Her canlının yaşam hakkına saygı duyuyor olsak bile kabul edelim bazılarını, diğerlerine göre daha az seviyoruz. İşte bu az sevdiğimiz canlılardan bir tanesi de salyangozlar. Bir tür yumuşakça olan salyangoz, sırtındaki kendisi kadar büyük kabuğu ile ne zaman baksak oradan oraya sürünmeye çalışan ve bu özelliği ile çizgi filmlere bile konu olan ilginç bir canlı.
Görünüşü nedeniyle pek çok kişi bir salyangoz ile karşı karşıya geldiği zaman belli etmese bile içinde ufak bir tiksinme hissi olur. Fakat bu canlılar doğanın bel kemiğidir desek yanlış olmaz çünkü bulundukları ekosistemin en sağlıklı şekilde çalışmasını sağlayan bu küçük canlılardır. Gelin salyangozlar hakkında bazılarını ilk kez duyacağınız sıra dışı bilgilerden bazılarına yakından bakalım.
Salyangozlar hakkında hiç duymadığınız enteresan bilgiler:
- On binlerce farklı salyangoz türü var.
- Salyangozlar sadece karada yaşamazlar.
- Dünyanın en büyük salyangozu düşündüğünüzden çok daha büyük.
- Dünyanın en küçük salyangozu düşündüğünüzden çok daha küçük.
- Salyangozlar, özel bir organizma sisteminin üyesidirler.
- Dikkat ısırır!
- Kabuklarını tıpkı bir kaplumbağa gibi kullanırlar.
- Salyangozlar cinsiyetsizdirler.
- Salyangoz yarışları oldukça popüler bir eğlence etkinliği.
- Salyangozun uyku süresine özenmemek elde değil.
On binlerce farklı salyangoz türü var:
Eminiz salyangoz denilince pek çok kişinin aklına ilk gelen, genel olarak bahçelerde gördüğümüz tür olacaktır. Ancak bilim insanlarının yaptığı çalışmalarda bugüne kadar 43 binden fazla farklı salyangoz türü olduğu keşfedildi. Bunların boyutları, renkleri, kabuk yapıları ve hatta yaşadıkları alanlar bile tamamen birbirinden çok farklı.
Salyangozlar sadece karada yaşamazlar:
Madem on binlerce farklı salyangoz çeşidi var hani neredeler diye soruyorsanız biraz derinlere dalmanız gerekiyor çünkü salyangozlar yalnızca karada değil aynı zamanda tatlı suda ve tuzlu suda da yaşarlar. Bugüne kadar keşfedilmiş 4 binden fazla farklı tatlı su salyangozu türü var. Göller ve nehirlerde yaşayan tatlı su türlerinin yanı sıra deniz tabanlarında bir kayanın üstüne yapışık duran tuzlu su türlerinin de sayısı hiç az değil. Bunlar görünüm olarak salyangoz olsalar bile bazılarının solungaçları var.
Dünyanın en büyük salyangozu düşündüğünüzden çok daha büyük:
Salyangozların ortalama boyutları 5 ile 10 cm arasında arasında değişiklik gösterir, tabii bunlar yalnızca günlük hayatta karşılaştığımız türlerdir. Bir de Afrika salyangozu olarak adlandırılan bir tür var. Bu türün ortalama boyutları 17 cm, maksimum ulaşabileceği boyut ise neredeyse 40 cm. Tabii ki Afrika salyangozu istilacı bir tür olarak kabul ediliyor çünkü 500’den fazla bitki türünün birincil tüketicisi. Yetmezmiş gibi menenjit hastalığına neden olan parazitin de ana taşıyıcısıdır.
Dünyanın en küçük salyangozu düşündüğünüzden çok daha küçük:
Neyse ki dünyadaki tüm salyangozlar Afrika salyangozu kadar devasa boyutlara ulaşmıyor. Bazıları küçük, hem de çok küçükler. Latince cüce anlamına gelen acmella nana olarak adlandırılan bir mikro salyangozun boyutları bazen 0.07 cm altına bile inebiliyor. Tabii bunlar çıplak gözle görülemediği için bilim insanlarının derinlemesine araştırma yapması gerekti. Araştırma sonuçları ise şaşırtıcıydı çünkü bu kadar küçük boyutlara sahip 500’den fazla farklı salyangoz türü olduğu keşfedildi.
