Türklerin de İçinde Bulunduğu Asya Toplumlarındaki Yaygın İnanç Biçimi: Şamanizm Nedir, Şamanlar Neye İnanır?

11
2
1
0
0
Türklerin de İçinde Bulunduğu Asya Toplumlarındaki Yaygın İnanç Biçimi:  Şamanizm Nedir, Şamanlar Neye İnanır?
Bir din olup olmadığı tartışmaya açık olan şamanizm, Türklerin de içinde bulunduğu Asya toplumları arasında yaygın bir inanç biçimidir. Bugün hâlâ şamanizm inancına sahip kişiler olsa bile tek tanrılı dinlerin yayılması ile birlikte şamanizm ritüelleri artık yalnızca belirli toplumların eski gelenekleri hâline gelmiştir.

Dünyada bugün yaygın olarak kabul edilen üç temel tek tanrılı din anlayışı vardır ama bunların yanı sıra farklı dinlerin de var olduğu kabul edilir. Tabii aslında bunların ne kadar din olup olmadığı farklı bir tartışma konusudur ama özellikle şamanizm, uzun yıllar boyunca Türkler başta olmak üzere neredeyse tüm Asya halkları tarafından ritüelleri uygulanan bir inanç olmuştur. 

Şamanizm adını, o inancın din adamı olarak kabul edilen şamandan alır. Şaman, doğa ile iç içe durumdadır ve ruhlarla iletişimdedir. Şamanın yaptığı ritüeller, şamanizm inancının temelini oluşturur. Ritüellerin yanı sıra bu inanç aynı zamanda inanan kişilere belirli ahlak kuralları da sunduğu için aslında toplumsal bir düzen de sağlar. Şamanizmin ortaya çıkışı ise biraz bulanık bir hikâye.

Hiç bilmeyenler için kısaca tanımlayalım; Şamanizm nedir?

Şamanizm, içinde Türklerin de bulunduğu Sibirya başta olmak üzere özellikle Kuzey Asya’da yaşayan pek çok toplum tarafından kabul edilen bir inanç sistemidir. Şamanizme din diyenler de vardır ancak uzmanlar için bu durum tartışmalıdır. Şaman adı verilen din adamlarının ritüelleri üzerine kurulu olan şamanizm, bilinen dünya ile bilinmeyen dünya arasında bir tür köprü kurarak uyum yakalamayı hedefler.

Şaman kelimesi pek çok farklı dilden türemiş olabilir:

Şamanizm inanç sistemi, bu inancın din adamı olan şamandan türemiş bir kavramdır. Hint - Avrupa dil ailesinden olan Toharca dilince Samane kelimesi Budist rahipler için söylenir. Sodgça dilindeki Saman kelimesi de benzeri bir anlam taşır. Budizmden etkilenen Tunguzca dilinde de benzer bir kullanım vardır.

Bildiğimiz şamanlardan farklı özellikleri olsa bile eski Türklerde kam adı verilen ve şamanizm ritüelleri yapan din adamları vardı. 5. yüzyılda bu din adamlarına kam denildiğini gösteren metinler var. Kam kelimesinin kâhin olarak, gelecekten haber veren ve ruhlarla iletişime geçen anlamında kullanıldığını söyleyenler de vardır. 

Şamanizmin nasıl ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor:

Fransa’da bulunan Lascaux Mağarasındaki milattan önce 15 bin yılına tarihlenen duvar resimlerinde şamanizm figürleri görüldü. Benzer figürlerle Amerika kıtasında, Sibirya’da, Orta Asya’da, Avrupa’da ve Güney Afrika’da da karşılaşıldı. 

Çin ve Bizans kaynaklarına baktığımız zaman Asya halklarının 13. yüzyılda şamanizm ritüelleri yaptığını görüyoruz. İbn Fazlan’ın aktardığına göre 10. yüzyılda yaşayan Türk boylarında şamanizm inancı vardı. Fransiskan rahibi Johannes de Plano Carpini’ye göre Moğollar arasında şamanizm ritüelleri gerçekleştiriliyordu. 

Dur bakalım, tam olarak şamanizm ne demek?

Şamanizm etkilerinin görüldüğü bölgelerin geleneksel hikâyelerini incelediğimiz zaman karşımıza bambaşka hikâyeler çıkıyor. Kuzey Asya’da anlatılan hikâyelere göre bir kişi etrafın ruhlarla dolu olduğunu söylüyor ve onlarla iletişime geçebildiğini iddia ediyor. Belirli ritüeller yapan bu kişi yani şaman, ruhlar dünyası ile iletişim kurarak yaşadığımız dünyaya zarar vermelerini engelliyor. Ruhlarla iletişime geçtiği için de onları rahatsız etmemek için belirli şeyler yapılmasını ve belirli şeyler yapılmamasını söylüyor.

