Güneş Sistemi’nin ikinci büyük gezegeni olan Satürn, halkaları ve görünüşü sayesinde en ilginç ve en dikkat çekici gezegenler arasında yer alıyor. Ayrıca bu ihtişamlı Satürn gezegeni “Güneş Sistemi’nin Mücevheri” olarak da biliniyor. 82 tane uyduyla en fazla uyduya sahip gezegen olan Satürn’ün uydu sayısı, yapılan keşifler ile birlikte ilerleyen yıllarda daha da artması bekleniyor.
Satürn, diğer gezegenlere kıyasla birçok ayırt edici özelliklere sahip. Biz de bu yazımızda Satürn’ün sıradışı bir gezegen olduğunu kanıtlayan 10 bilgiye yer verdik.
Satürn’ün özellikleri:
- Yörünge süresi: 29 yıl
- Çapı: 116.460 km
- Dünya’ya uzaklığı: 1.195 milyar km
- Güneş’e uzaklığı: 1.426 milyar km
- Uyduları: 82
Satürn, adını Yunan mitolojisindeki Kronos'tan alır. Türkçe Sekendiz ismiyle de bilinen Satürn, eskiden Zühal ismiyle bilinmekteydi. Dünya’nın hacminden 700 kat daha büyük bir hacme sahip olan Satürn, Güneş'e en yakın altıncı gezegendir. Ayrıca büyük bir boyuta sahip olan Satürn, büyüklük açısından Jüpiter'den sonra ikinci sırada gelir.
Merkür, Venüs, Mars ve Jüpiter gezegenleri gibi çıplak gözle gözlemlenebilir olması da Satürn’ün dikkat çekici özellikleri arasında yer almakta. Bunun nedeni ise, üzerine düşen ışığı hemen yansıtmasını sağlayan buzdan oluşmasıdır.
Satürn’ün sıradışı bir gezegen olduğunu kanıtlayan 10 bilgi:
- Satürn, Güneş Sistemi'ndeki yoğunluğu en az gezegendir.
- Satürn basık bir şekle sahiptir.
- İlk gökbilimciler Satürn’ün halkalarını uyduları olduğunu düşünüyorlardı.
- Satürn uzay araçları tarafından sadece 4 kez ziyaret edildi.
- Satürn’ün 82 tane uydusu var.
- Satürn'de bir günün uzunluğu yakın zamana kadar bir gizemdi.
- Satürn’ün halkaları Satürn kadar yaşlı da olabilir daha genç de.
- Satürn’ün halkaları zaman zaman kayboluyor.
- Satürn çıplak gözle görülebilen en uzak gezegendir.
- Satürn yakınlarında yaşam olabilir.
Satürn, Güneş Sistemi'ndeki yoğunluğu en az gezegendir:
Çoğunlukla hidrojenden oluşan Satürn’ün yoğunluğu sudan bile daha az. Sahip olduğu bu hidrojen katmanları, Satürn’ün merkezine doğru yoğunlaşır ve sonunda sıcak bir iç çekirdek oluşmasını sağlar.
Satürn basık bir şekle sahiptir:
Düşük yoğunluğa sahip olması, gezegenin akışkan yapısı ve kendi etrafındaki dönüş hızının yüksekliği sayesinde Satürn, ekvatorda geniş, kutuplarda ise basık elipsoid bir görüntüye sahiptir ve Satürn'ün bir resmine bakıldığında bunu rahatlıkla gözlemleyebiliriz.
Merkezden kutuplara olan mesafe 54.000 km iken, merkezden ekvatora olan mesafe 60.300 km'dir. Başka bir deyişle, ekvatordaki yerler merkezden yaklaşık 6.300 km daha uzaktadır.
İlk gökbilimciler, Satürn’ünün halkalarının uydu olduğunu düşünüyorlardı:
1610 yılında Galileo, Satürn’e ilkel teleskopuyla ilk kez baktığında Satürn'ü ve halkalarını görebiliyordu ancak tam olarak neye baktığını bilmiyordu. O halkalar belki de Satürn'ün her iki yanında duran iki büyük uydusu olabilirdi.
