1 Haziran 2019. İspanya’nın Madrid kentinde Şampiyonlar Ligi final maçı için her şey hazır. Tottenham ile Liverpool, son derece hazır bir şekilde sahaya giriyor, müsabaka başlıyor. Ancak dakikalar 18’i gösterdiğinde, futbol tarihinde sıklıkla kez yaşanan bir olay gerçekleşiyor.
YouTuber ve Instagram fenomeni Kinsey Wolanski, üzerindeki mayoyla aniden sahaya giriyor. Güvenlik görevlileri tarafından uzaklaştırılan kadının görüntüleri, sosyal medyada maça dair görüntüler kadar etkili oluyor.
Olaydan sonra Wolanski’nin Instagram’daki takipçi sayısı 230 binden 2 milyona çıkıyor:
Wolanski’nin kazancı sadece takipçilerle ifade edilemiyor. Çünkü üzerinde giydiği mayoda yer alan reklam, cinsel içeriklere sahip bir sitenin reklamıydı. Bu site ise Vitaly Zdorovetskiy adında bir YouTuber’a aitti. Dahası mı? Kendisi Wolanski’nin sevgilisiydi. Olaydan önce sitesinde 10 milyon aktif üyeye sahip olan Zdorovetskiy, sevgilisi mayoyla saha girip reklamını yapınca 32 milyon üyeye ulaştı.
Bu rakamın maddi karşılığı 4 milyon dolar olarak ölçüldü. Daha sonra yapılan soruşturma, Wolanski ve sevgilisinin aynı reklamı Copa Amerika Finali’nde de yapmaya çalıştıklarını, ancak saha çıkmadan yakalandıkları öğrenildi. İkili reklam yapmak için dünyanın en popüler futbol müsabakalarını tercih ediyor, ekmeğini de fazlasıyla yiyordu.
Gelelim dün akşama… 14 Ağustos 2019, yer İstanbul, Süper Kupa Finali için her şey hazır. Dakikalar 14'ü gösteriyor ve...
Şampiyonlar Ligi şampiyonu Liverpool, yani Wolanski’nin sahaya çıktığı maçı kazanan ekip, Avrupa Ligi şampiyonu Chelsea ile karşı karşıya geliyor. Dakikalar 14’ü gösterdiğinde, futbol tarihinde sıklıkla yaşanan bir olay yine meydana geliyor.
Türk YouTuber ve Instagram fenomeni Deli Mi Ne?, gerçek adıyla Ali Abdülselam Yılmaz, sahaya giriyor. Üzerinde mayo yok, tişört var. Tişörtün üzerindeyse bir reklam yerine “F.k off” yazıyor. Yılmaz, bu eylemi Wolanski’nin “ticari başarısını” eleştirmek için mi yoksa tıpkı onun gibi takipçi kazanmak için mi yaptı bilinmez. Henüz bu yönde bir açıklaması yok.
Ancak kesin olan bazı şeyler var. Olayın ardından gözaltına alınan Türk YouTuber, Instagram profilini kapattı:
Yılmaz’ın YouTube kanalı ise 40 binden fazla takipçi kaybetti. Anlaşılan o ki Wolanski ve sevgilisinin yaptığı plan işe yararken, Yılmaz’ın planı işe yaramadı. Sosyal medya bu kez mayolu fenomeni değil, üzerinde küfür yazan, ev sahibi ülkenin vatandaşı bir fenomeni konuştu.
Tepkiler çığ gibi büyüdü ve büyümeye devam ediyor…
Keşke yaşanmasaydı diyeceğimiz bir olay geride kalırken; Wolanski ve Yılmaz vakaları bize futboldan oldukça uzakta duran, internet ve sosyal medyanın en büyük sıkıntılarına işaret ediyor:
İnsanlar çıplaklık görmeyi seviyorlar. Fenomenler cinsellikle çok rahat gündem olup yaptıkları ne kadar uygunsuz olursa olsun, bu işlerden kazançlı çıkıyorlar. Başrolde bir erkek olduğunda ve cinsellik ön plana çıkmadığında ise her şey tersine dönüyor.
İnternet, bir kadını, bir kadının özel hayatını konuşmaya bayılıyor. Hele ki o kadın hemcinslerinin itibarını önemsemeyen, insanların kendisi hakkında düşündüklerini seven biriyse 4 milyon dolar para kazanabiliyor.
Sanıyoruz ki yapacağı eylemin nasıl karşılanacağını pek doğru ölçümlemeyen Yılmaz için de benzer şeyler geçerli. Özellikle Türkiye’de insanlar, ülkesi için böylesine hassas gecelerde, uluslararası gündemde yer alan dönemlerde sorun çıksın istemiyorlar. Sorun çıkartan olursa, yine internet üzerinden haklı olarak tepkilerini iletiyorlar.
Sahaya giren eğer bir İngiliz ya da Rus fenomen olsaydı, muhtemelen bu kadar tepki toplamayacaktı. Hatta Wolanski Türkiye’de sahaya girseydi, yine kendi çapında kazançlı çıkabilirdi, çünkü onu yine dünya konuşacaktı. Belki ülkemizde yine tepkiyle karşılanırdı, ancak 4 milyon doları yine kazanabilirdi.
Sonuç olarak… Sosyal medya ve internetin ahlaki ve etik değerler filtresi; işin içine cinsellik, kadının kimliği girdiğinde yeteri kadar çalışmıyor. Ancak diğer hassas damarlara basıldığında, hiç kimsenin affı yok.
Umarız Ali Abdülselam Yılmaz nasıl bir hata yaptığının farkına varır, son zamanlarda toparladığı itibarını nasıl zedelediğini görür. Bu sebeple herkesin karşısına çıkıp yapması gerektiği gibi özrünü diler; bir süre boyunca gündem yaratacak işler değil, hatasını telafi edecek işler üretir.
Japonya’daki intihar ormanına gidip video çeken YouTuberlar bile paçayı kurtarabiliyorken, Yılmaz için geç değil. Ancak bu olay, müsabakayı takip eden diğer ülkelerden daha çok Türkiye'deki kamuoyunu ilgilendiriyor.
Bu vesileyle tüm yayıncıların Türkiye’yi ve Türk insanının hassaslıklarını daha iyi anlamasını temenni ediyoruz. Yılmaz'ın ortaya çıkıp kırdığı gönülleri misliyle geri kazanması gerekiyor. Yapabilir mi, işte bunu zaman gösterecek...
