Osmanlı’yı Parçalayıp Türkleri Tarih Sahnesinden Silmek İçin Hazırlanan Sevr Antlaşması: Maddelerini Hatırlayınca Tüyleriniz Ürperecek!

28
4
3
2
0
Birinci Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkan Osmanlı’nın paylaşılması için hazırlanmış olan ve maalesef Kurtuluş Savaşı olmasa uygulanması planlanan Sevr Antlaşması, tarihteki en büyük Türkleri bitirme projesidir. Gelin Sevr Antlaşması ile neler oldu, önemi nedir tüm detaylarıyla inceleyelim.

Yüzlerce yıl boyunca dünyanın büyük bir bölümüne hükmetmiş Osmanlı İmparatorluğu maalesef yıllar içerisinde yapılan beceriksiz politik hamleler yüzünden giderek güç kaybetmişti. Son bir umut girdiği Birinci Dünya Savaşı ise onun sonunu getirdi. Çünkü zaten hasta adamı öldürmek için sırtlanlar gibi bekleyen Avrupa, Sevr Antlaşması ile son noktayı koymaya hazırdı. 

Sevr Antlaşması’nın tartışılacak ya da acaba mı diye düşündürecek tek bir maddesi yok, bu antlaşmanın tek amacı Türkleri tarih sahnesinden sonsuza kadar silmekti. Maalesef İstanbul hükümeti de bu anlaşmayı imzalamıştı. Yani Kurtuluş Savaşı’nda kanımızın son damlasına kadar savaşmamış olsak gerçekten de bu antlaşma uygulanacaktı. Gelin Sevr Antlaşması’na biraz yakından bakalım ve neden bu kadar önemli olduğunu görelim.

Hiç bilmeyenler için kısaca anlatalım; Sevr Antlaşması nedir, ne zaman imzalandı?

Sevr Antlaşması; Birinci Dünya Savaşı sonrası kaybedenler tarafında olan Osmanlı İmparatorluğu ile içerisinde pek çok devletin bulunduğu İtilaf Devletleri arasında 10 Ağustos 1920 tarihinde imzalanmış bir sözde barış antlaşmasıdır. Paris’in Sevr bölgesinde imzalandığı için bu adı alan antlaşma ile Türk toprakları Avrupalı devletler ve bölgedeki azınlıklar arasında paylaştırılmıştır. 

Yüzlerce maddeden oluşan ve Türklere ufak bir toprak parçasından başka bir alan sunmayan Sevr Antlaşması, Kurtuluş Savaşı sonrası imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile geçerliliğini yitirmiştir. Zaten Sevr Antlaşması İstanbul hükümeti tarafından imzalanmıştır, TBMM o dönem tüm imzacıları vatan haini olarak ilan etmiştir. 

Sevr Antlaşması’na giden süreci iyi değerlendirmek lazım:

sevr antlaşması

Tabii kimse bir gün uyanıp hadi bu ülkeyi parçalayıp da Avrupalılara peşkeş çekelim demedi. Maalesef Osmanlı berbat bir durumdaydı. Son bir umut Almanların yanında katıldığımız Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Destanı gibi pek çok önemli başarı elde etsek bile en sonunda mağluplar tarafında yer almıştık. 

Aslında bu mağlubiyet Avrupalılar için yalnızca bir bahane oldu. Tek dişi kalmış canavar zaten art arda yaşanan isyanların en büyük destekçisiydi. Bulgarlar ve Yunanlar gibi Kürtlerin, Ermenilerin ve diğer azınlıkların da kendi devletlerini kurmalarını istiyorlardı. Hatta İngilizler, Arapları Türklerin elinde kurtarmalıyız gibi anlamsız sloganlar atıyorlardı. 

Birinci Dünya Savaşı’nı sonlandıran 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi her şeyin başlangıcı oldu. Sonrasında yapılan sözde Paris Barış Konferansı ise aslında Osmanlı’yı yıkıp Orta Doğu haritalarını yeniden çizme toplantısıydı. Doğu meselesi olarak adlandırdıkları planlar, hasta adam olarak andıkları Osmanlı İmparatorluğu’nu öldürüp mirasını pay etme planlarıdır. 

Sevr Antlaşması ile neler oldu?

sevr antlaşması

Paris Barış Konferans’ında hazırlanan 433 maddelik tam 150 sayfadan oluşan metin İstanbul’a gönderildi ve en kısa sürede cevap verilmesi istendi. İstanbul hükümeti şoke olmuştu çünkü şartlar korkunçtu. Hiçbiri imzalamak istemedi, hatta aralarında istifa etmek isteyenler oldu. Fakat en sonunda metin imzalandı ve kağıt üstünde Osmanlı parçalandı gitti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi için bu antlaşma kabul edilemezdi. Kazım Karabekir Paşa gönderdiği bir telgrafla Sevr Antlaşması’nı imzalayan herkesin vatan haini ilan edilmesini önerdi. 19 Ağustos 1920 tarihinde toplanan meclis, antlaşmada imzası bulunan herkesi vatan haini ilan etti. Haklıydılar, Sevr maddeleri kabul edilecek türden değildi.

