Dinozor kalıntıları, genel olarak kemiklerden oluşurlar. Çünkü milyonlarca yıldan beri hala ayakta kalmayı başaran tek parçamız kemiklerimizdir. Dinozorların “Mona Lisa”sı olarak geçen Nodasaur türündeki dinozorun fosili ise tam bir bütün halinde korunmayı başarmış. Zaten “Mona Lisa” ismini de oradan alıyor. Bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre kalın zırhlı Ankylosaurus ailesinden gelen Nodasaur fosilinin rengine kadar birçok özelliği fark edilebiliyor. Bilim insanlarının şaşkınlığı ise bu fosilin 110 milyon yıl boyunca nasıl bu şekilde korunduğu oldu.
Bitki yiyen bir tank gibi gözüken Ankylosaurus türünün en iyi korunan örneği şu anda Kanada’da bulunan Royal Tyrell müzesinde bulunuyor. İlk olarak Mart 2011 yılında, Alberta’da petrol aramaları sırasında kumların kazılmasıyla keşfedilen bu canlının düzgün bir şekilde çıkarılması için 7.000 saat gibi devasa bir süre harcanmış.
Bilim tarihinin en güzel ve en iyi korunmuş dinozor örneği olarak geçen bu Nodasaur, 1.300 kilogram ağırlığında. Canlının rengini araştıran bilim insanları, penguen ve geyiklerde de gözüken kırmızı ve kahverengi renk pigmentlerine rastladılar. Daha çok kamuflaj yapan hayvanlarda gözüken bu renkler Nodasaur’un büyük yırtıcılardan korunmak için vücut rengini kullandığını gözler önüne seriyor.
