Bilim İnsanları, Sağlıklı Bir Yaşam İçin Günde Kaç Kez Tuvalete Çıkmamız Gerektiğini Açıkladı

3
1
1
0
0
Bilim insanları, büyük tuvalete çıkma sıklığının insanların sağlığını ne kadar etkilediğine dair bir çalışma gerçekleştirdi. Bulgular, sağlıklı bir yaşam için günde kaç kez tuvaletimizi yapmamız gerektiğini gözler önüne serdi.

Her insanın tuvalete çıkma sıklığı farklı oluyor. Bazıları günde iki üç kez çıkarken bazılarının ise günlerce çıkamadığı olabiliyor. Yeni bir araştırma da bu durumun sağlığımız ile olan ilginç ilişkisini gözler önüne serdi.

Cell Reports Medicine üzerinden geçtiğimiz gün yayımlanan çalışma, bağırsak hareketliliğindeki sıklığın uzun vadeli sağlığımızı önemli ölçüde etkilediğini ortaya koydu.

Günde 1-2 kez tuvalete gitmek en sağlıklısı

Araştırmacılar, insan sağılığı konusundaki en iyi sonuçların günde bir veya iki kez büyük tuvaletini yapma ile elde edildiğini keşfetti. Daha az ve daha fazla tuvalete çıkanların ise daha fazla risk taşıdığı görüldü.

Yazarlardan Sean Gibbons, verdiği demeçte doktorların genellikle düzensiz tuvalete çıkmayı pek önemsemediğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı: “Bu çalışmanın klinisyenlerin bağırsak hareketliliğinin sıklığı konusundaki potansiyel riskleri anlamalarında yardımcı olmasını umuyorum.”

Gibbons ve ekibi, çalışmada herhangi bir hastalık belirtisi olmayan 1400’den fazla yetişkin gönüllüden kan kimyası, bağırsak mikobiyomu, yaşam tarzı ve daha fazla konuda veri topladı. Katılımcılar; kabızlık (haftada 1 veya 2 kez), düşük-normal (haftada 3 ila 6 kez), yüksek-normal (günde 3 kez) ve ishal olmak üzere dörde ayrıldılar.

Dışkı bağırsakta çok uzun süre kaldığında mikroplar mevcut lifleri tüketip toksin üretiyorlar. Ekibin bulduğu şey de kabızlık çeken kişilerde sağlıklı olsalar bile bu toksinlerin artmasıydı. Öte yandan ishal vakalarında iltihaplanma ve karaciğer hasarına işaret eden sonuçlara ulaşıldı.

Kadınların daha az tuvalete çıktığı görüldü

Daha genç olanların, vücut kitle endeksi düşük olanların ve kadınların daha az sıklıkla tuvalete gittiği de bulgular arasındaydı. Gibbons, erkekler ve kadınlar arasındaki hormonal ve nörolojik farklılıkların bu sonuçta etkili olabileceğini belirtti. Ayrıca erkeklerin genelde daha fazla yemek tüketmesinin de etkisi olabileceğini ekledi.

Bilim insanlarına göre bu sonuçları ciddiye almamız ve tuvalete çıkma sıklığımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Bol su içmek, düzenli fiziksel aktivitelerde bulunmak, bitki ağırlıklı beslenmek bağırsak hareketlerini iyileştirmede etkili olabilir. Zaten çalışmada da daha fazla meyve ve sebze yemenin çok etkili olabildiği görülmüş.

