Rütbeleri birer birer atlayıp harika işler başaran komutanın, suçları ortaya çıkmadan önce herhangi bir sicil kaydı bile yoktu. Her şey, olması gerektiği gibi görünüyordu.
Kim bilebilirdi ki bu saygın adamın içinden bir pedofil, hırsız, tecavüzcü ve katil çıkabileceğini? Eğer mideniz ve zihniniz hazırsa Russell Williams’ın hikâyesine daha yakından bakalım.
Başarı basamaklarını birer birer atlayan bir gençti.
7 Mart 1963’te İngiltere’de doğan Russell Williams, daha sonra ailesiyle Kanada’ya yerleşti ve genç yaşta askerî kariyerine atıldı. 2009 senesinde, Kanada’nın en büyük ve yoğun hava kuvvetleri üssü Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin komutanlığına kadar yükseldi. İyi huylu, utangaç ve kibar bir çocuk; büyüyüp güvenilir, öz disiplinli ve titiz bir genç olmuştu.
Madalyalı albay, kariyeri boyunca rütbeleri hızla atlamıştı, örnek bir askerdi. Ayrıca seçkin bir pilot olarak bazı yüksek rütbeli uçakların taşınmasını da içeren çeşitli görevlerde yer aldı. 20 yıla yakın süredir ise mutlu bir evliliği vardı.
Russell’ın karanlık yüzü ise 2007-2009 seneleri arasında gerçekleştirdiği suçlarla ortaya çıktı.
2007 senesinden önce hiçbir sabıka kaydı yoktu. Fakat o sene, Kanada’nın Ontario eyaletinde yaşayan kadınların evlerine gizlice girip iç çamaşırlarını, mayolarını, kişisel eşyalarını çalmaya başladı.
Hatta bir vakada, 12 yaşında bir kızın evine girip onun iç çamaşırlarıyla aynada pozlar verirken başka bir vakada 15 yaşındaki bir kızın yatağında oyuncak ayı tutarak çok daha çirkin eylemlerde bulunmuştu. Bunlar en hafifleriydi. Birazdan bahsedeceklerimiz fazla hassas, bunu dikkate alarak okumaya devam edebilirsiniz.
Kız çocuklarının ve genç kızların kanlı iç çamaşırlarının üstünde, Russell'ın salyaları bulunmuştu. Çocukların yatağına yatıp onların iç çamaşırlarını giyip aynada kendine bakarak mastürbasyon yaparken videoları da vardı.
2007'de haneye tecavüz ve hırsızlıkla sınırlı kalan bu suçların ciddiyeti, daha sonra gün yüzüne çıkan olaylarla daha anlamlı bir hâl alacaktı.
Russell, suçların dozunu artırarak tecavüz ve cinayet suçlarına da karıştı. Genç kadınların evlerine girerek gizlice onların fotoğraflarını çekiyor, cinsel saldırıda bulunuyor ve bazılarını boğarak öldürüyordu. Üstelik tüm bunlar yetmezmiş gibi kurbanlarının cesetlerinin de fotoğraflarını çekerek onları saklıyordu. Elinde binlerce fotoğraf vardı. Belgelenen 82 hırsızlık olayında çoğu iç çamaşırı olmak üzere yaklaşık 1.400 parça kıyafet çaldı.
Bazı kadınlar, evlerine girildiğini veya eşyalarının çalındığını anlamıyordu bile. Russell ise yakalanmadıkça suçlarının seviyesini artırıyordu. Bir kadın, evindeki kendi fotoğrafının üzerinde sperm lekesi bulmuştu.
2010 yılının şubat ayına geldiğimizde, bir dönüm noktası yaşandı. Polisler, Russell’ın evini aradı ve işlediği suçları ortaya çıkaran dehşet verici deliller bulundu. Arabasının lastik izleri de işlediği suçların yerlerini gösteriyordu.
8 Ekim 2010 tarihinde mahkemeye çıkan Russell, işlediği suçlardan duyduğu pişmanlığı ve üzüntüyü dile getirme çabasına girse de suçlu bulundu.
Birinci derece cinayetten iki ömür boyu hapis cezasına, diğer cinsel saldırılardan iki 10 yıl hapis cezasına, zorla alıkoyma suçundan iki 10 yıl hapis cezasına ve hırsızlıktan 82 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Suçları neden işlediği sorulduğunda ise şu cevabı verdi: “Cevapları bilmiyorum ve cevapların önemli olmadığından da oldukça eminim.”
Williams’ın sansasyonel dosyası, ülke çapında bir harekete yol açtı.
Williams’ın tutuklanmasından saatler sonra ülke çapındaki polis teşkilatları, adamın daha önce görev yaptığı bölgelerdeki kadınların dahil olduğu çözülmemiş cinayet davalarını incelemeye başladı.
Bu olay, toplumu ve medyayı da epey ilgilendirdi. Bir askerî liderin bu tarzda suçlara karışmış olabileceği gerçeği herkesi derinden sarstı. Ayrıca Kanada’da askerî disiplin ve güvenilirlik konusundaki algılar da etkilendi.
Ordu için bir ilk olduğuna inanılan bu kan dondurucu olayla, Williams'ın üniforması sembolik bir şeytan çıkarma ayiniyle yakılarak yok edildi.