21. yüzyıl itibariyle sürekli olarak gelişen internet dünyası ve bunun takibindeki sosyal medya alışkanlıkları bir terör türünün elini inanılmaz şekilde geliştirdi: ‘Siber terör.’
Uzmanların düşüncesine göre sosyal medya ya da benzer internet mecralarında toplumu yanlış yönlendirmeye dayalı sahte haberler, toplumun sosyolojik yapısını bozabileceği gibi geri dönüşü olmayan ayrıştırmalara da sebep olabilir. Yakın zamanda Cambridge skandalı da düşünüldüğünde hak vermemek elde değil; zira sonuç değişir miydi tam olarak kestirilemese de bu olay, dünya tarihini doğrudan etkileyen bir olaya dönüştü. İddialara göre bu skandal, Trump’ın A.B.D Başkanı olmasında büyük bir rol oynadı.
Bu tür tehlikelerin daha da gelişmiş şekilde insanlığın karşısına çıkabileceğini düşünen Birleşmiş Milletler Konseyi, Cenevre Sözleşmesine benzer bir antlaşma tasarısı ile çağrı yapmaya hazırlanıyor. Tabii bu sözleşme içeriği, yalnızca sosyal medyadaki manipülatif hareketleri kontrol altında tutmaya yönelik olmayacak; sözleşme, aynı zamanda söz konusu ülkelere yapılabilecek doğrudan enerji sistemlerini, şehir şebekelerini hedef alan siber saldırıları da yakından gözetecek.
Bu konuda ne kadar güvenilir olduğunu düşüneceğinizi bilemesek de Facebook’un da yaptırımları mevcut bu konu ile ilgili habere de dilerseniz yukardaki ilgili haber vasıtası ile ulaşabilirsiniz.