Salyangozlar, özel bir organizma sisteminin üyesidirler:
Her yere sürüne sürüne gittiği için salyangozlar sürüngen zannedilir ancak değildirler. Memeli zaten hiç değiller. Salyangozlar, gastropod adı verilen bir tür yumuşakçadırlar. Salyangozlar ve sümüklü böcekler başta olmak üzere gastropod organizma sisteminde 40 binden fazla farklı canlı türü bulunur. Omurga ve iskelet sistemi olmadığı için salyangoz aynı zamanda bir omurgasızdır. Kabuğu bu yüzden önemlidir. O da olmasa, koruyucu hiçbir yapısı yoktur.
Dikkat ısırır!
Salyangozları öyle küçük görüp de Karamürsel sepeti zannetmeyin çünkü kendileri oldukça dişli canlılar. Bir salyangozun ortalama bin dişi vardır ancak bazı türlerin tam 20 binden fazla dişi olduğu keşfedilmiştir. Tabii bunlar mikroskobik dişlerdir ve çok da keskin değillerdir. Fakat yine de tüm bu dişler kendi boyutlarına göre işlevlerini yerine getirir ve hem yemek yerken hem de kazı yaparken son derece kullanışlıdırlar. Bugüne kadar hastanelerin acil servislerine salyangoz ısırığı vakası gelmediğini hatırlatalım.
Kabuklarını tıpkı bir kaplumbağa gibi kullanırlar:
Salyangozların omurgasız yumuşakçalar olduklarını söylemiştik, yani vücutları bildiğin jöle kıvamında. Bu nedenle sahip oldukları kabuklar onlar için hayati öneme sahiptir. Olası bir saldırı sırasında bu kabuk onları korur. Tehlike hissettikleri zaman tıpkı bir kaplumbağa gibi kabuğun içine kıvrılırlar ve hassas noktalarını tehlikeden uzaklaştırırlar. Kabuk yalnızca bir kalkan görevi görmez, aynı zamanda canlıyı yüksek sıcaklıktan ve çok soğuktan koruma özelliğine de sahiptir.
Salyangoz kabukları hakkında ufak bir bilgi daha verelim. Pek çok kabuklu canlı yıllar içerisinde kabuğunu atar ve yenisini oluşturur. Salyangoz ise doğduğu kabukla ölene kadar devam eder. Tabii bu kabuk tıpkı bir canlının uzvu gibi onunla birlikte büyümekte ve güçlenmektedir. Salyangoz kabukları tam bir kalsiyum deposu olduğu için farklı canlılar tarafından çerez niyetine avlanabilirler.
Salyangozlar cinsiyetsizdirler:
Pek çok farklı canlı türü gibi salyangozlar da hermafrodittir yani ne dişi ne de erkektir. Bir salyangoz kendi başına hem yumurta hem de sperm üretme sistemine sahiptir. Tabii on binlerce salyangoz türünden bazıları dişi ve erkek özelliklere sahiptir. Genel olarak bu cinsiyet özellikleri cinsel olgunluk dönemi ile birlikte ortaya çıkar. Ortaya çıkma süresi ise bireyden bireye değişiklik gösterebilir.
Salyangoz yarışları oldukça popüler bir eğlence etkinliği:
Tamam gülebilirsiniz çünkü ortalama bir salyangozun hızı saatte 0,04 kilometredir. Yine de bu hız onların yarışamayacağı anlamına gelmez. Dünyanın farklı noktalarında düzenlenen pek çok farklı salyangoz yarışı etkinliği var. Genel olarak bahçe salyangozlarının yarıştığı bu etkinliklerde büyük iddialar ve rekorlar var. En güncel rekor sahibi Archie isimli bir salyangozdur ve 330 mm uzunluğundaki bir yolu saatte 0.08 m hızla 2 dakika 20 saniyede tamamlamıştır.
Salyangozun uyku süresine özenmemek elde değil:
Salyangozların etrafı mukusla kaplıdır ve bu nedenle de devamlı sıvıya ihtiyaçları vardır. Eğer nemli bir ortamda değillerse bu sıvıyı en kurak ortamda bile salgılayabilirler ama her zaman kolay olmaz. Kuru bir ortamda bulunan salyangoz çekilir kabuğuna ve uyumaya başlar. Uyuma sırasında ihtiyacı olan mukusu salgılar. Bu salgılama yani uyku süreci bazen birkaç saat olabilir ama bazen bir salyangoz tam 3 yıl boyunca uyuyabilir. O yüzden öldü zannedip de boş gibi görünen kabuklara basmamak en iyisi olacaktır.
Dünyanın en sıra dışı canlılarından bir tanesi olan salyangoz hakkında bazılarını ilk kez duyduğunuz ilginç bilgilerden bahsettik. Şu dünyanın en büyük salyangozu olayı biraz ürpertmedi desek yalan olur.