Geçmiş yüzyıllardan bu yana insanoğlunun kafasını kurcalayan en önemli sorulardan biri gece ve gündüz farkı üzerine olmuştur. Gündüzlerin ışıl ışıl ambiyansının nasıl olur da gece denilen olguda yerini karanlığa bıraktığı sorusunun cevabı; ancak geçtiğimiz yüzyılda ulaşılabilir olmuştu.
Şimdilerdeyse ışık ve karanlık ikilemi arasındaki sorular çok daha karmaşık bir yapıyı hedef almış durumda. Sonsuz diye tabir edilen uzay, milyonlarca yıldıza sahip olmasına karşın nasıl bu denli karanlık ve kasvetli bir ambiyansa sahip?
Öncelikle Dünya’mızın neden geceleri karanlık olduğunu, daha sonrasında ise uzayın neden karanlık olduğu anlamamız için bu konu üzerine üretilen paradoksa ve bu parodoksun olası çözümüne yakından bakmamız gerekiyor.
Olbers Paradoksu adı verilen bu paradoksa göre uzayın yapısı izotropiktir. Daha açık bir dille belirtmek gerekirse gökyüzünde baktığınız her yön hemen hemen eşit sayıda ışık kaynağı içerir, dağılım son derece düzenlidir. Yakınımızdaki ışık kaynağı yıldızlara ek olarak çok daha uzak galaksilerde bulunan ışıkları da hesaba katmaya çalışırsak çözüm aslında düşünüldüğünden de basit. Dünyamıza daha az ışık ulaştıran uzak yıldızlar, uzaklıklarıyla doğru orantılı bir şekilde sayı olarak da daha fazladır.
Dünya ile yıldızlar arasındaki mesafe arttıkça ulaşan ışık miktarı azalır ancak ışık kaynağı olan yıldız sayısı artar. Neredeyse sonsuzluğa varan döngü daima eşite yakın bir düzende devam eder. Ancak bu durumun getirdiği bir paradoks vardır: Uzay sonsuzsa ve herhangi bir noktada kaynak olan ışık bir şekilde Dünya’ya kadar ulaşıyorsa Dünya’da gece diye bir şeyin oluşması mümkün olamaz.
Bu konuya dair en mantıklı açıklamaysa ABD’li edebiyatçı Allen Poe’den geldi. Poe’ya göre, geceleri karanlık olmasının iç yüzünde evrenin yalnızca bir kısmının gözlemlenebilir olması yatıyor. Eğer ışık denilen olgu uzayda sonlu bir şekilde yer alıyorsa, uzay sonsuz dahi olsa ışığın katedebileceği mesafe bellidir; ancak belli bir hacmin içindeki ışık kaynakları dünyaya ulaşabilir. Söz konusu hacim ise uzayın herhangi bir bölümünde ya da Dünya’da gece dediğimiz aydınlık seviyesine neden olur.
