Uzun süredir deneniyor olsa da son zamanlarda daha çok Tesla modelleriyle aşina olduğumuz “otonom sürüş” henüz herkesin güvenini kazanmış değil. Bunun ardında -kişisel olanlar çoğunlukta olmak üzere- birçok neden yatıyor olsa da günümüzde bu teknolojinin kayda değer bir şekilde ilerleme kaydettiğini söyleyebiliriz. Elbette bu, henüz mükemmel oldukları anlamına gelmiyor.
Düşük seviyelerdeki ışığın işlenmesiyle çevre algılanıyor
Söz konusu teknolojinin temelinde akıllı süpürgelerde de gördüğümüz LiDAR sensörü bulunuyor. Kısaca bahsetmek gerekirse süpürgelerin üstündeki çıkıntıda bulunan bu sensör, ışık yardımıyla nesnelerin uzaklığını ölçüyor. Bunun sonucunda ise telefon ekranımıza yansıtılan harita oluşturulabiliyor.
Sony’nin sunduğu teknolojide ise SPAD pikselleri kullanılıyor. Bu pikseller ışığı yakalayıp elektrik sinyaline çeviriyor. Elektrik sinyalleri ise Cu-Cu isimli bağlantı aracılığıyla ana çipe yönlendiriliyor. Söz konusu tek çip sayesinde uzak veya yakın fark etmeksizin mesafeler hem hızlı hem de keskin bir şekilde işleniyor.
Sensörler, 200 metre ötedeki bir objeyi fark edebiliyor ve sürücüye birden fazla bakış açısı sunuluyor. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda, günün sonunda her zamankinden daha güvenli bir sürüş deneyimi sunulacağını söyleyebiliriz. Sürücüsüz araçlar ve Sony’nin yeni sensörleri hakkındaki fikirlerinizi siz de yorum kısmında paylaşabilirsiniz.
