Tarihimizde de önemli bir yeri olan salep, saray mutfağının da vazgeçilmeziydi. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde bile Anadolu’da yetişen binlerce salep tohumunu görmek mümkün.
Öyleyse bu sağlıklı ve lezzetli bitki, neden birçok Avrupa ülkesinde yasaklanmış durumda?
Nemli ve serin iklimi seven salep, Türkiye, İran, Yunanistan ve bazı Avrupa ülkelerinde yetişiyor.
Salep bitkisi, Anadolu'nun zengin doğal kaynaklarından biri olarak tıbbi alanda uzun bir geçmişe sahip. Bu bitki, yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti’nin saray mutfağında yer aldığı gibi Hipokrat’tan İbn-i Sina’ya kadar birçok tıp âlimi tarafından da kuvvet verici özelliğiyle kullanıldı.
Ancak salep bitkisinin üretimi, zorlu bir süreçten geçiyor; yumrularının oluşması ve hasadı yıllar alıyor, dolayısıyla doğadan toplanması da yasak hâle geldi. Bu koruma tedbirleri genellikle CITES (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme) kapsamında yapılır. CITES, 183 ülke tarafından imzalanmış bir uluslararası anlaşmadır ve salep orkidesi de bu anlaşmada yer alıyor.
2023 itibariyle salep bitkisini koparma cezası yaklaşık 244.315 TL'ye kadar çıkabiliyor.
Bitkinin aşırı kontrolsüz toplanması sonucu doğal habitatlarının zarar görmesi nedeniyle tür, tehlike altında. Bu da, salep bitkisinin Türkiye, İran, Yunanistan gibi ülkeler dışında yasaklanması anlamına geliyor.
Ekonomi ve turizm açısından getirisi yüksek olan salep, ülkemizde kış aylarının vazgeçilmezi olarak öne çıkıyor. Birçok alanda kullanılan ve oldukça sağlıklı bir bitki olan salep üretimi, ülkemizde bile sınır ve izin dahilinde gerçekleşiyor.
Bu da kısaca, bitkinin varlığını sürdürmesine olanak tanıyan önemli bir yasak.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: