Çoğumuz ‘Sakızını yutma midene yapışır, midende sakız ağacı çıkar.’ ya da benzeri cümlelere maruz kalmışızdır. Muhtemelen hemen herkes hayatında en az bir defa çiğnediği sakızı yutmuştur fakat hepimiz sağlıklı bir şekilde hayatımıza devam ediyoruz. O halde bu ‘sakız efsanesi’ nereden ortaya çıktı? Daha da önemlisi, sakız yuttuğumuzda midemizde neler olur?
Sindirim bozuklukları uzmanı Dr. Lisa Ganjhu, yukarıda bahsettiğimiz sakız efsanesinin gerçekliğini merak ederek sakız yuttuğumuzda sindirim sistemimizde neler olduğunu ve yuttuğumuz sakızın bize zarar verip vermediğini araştırmış. Ganjhu’nun ulaştığı sonuçlara göre yuttuğumuz sakızlar, yuttuğumuz diğer yiyecekler gibi vücudumuzda belirli bir yoldan geçtikten sonra atılıyor.
‘’Eğer kalın bir eti sindirebiliyorsanız, sakızı da sindirebilirsiniz.’’ diyen Ganjhu, insan vücudunda sakızı sindirecek kadar güçlü mide hareketlenmeleri, asitler ve enzimler olduğunu söylüyor. Sakızın diğer besinlerden farkı ise içerisinde tamamen çözülemeyen kimyasalların bulunması. Bu nedenle sakız vücudumuzda tam olarak sindirilemiyor.
Sakızların midemizde yıllarca kalması hakkında da konuşan Ganjhu, ‘’Bir kere yutarsanız, diğer bütün yiyecekler gibi vücudunuzdan atarsınız. Herkesin sindirimi farklı olduğu için kesin bir zaman dilimi yoktur.’’ diyerek bu efsaneyi de çürütüyor. Kısaca sakız sakız yuttuğunuzda diğer nesneler gibi sindirmeye başlarsınız. Fakat tamamını sindiremeden vücudunuzdan atarsınız.
O halde bu sakız efsaneleri nereden geliyor? Yukarıda belirttiğimiz gibi insan vücudu sakızı tam olarak sindiremiyor ve bu bilgi pek çok kişi tarafından biliniyor. Muhtemelen bir yanlış anlaşılma sonucu sakızın tamamen sindirlemediğini öğrenen bir kişi sindirilemeyen kısmın vücudumuzda kalmaya devam ettiğini düşünüyor ve böylece gerçekle alakası olmayan bir efsane dilden dile dolaşıyor.
