hiç olmadığı halk arasında veba hızla yayıldı ve sonra olanları zaten hepimiz biliyoruz.
7. yüzyıla geldiğimizde ise işler yine değişti çünkü Orta Doğu ile Avrupa arasında ticaret yapılmaya başladı ve Avrupalılar, zeytinyağı ve kireç kullanılarak yapılan sabunla tanıştılar. Elbette Avrupalılar bu sabunlara kendi dokunuşlarını ekleyerek kokulu sabunlar yapmaya başladılar.
19. yüzyıla kadar sabun lüks bir üründü:
Avrupalıların sabun ile tanışmasından sonra işin ustaları ortaya çıkmaya başladı. Marsilya ve Londra’da sayısız küçük atölyede sabun üretilir hale geldi. 17. yüzyılda Amerikan kolonilerinde de bu atölyelerden vardı. Bu dönemde Avrupalı soylular arasında yıkanmak artık bir tür moda haline gelmişti.
Elbette canına yandığımın İngilizleri herkesin sabun yapmasına izin vermiyor, üreticilere büyük vergiler yüklüyorlardı. Bu nedenle uzun yıllar boyunca sabun üretilmesine rağmen çok pahalı olduğu için yalnızca zengin soylular tarafından kullanılıyordu. 1850 yılında William Gossage’ın uygun fiyatlı ve kaliteli sabun üretmeye başlaması ile birlikte halk da bu temel temizlik ürününe erişir hale geldi.
Bildiğimiz anlamdaki sabunun ortaya çıkmasını ise savaşlar sağladı:
Savaşlar, milyonlarca insanın ölümüne neden olan cinayet seremonileri olmalarına rağmen kabul etmek gerekiyor ki tüm yenilikler savaşlar sırasında ortaya çıktı. 1916 yılına kadar tüm dünyada sabun doğal malzemeler kullanılarak üretiliyordu. Derken Birinci Dünya Savaşı, çok geçmeden de İkinci Dünya Savaşı çıkınca durum değişti.
Savaşlar sırasında tüm dünyada pek çok temel tüketim maddesine erişim sağlanamaz hale geldi. Hayvansal yağ, bitkisel yağ, katı yağ, sıvı yağ hiçbiri piyasada yoktu. Bilim insanları konuya müdahil oldular ve yağ benzeri bir etki gösterecek kimyasal ürünler ortaya çıkardılar. Bugün kullandığımız deterjanların hammaddesi hala bu kimyasallardır. Aynı kimyasallar sabunlarda da kullanılıyor ancak insan sağlığına olumsuz etkileri nedeniyle doğal sabunlar öneriliyor.
Bugün sabun neyden yapılır, sabunu köpürten madde nedir?
Bugün artık kül kullanılmasa bile hala sabun yapımının temel maddeleri hindistan cevizinden, palm çekirdeğinden, defneden, zeytinden, mısırdan, soyadan elde edilen bitkisel yağlar ve hayvansal iç yağları, donyağı, domuz yağı ve kemik yağıdır. Bu yağlar sodyum hidroksit ve potasyum hidroksit gibi kimyasal maddelerle karıştırılarak kaynatılıyor ya da tepkimeye girmesi bekleniyor ve sonuç olarak sabun elde ediliyor. Sabunu köpürten de bu kimyasallar olduğu için dikkat ettiyseniz doğal sabunlar pek köpürmez.
İnsanların binlerce yıldır temizlik amacıyla kullandığı sabun neyden yapılır sorusunu yanıtlayarak sabunun tarih sahnesindeki rolünden bahsettik. Artık suyumuz bol, sabunumuz bol; kişisel temizliğimize biraz daha dikkat etmemiz umuduyla.