Sevr Antlaşması'nın maddeleri nelerdir? Bazılarına yakından bakalım:

sevr antlaşması

  • Trakya’nın neredeyse tamamı Yunanlara, Antep ve çevresi Suriye’ye, Irak bölgedeki İngiliz mandası yönetimine verilecek.
  • Boğazlardan herkes istediği gibi geçecek. 
  • Önce Avrupa kontrolünde bir Kürdistan kurulacak, isterlerse Kürdistan bağımsız olacak.
  • İzmir Yunanlara bırakılacak.
  • Trabzon, Erzurum, Van, Bitlis; ABD kontrolünde kurulacak Ermenistan’a verilecek. 
  • Kıbrıs ve Ege adaları Yunanlara verilecek. 
  • Gayrimüslimler diledikleri gibi okul açabilecek. 
  • Osmanlı’nın yalnızca iç düzeni sağlamakla görevli maksimum 50 bin kişiden oluşan kolluk kuvveti olacak ve bunlar Marmara’da tesis bulunduramayacak.
  • Osmanlı savaş suçu işlediğini kabul edecek. 
  • Bol bol yeni kapitülasyon verilecek. 
  • Hukuk sistemini Avrupa belirleyecek.

Yüzlerce madde arasından öne çıkanlar bu şekilde. Aslında kısa bir özet yapmak gerekirse İstanbul’da göstermelik bir başkent kalacak ve Orta Anadolu’da küçük bir toprak dışında Türkler tamamen bu topraklardan silinecekti. Kürdistan Avrupa kontrolünde, Ermenistan ise ABD kontrolünde kurulacaktı. 

Kendimize özel bir hukuk sistemimiz olmayacak, silah bile kullanması sınırlandırılan birkaç polis dışında hiçbir kolluk gücümüz olmayacaktı. Kalan küçücük topraklarımızda herkes dilediği gibi kontrol olmadan ticaret yapacaktı. Liman ve demiryolu gibi önemli noktalar üzerinde kontrolümüz olmayacaktı. 

Sevr Antlaşması’nın amacı neydi?

sevr antlaşması

Yüzlerce madde, yüzlerce sayfa, diplomatik sözler falan kafa karıştırmış olabilir ama kısaca Sevr Antlaşması’nın temel amacı insanlığın var olduğu günden beri tarih sahnesinde olan ve 1071 yılından beri Anadolu’yu evi bellemiş olan Türkleri yok etmekti. Antlaşmalar, toplantılar falan yalnızca işin paylaşım tarafıydı. 

Zaten Paris Barış Konferansı sırasında yapılan resmi olmayan konuşmalarda her zaman bundan açık bir şekilde söz edilmiştir. Türklere bırakılan küçük bir alan yalnızca göstermelik bir diploması örneğidir. Asıl beklenen zaten az toprağı kalmış Türklerin de zaman içerisinde asimile olup yok olmalarıydı. Tabii hesaba katmadıkları küçük bir detay vardı. 

Sevr Antlaşması’nın sonuçları olmadı çünkü Türkler Kurtuluş Savaşı destanını yazdı:

kuvayı milleti

10 Ağustos 1920 tarihinde imzalanan Sevr Antlaşması’nı uygulamak için hemen kollar sıvandı. Zannediyorlardı ki Türkler, savaş meydanında bırakmadıkları toprakları kağıt üzerinde bırakacaklar. Hepimizin bildiği gibi bu dönemde Yunanlar, İngilizler, Fransızlar fiilen topraklarımızı işgal ettiler ve azınlıkların isyanlarını el altından ya da göz göre göre desteklediler. 

Anadolu topraklarının dört bir yanında işgalcilere karşı başlatılan direniş hareketleri Kuvâ-yi Milliye adı altında toplandı ve Kurtuluş Savaşı başladı. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile birlikte Sevr Antlaşması denilen bu yıkım planı geçerliliğini yitirdi. Yani Türkleri tarih sahnesinden silme hayali yine Avrupalıların elinde patlamış oldu.

Türkleri tarih sahnesinden silmek için hazırlanan Sevr Antlaşması ile ne oldu, önemi nedir, sonuçları nelerdir gibi merak edilen soruları yanıtladık. Elbette tarihin kini ile hareket etmemek gerekiyor ancak Akif’in dediği gibi tek dişi kalmış canavar medeniyetin de neler yaptığını unutmamalıyız. 

28
4
3
2
0
Emoji İle Tepki Ver
28
4
3
2
0