Günümüzde 9.2 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplayan Sahra Çölü’nün henüz biz doğmamışken yeşillenmiş olması veya bir gün biz göremeyecek olsak da yeşillenecek olma ihtimali kulağa oldukça mantıksız gelebilir.
Sahra Çölü’nün kumları altında, su kaynaklarının olduğunu aslında uzun zamandır biliyoruz.
Ayrıca Sahra Çölü’nün bir zamanlar bambaşka bir yer olduğuna dair tek kanıt bu da değildi. Bu çölden elde edilen arkeolojik bulgular arasında, Yüzücüler Mağarası isimli bir bölge vardı.
Bu mağaranın duvarlarında, yüzen insanlar tasvir edilmişti ve bilim insanlarına göre bu çizimler, bu bölgede bir zamanlar göllerin olabileceğini gösterir nitelikteydi.
Öte yandan 11.000 ila 5.000 yıl önce, son buzul çağının sona ermesinin ardından Sahra Çölü, bir bakıma dönüşüme uğradı.
Kum tepelerinin üzerinde bulunan yeşil bitki örtüleri büyüdü ve artan yağışlar, mevcut çukurları da göllere dönüştürdü. Yani Kuzey Afrika’nın neredeyse 9 milyon kilometre karesi yeşillendi.
Yine Sahra’nın yeşile dönüşümü, Dünya’nın eğiminin değişmesiyle de gerçekleşti. Bundan 8.000 yıl önce eğim, ortalama 24,1 dereceden günümüzdeki 23,5 dereceye doğru ilerlemeye başladı.
Ayrıca hâlihazırda kuzey yarım küre, kış aylarında güneşe en yakın konumdadır fakat Sahra Çölü’nün yeşil döneminde, yazın güneşe en yakın konumdaydı.
Bu durum yaz aylarında Dünya’nın, kuzey yarım küresinde güneşin etkilerinin artmasına sebep oldu. Bu artış da kara ve okyanus arasındaki sıcaklık farklarının sebep olduğu, mevsimsel Afrika musonunu güçlendirdi.
Yani Sahra’da artan sıcaklık, nemi Atlantik Okyanusu’ndan çolak çöle taşıyan bir alçak basınç sistemi yaratmış oldu. Bu artan nem de Sahra Çölü’nün yeşillenmesi için oldukça yeterliydi.
Özetle Sahra Çölü, tüm bu nedenlerden dolayı bir gün biz göremesek de şaşırtıcı bir şekilde yeşillenecek.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
