Sosyopatlar ve narsistler arasında çok ince bir çizgi bulunur. Narsistler diğer insanların tüm ilgisini ve zamanını çalmaya bayılırlar, sosyopatlarsa karşılarındaki insanların hayatına her açıdan karışıp dahil olabilirler. Fakat her ikisi de istediklerini almak için aynı dili konuşurlar...
Dramadan nefret ederim.
Bu insanlar dramadan nefret ettiklerini söyleseler de, dramanın tam ortasında bulunurlar. Pireyi deve yapmakta üstlerine yoktur ve ardından olanların sorumlusu olarak karşılarındaki insanları gösterirler. Oyun oynamak bana göre değil deseler de inanmayın.
Sorun sende! (Çıldırmışsın, Bipolarsın, Paranoyaksın, Kıskançsın, Sığısın, Küstahsın)
İlişkileri yolunda gitmediğinde direkt karşılarındaki insanı suçlarlar. Bu durum yalnızca azarlamayla kalmaz, sizin suçlu ve çaresiz hissetmenize yol açar. Böylece onlara boyun eğmeniz kolaylaşır.
Sen çok alıngansın.
Onları eleştirdiğinizde yapıcı olsanız bile oklar size dönecektir. Yaptıklarından söz etmek yerine sizi fazla hassas olmakla suçlarlar. Siz siz olun hatanız yokken size yaşatabilecekleri suçluluk duygusuna karşı önleminizi alın.
Sen yanlış anladın.
Hayatta bazen birbirimizi yanlış anladığımız olur. Ancak sosyopatlar ve narsistler sizi en çok acıtacaklarını bildikleri yerden vurup ardından sizi hassas olmakla suçlarlar. Hiçbir pişmanlık belirtisi de göstermezler. Hoş karşılanmayacağı kesin olan hareketlerinden sonra tepki verirseniz, sizi dünyanın en kötü insanı ilan edebilirler.
Bensiz yapamazsın.
Sosyopatlar ve narsistler sizin onlarsız yaşayamayacağınıza inanmaya bayılırlar. Sizi de buna inandırmak için her şeyi yapabilirler. Yaşadığınız her problemin ardından karşılarındaki insan hatasını telafi etmeli ve onları geri kazanmalıdır. Aksi takdirde pişman olacaklarını kast eden birçok şey söylerler. Aslında etraflarında insan olmadan yapamayan onlardır.
Biz insanlar birbirimiz olmadan yapamayız belki, ancak insan ilişkilerinde ne kurban ne de baskıcı taraf olmaya gerek yok.
Sağlıklı ilişkiler kurmanız dileğiyle!
