"Gua Projesi" olarak da bilinen Kellogg deneyi, bir çocukla büyütülen bir şempanzenin gittikçe insana benzeyeceği öngörülerek yapılmıştı. Tamamen aynı koşullar altında büyütülen şempanze Gua ve bebek Donald, bu deneyde başrollerdi.
Ancak tamamen beklenenin tersinde bir şey olmuştu, şempanze gelişim göstererek insana benzeyeceğine, bebek gitgide şempanzeye benziyordu. Hazırsanız bu garip deneyin ayrıntılarına birlikte bakalım.
Kurtların büyüttüğü vahşi çocuklar ilgisini çekince, hayvan psikologları Luella Kellogg ve eşi Winthrop Kellogg kendi deneylerini yapmak istedi.
Kurtlar tarafından büyütülen ve hayatları boyunca vahşi kalan iki çocuğun vakasının ilgisini çekmesi üzerine Winthrop Kellogg ve eşi Luella Kellogg , kendi çılgın deneylerine giriştiler.
Karşılaştırmalı psikolog olan Winthrop Kellogg, 1900'lerin başından ortalarına kadar hayatını zeki hayvan türlerini anlamaya adadı. Indiana Eyalet Üniversitesinde bir hayvan uyarıcı laboratuvarında çalıştı.
Denek olarak kendi çocuğunu kullandı.
Hayvanlar üzerinde çeşitli deneyler yapan Winthrop Kellogg, 1931 yılında işleri büyüterek primatların üzerinde deney yapmaya karar verdi ve eşi Luella ile deneyi planlamaya başladılar. İhtiyaçları olan, bir çocuk ve bir şempanzeydi. 7.5 aylık Gua adındaki şempanzeyi evlat edindiklerinde geriye tek bir şey kalmıştı, bir çocuk.
Ancak, bir çocuk bulmakta çok zorlanıyorlardı. Bunun üstüne Kellogg ailesi, denek olarak kendi çocukları olan 10 aylık Donald’ı kullanmaya karar verdiler. Çocuğun ve şempanzenin gelişimini izleyerek şempanzelerin insan gibi davranıp davranamayacaklarını test etmek istiyorlardı.
Şempanze Gua, Donald ile birebir aynı muameleyi gördü.
Ailenin gözünde Gua ve Donald, kardeşlerdi ve buna göre yetiştirileceklerdi. Esaret altındaki Gua; sürekli ilgi görüyordu, ona bir insan bebekle aynı öğrenme görevleri veriliyordu ve hatta dokuz aylık çalışma süresi boyunca kıyafet ve bebek bezi giydi.
"Tansiyon, hafıza, vücut büyüklüğü, karalama, refleksler, derinlik algısı, seslendirme, hareket, güç, problem çözme, korku, denge, oyun, itaat, kavrayış, dil yeteneği, dikkat süresi, gıdıklanmaya tepkiler" gibi konuları içeren kapsamlı bilimsel deneyler yapıldı.
Bir süre şempanze Gua, Donald'a kıyasla bu testlerde gerçekten başarılı oldu.
Gua, iyi yönde bir gelişim gösterdi, esaret altındaki herhangi bir şempanze gibi iyi motor becerileri ve fiziksel güç kazandı. Hatta Gua, Donald'a, kapıların altından insanları gözetlemeyi bile öğretti.
Gua, Donald ile aynı iletişim biçimlerini kullandı. Yatağa yatırıldığında, insancıl bir kucaklama için uzanıyordu. Öpücükler veriyordu. Çeşitli duygusal durumları göstermek için yüz ifadelerini taklit ediyordu.
Dönemin gazete haberlerine göre, Donald emeklerken Gua dik yürüyordu ve 20 basit komuta cevap verebiliyordu. Bununla birlikte, farklılıklar hızla ortaya çıkmaya başladı. Donald, insanları tanımlamak için fiziksel görünüm ve yüzleri kullanırken, Gua kokuları ve giydikleri kıyafetleri kullanıyordu.
Gua'nın geride kalması, ilk olarak dil bariyeriyle başladı.
Donald 16 aylıkken kelimeler oluşturmaya başladı ama Gua yapamadı. Hayvanların, insan dilini kullanabilmek için gerek ağız yapısı gerekse bilişsel olarak yeterli donanımlara sahip evrimleşmediğini bugün bilsek de o dönemlerde hâlâ araştırma konusuydu.
Görünüşe göre Gua erken görevlerde mükemmel olsa dahi, sonunda beyni Donald'ın bilişsel gelişimine ayak uyduramayacaktı.
Çocuk, gittikçe şempanzeye benziyordu.
Beklendiği gibi, bir şempanzenin kardeş olması Donald'a zarar verdi ve Gua'nın çıkardığı sesleri taklit etmeye başladı. Yemek gördüğünde Gua gibi çığlıklar atıyordu, oyun oynarken ısırıyordu ve şempanze hareketleri sergiliyordu. Deney, Gua'nın daha insansı olmasını isterken Donald daha çok şempanze oluyordu. Dokuz ay içinde ise bu ilginç deney durduruldu.
İşleri bittiğinde deney merkezine geri dönen Gua, 1 sene geçmeden öldü.
Ailenin bir bireyi gibi yetiştirilen Gua ile işleri bitince onu bir kafese tıkarak Florida'daki Yerkes Bölgesel Primat Araştırma Merkezi'ne geri gönderdiler. Burada yaklaşık olarak bir sene boyunca davranış deneylerinin deneği oldu.
Gua'nın hayatı; iki ebeveynli bir aile, bir kardeş, bir ev, giysiler ve bir yatakla birlikte bir insan evinde yetiştirilen bir çocuktan kafese kapatılmış bir laboratuvar primatı hâline geldi. Birkaç ay sonra Gua, hastalandı ve öldü.
Evrim, insanları ve şempanzeleri farklı kaderlere teslim etti.
Günümüz standartlarına göre alışılmışın dışında ve son derece etik dışı olsa da çalışma o dönem için bazı büyüleyici sonuçlar ortaya çıkarmıştı. Hayvanların, özellikle 1900'lerdeki bakış açısına göre düşündüğümüzde, inandığımızdan çok daha zeki oldukları anlaşıldı.
Hatta bazı primatların, kelimeleri oluşturmak için bir noktaya kadar ses yeteneklerine sahip oldukları görüldü ancak tamamen bir sesel dil konuşucusu olmak için beyin gelişiminden yoksunlar. Yani, bir noktaya kadar insanlar kadar akıllı (hatta bazı ölçütlere göre daha akıllı) olsalar da evrim onları farklı bir kadere teslim etti.
Donald, 42 yaşında intihar etti.
Üstelik, geçtiğimiz sene bir gelişme daha meydana geldi. Hayatının 9 ayını bir şempanzeyle kardeş olarak geçiren Donald, 42 yaşında intihar etti. Deneyin etkisinden çıkamadığına yönelik tahminler olsa da intiharının nedeni tam olarak bilinmiyor.