1655 yılında Hollandalı gökbilimci Christian Huygens, Satürn'ü gözlemlemek için daha iyi ve gelişmiş bir teleskop kullandı ve Satürn'ün her iki yanında duran uyduların aslında halkalar olduğunu fark etti. Aynı zamanda Huygens, Satürn’ün en büyük uydusu olan Titan’ı ilk keşfeden kişiydi.
Satürn uzay araçları tarafından sadece 4 kez ziyaret edildi:
Dünya'dan gönderilen sadece 4 uzay aracı Satürn'ü ziyaret etti. Ancak Satürn’ün katı bir yüzeye sahip olmaması sebebiyle hiçbiri gezegenin yüzeyine iniş gerçekleştiremedi. Bu uzay araçlarının ilki, 1979'da Satürn'ün 20.000 km yakınında uçan Pioneer 11'di. Daha sonra 1980'de Voyager 1, ardından 1981'de Voyager 2 Satürn’ü ziyaret etti. Son olarak ise 2004'te Cassini Satürn’e vararak 7 yıllık görevini sonlandırdı.
Satürn’ün 82 tane uydusu var:
Satürn’ün 82 tane keşfedilmiş uyduya sahip. Bunlardan bazıları Güneş Sistemi’nin ikinci en büyük uydusu olan Titan gibi bir hayli büyük. Ancak Satürn’ün sahip olduğu çoğu uydu küçük boyutlarda, sadece birkaç km çapında ve bazılarının resmi isimleri dahi bulunmuyor.
Satürn'de bir günün uzunluğu yakın zamana kadar bir gizemdi:
Bilindiği üzere Satürn, büyük ölçüde gazdan oluşuyor ve bu da gezegenin tamamının aynı hızda dönmemesi gibi bir sonuç ortaya çıkarıyor. Bu yüzden de Satürn’ün dönüş hızını belirlemek bir hayli zordu. NASA bilim insanları bu süreyi hesaplamak için Cassini adlı uzay aracındaki verileri kullandılar ve Satürn’deki bir günün 10 saat, 33 dakika ve 38 saniye uzunluğunda olduğunu hesapladılar.
Satürn’ün halkaları Satürn kadar yaşlı da olabilir daha genç de
Satürn’ün sahip olduğu halkalar büyük ölçüde buz parçacıklarından oluşuyor. Bundan yola çıkan bilim insanları da halkaların Güneş Sistemi’nin başlangıcından bu yana, yani yaklaşık 4,54 milyar yıl önce Satürn ile birlikte oluştuğu sonucuna varıyor. Ancak gökbilimciler hala Satürn'ün halkalarının kökenini tam olarak çözemiyor.
Halkalar zaman zaman kayboluyor:
Satürn'ün ekseni, tıpkı Dünya’nınki gibi eğik. Bizim gördüğümüz açıdan Satürn'ün değişen konumunu görüyoruz. Bazı zamanlar halkaları tamamen görülebilecek bir konumda oluyor ancak diğer zamanlarda dik konumlandığı için halkaların sadece kenarları görülüyor. Bu da Satürn’ün halkaları sanki kayboluyormuş gibi görünmesine yol açıyor.
Çıplak gözle görülebilen en uzak gezegen:
Satürn, çıplak gözle görülebilen beş gezegenden biridir. Bir teleskop ya da dürbün yardımıyla Satürn’e bakarsanız etrafındaki halkaları da rahatlıkla görebilirsiniz. Bunun sebebi ise Satürn'ün Dünya’ya çok uzak olmasıdır.
Satürn yakınlarında yaşam olabilir:
Satürn, canlı yaşamını desteklemeyecek kadar elverişsiz bir gezegen. Ancak Satürn'ün altıncı en büyük uydusu olan Enceladus için aynı şeyleri söyleyemeyebiliriz. NASA’nın göndermiş olduğu Cassini adlı uzay aracı, Enceladus’un güney kutbundan çıkan çeşitli su kaynaklarını keşfetti. Kısa süre içinde Enseladus’ta yaşam olup olmadığını tespit etmek için bu görev için özel tasarlanmış bir uzay aracı gönderilmesi planlanıyor.