Farklı toplulukları incelediğimiz zaman şaman adı verilen bu kişilerin ilk zamanlar aynı zamanda kabile reisleri olduğunu görüyoruz. Yani toplumu yöneten kişi aynı zamanda ruhlarla da iletişime geçiyor. Zaman içerisinde bu gelenek değişiyor ve reislerin dışında bu konuda eğitim alan ya da doğuştan böyle bir becerisi olduğunu söyleyen kişiler şaman oluyor. 

Kuzey Kutup bölgesine yakın bölgelerde yaşayan toplumlar, şamanizm ritüelleri ile soğuktan korunduklarına inanıyorlar. Dağlık alanda yaşayan toplumlar aynı ritüeller ile vahşi doğadan korunduklarına inanıyorlar. Yani aslında şamanizm demek, toplumların ellerinde olmayan koşulları ruhların yaptığına inanmaları ve onlardan kendilerine iyi davranmalarını istemeleridir. 

Peki şamanizm neye inanır, Allah inancı var mı?

Tek tanrılı dinlerden alışık olduğumuz Allah, Rab, göklerdeki babamız gibi her şeye gücü yeten tek bir yaratıcı anlayışı şamanizmde tam olarak karşılık bulmaz. Çünkü asıl yaratıcı gücün yanı sıra sayısız ruh, iyilik ve kötülük üzerinde etkilidir. Bu nedenle bildiğimiz anlamda bir Allah inancının şamanizde var olduğunu söyleyemeyiz.

Eski Türklerin yaygın inancı olan ve şamanizm ile sayısız benzerliği olan Tengricilik inancına baktığımız zaman karşımıza Gök Tanrı çıkar. Gök Tanrı da bir tür Allah gibidir ve her şeye gücü yeten mutlak yaratıcıdır. Fakat kendisine insansı özellikler yüklenmiştir ve farklı inanışlarda farklı tanrılarla iletişimde olduğu söylenir. Yani Zeus benzeri bir yapısı vardır diyebiliriz.

Genel anlamda baktığımızda ise şamanizmin aslında doğanın kendisine inandığını söyleyebiliriz. Ağacın, rüzgarın, yağmurun, güneşin, ayın gücüne inanılır. Bunların yanı sıra etrafta iyi ruhlar ve kötü ruhlar vardır. Şaman, tüm bunlarla iletişime geçmek için davul çalar, ateş yakar, farklı sesler çıkarır. Çoğu zaman bu ritüeller sırasında uyarıcı ve uyuşturucu maddeler kullanılır. 

Şamanizm bir din değil, tüm dünyada etkisi süren bir inanç sistemidir:

Şamanizm hakkındaki detayların sonu gelmez çünkü tarihsel olarak incelediğimiz zaman dünyanın her yerinde farklı zaman dilimlerinde de olsa şamanizm ritüelleri yapıldığını görüyoruz. Çünkü doğa ile iç içe yaşayan toplumlar ister istemez doğal yapılarla bir şekilde iletişime geçmek için bu tür ritüeller oluştururlar. 

İlginçtir; bugün Müslüman, Hristiyan ya da Yahudi olduğunu söyleyen topluluklarda bile şamanizm ritüelleri ile karşılaşmak mümkün. Bunun nedeni, kadim ritüellerin artık bir tür geleneğe dönüşmüş olmasıdır. Yani aslında bir nevi gelenekler ile din kuralları bir araya getirilmiştir. 

Yolcunun arkasından su döküyoruz, tahtaya vuruyoruz, kırmızı kurdelenin uğur getireceğine inanıyoruz, nazar boncuğu takıyoruz, kurşun döktürüyoruz, ölünün kırkı çıkınca dualar okuyoruz, batıl inançlarımıza dört elle sarılıyoruz. Dinimiz ne olursa olsun aslında bir şekilde hepimiz doğa ile iletişimde kalmaya çalışıyoruz. 

Eski Türklerin ve Asya toplumlarının kabul ettiği bir inanç olan şamanizm nedir, neye inanır gibi merak edilen soruları yanıtladık. Bu yazımızda yalnızca temel bir bilgilendirme yapmayı hedefledik çünkü şamanizm gerçekten de dönemine ve hatta toplumuna göre özel olarak incelenmesi gereken detaylı bir konu. 

11
2
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
11
2
1
0
0