Kaynak : https://www.cell.com/cell-reports-medicine/fulltext/S2666-3791(24)00360-4
3
1
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
3
1
1
0
0
Yorumlar(26)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
2 yıl önce
Günün birinde bir gezegende hayat bulunursa bizim gençler bu seferde yok orada alım gücü yüksekmiş, hiç çalışmadan para kazanıyormuşuz, eğitim olanakları daha iyiymiş diyip oraya iltica etmeye kalkarlar:)
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Güzel bir yazı
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
geely2011
3 yıl önce
maalesef yalnızı
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Uzaylılar yenir mi diye bir yazı okuduğumdan beri konuya farklı bakıyorum .Pek ala kötü niyetli olabilirler.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Dogal seleksiyon savasalim kazanan alsin iste hak ediyorlar. Verelim gezegeni zaten pek bisey kalmadi. Gucu olan dolu gezegen var onlari emcukler.
Yanıtla
-3
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
xAave
3 yıl önce
Biz birbirimizi yiyip, savaştığımız için adamlar gelmiyor bile. Ne zaman tüm dünyada huzur, barış, ekonomik düzen iyi olursa o zaman saldırırlar. Birde “bizlerden 1000 yıl ötesinde teknolojiye sahip olabilirler” olayını da bırakalım. Belki bizden daha gerideler. Olumlu düşünüp evrene mesaj gönderelim :D
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
3 yıl önce
Neden bahsettiğin konusunda fikrin bile yok. En yakın yıldız alfa centauriye yolculuk(yaklaşık kırk trilyon kilometre) en hızlı uzay aracı ile seksen bin yıl sürüyor. Elbette binlerce yıl ilerde olacaklar.
3 yıl önce
en kötüyü düşünmeliyiz, bu ciddi bir mesele
-2
Emrullah13
3 yıl önce
İnsan evrendeki en tehlikeli ve en kötü yaratık. Tıpkı bir virüs gibiyiz. Umarsızca çoğalıp her yeri ve her şeyi yok ediyoruz. Bu yüzdende uzaylıları da kendimiz gibi vahşi ve saldırgan sanıyoruz.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
hiç karıncaların kraliçe karıncaya yaptıklarını görmedin sanırım. bütün canlılar özünde böyledir. hatta insanların içinde merhamet duygusu oldugu için kötünün iyisidir bile diyebiliriz. eğer teknolojisi ilerlemiş bir uzaylı ırkının aşırı uysal finolar gibi olacagını düsünüyorsan bu pembe rüyadan başka bir şey değil
3 yıl önce
“Yaklaşık bir asırdır evrene mesaj gönderiyoruz. Peki bunlar ya tehlikeli bir uzaylı medeniyet tarafından algılanırsa?”
Şeklinde bir soru sormuşsunuz, buna cevap vermek istedim.
Buna 2 farklı açıdan cevap verebiliriz.
Birincisi: Biz bu mesajları kendimizce, gelişmiş sandığımız cihazlarla ancak 50-60 yıldır uzaya yayınlamaktayız.
İkincisi: gönderdiğimiz mesajlar ışık hızında hareket etse bile, uzay o kadar büyük bir yerdir ki sizin 50-60 yıldır yolladığınız mesajlar henüz sadece 3-5 güneş sistemine ulaşmıştır, oysa ki sadece bizim kendi galaksimizin çapı 150.000 ışık yılıdır.
Yani daha bırakın farklı galaksilere mesaj yollamayı, kendi galaksimizle dahi haberleşecek imkanımız aslen yoktur.
Yolladığımız mesaj bir gezegene gidip gelene kadar o gezegen tüm tarihini yaşayıp bitirmiş dahi olabilir, yolladığınız mesaja cevap almak için yüzbinlerce ışık yılı geçmesi gerekiyor. O sürede dünyadaki yaşam bile yok olabilir.

Teknolojimiz aslında o kadar ilkel ki, eldeki mesajlaşma sistemleri ile uzayda kimse ile mesajlaşamazsınız, bu yüzden fermi paradoksunun da bi önemi yoktur, çünkü hiçbir yerden yolladığımız mesajlara cevap almıyor oluşumuzun nedeni uzaylıların aslında olmamaları değil, yolladığımız mesajların daha (uzayın büyüklüğünü düşündüğümüzde) 2 adım öteye bile ancak gitmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Arkadaşlar" zamanı" hiç düşünmüyorsunuz komik oluyorsunuz. İnsanoğlu uzaylıları 120 senedir arıyor ve dünyanın yaşı 7 milyar yıl. Evren kaç trilyon yaşında acaba. Buradaki zaman belki onların yaşadığı gezegenden çok çok hızlı haliyle onların gelişmeleri evrimleşmeleri (bildiğimiz bilim ile çoğalırlarsa eğer) çok yavaş kalıyor bize göre ve belki dünyaya 25 milyar yıl sonra gelecekler. Evet uzaylılar bence çok büyük ihtimalle var fakat zaman aralığımız çok dar. 10 bin yaşam formu var diyorsunuz ama belki onlar bir sürüngen (iyi ihtimal) veya bir amip. Milyonlarca yıl sonra insan gibi düşünebilen canlı olacak belki. Haliyle bugün onların bizi bulma ihtimali yok. Bizim onları bulmamız lazım ama bulamıyoruz.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Bir şey diyicem herkez onların bizden daha iyi teknolojiye sahip olduğunu diyor nereden biliyorsunuz daha bir tane uzaylı görmemişler
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER