SpaceX, 6 Şubat 2018’de dünyanın en güçlü geri dönüştürülebilir roketi Falcon Heavy’yi test etmişti. Firmanın uzaya gönderdiği Tesla otomobili Mars yörüngesine doğru hareket ederken mühendisler, çalışmaya hiç ara vermeden bir sonraki proje için kolları tekrar sıvadılar.
Elon Musk’ı yakından takip edenleriniz, o'nun küresel internet ağı hakkındaki görüşlerini bilecektir. SpaceX, mükemmel bir vizyonla Dünya’nın çevresini saracak 4425 adet Starlink uydusu için ilk çalışmaları tamamladı. Bu uydulardan ilki, 21 Şubat Çarşamba günü bir Falcon 9 roketi ile yakın Dünya yörüngesine fırlatılacak. Roketin asıl yükü ise İspanya Savunma Bakanlığı’nın siber güvenlik uydusu olacak. Falcon 9 yüklerini bıraktıktan sonra her zamanki gibi yeryüzüne iniş yapacak.
Bu vesileyle Starlink uydu ağı, sağlayacağı ucuz ve hızlı internet, Mars yolculuklarını nasıl finanse edeceği gibi detaylara yakından bakalım:
Falcon 9’un üzerinde bulunacak olan Microsat-2a ve Microsat-2b, son derece hafif uydular. SpaceX her ne kadar henüz test aşamasında olduğu için uyduların ismini değiştirse de teknoloji medyası bunların birer Starlink uydusu olduğunu biliyor. Yeni bir tür sisteme sahip olan uydular, geniş bantta yüksek hızlı internet servisi sağlamak için yörüngede bulunacaklar.
Normalde internet hizmeti için kullanılan geleneksel uydular, yeryüzünün yaklaşık 35.000 kilometre üzerinde seyir yaparlar ve sayıları oldukça azdır. Ancak SpaceX’in uyduları daha yakın olacak ve dolayısıyla sinyal kaybı minimize edileceği için çok daha hızlı internet servisi sunacaklar. Aynı zamanda eşit aralıklarla yörüngelerinde bulunacaklar ve yıllar içinde gezegenimizin çevresini saracaklar.
Bu girişim, aynı zamanda yeryüzünde hala internete erişim imkanı bulunmayan bölgeler için de eşitlikçi bir çözüm getiriyor. İnsanlar dünyanın her noktasından Starlink uyduları sayesinde aynı hızlarda internete erişebilecekler. Yani bir başka deyişle toplumsal fırsat eşitliği de sağlanmış olacak. Ancak yeryüzüne yakın duran uyduların kapsama alanları da doğal olarak azalıyor. Bu nedenle söz konusu 4435 uyduluk ağın eş güdümlü yörüngeleriyle sorun çözülmüş oluyor:
![]()
SpaceX’in ABD Fedaral İletişim Komisyonu tarafından onaylanan projesindeki bir çizim.
Yakın Dünya yörüngesi olarak SpaceX’in belirlediği ideal uydu mesafesi ise 1100 ila 1325 kilometre arasında olacak. Yani İstanbul ve Rize şehirlerimizin arasındaki mesafe kadar yukarıda minik uydulardan oluşan bir ordu yer alacak.
Şirketin ilk etapta gerçekleştirmek istediği adım ise ilk 800 Starlink uydusuyla ABD’ye hizmet sağlamak. Ancak şirketin özellikle kırsal dünya coğrafyaları için farklı bir planı daha var. Toplam 7518 uydudan oluşacak olan ve sadece 340 kilometre kadar yakındaki bir yörüngede bulunacak VLEO uyduları. Bu uydular daha yüksek hızda, ihtiyaç duyulan bölgelere servis sağlayacak.
SpaceX, yakın Dünya yörüngesinde bir takımyıldız uydular sistemini hayata geçirmek isteyen tek şirket değil. Globalstar ve Iridium isimli şirketler, yıllardır bu irtifalarda telefon operatörleri için testler yapıyorlar. Ancak Starlink'in doğrudan rakibi OneWeb, birkaç yüz geniş bant uydusundan oluşan bir takımyıldızı için zaten FCC’den onay aldı. Gene de Musk’ın planı diğer şirketlerden daha sağlam ayaklara sahip ve çok önemli bir farkı var. Buna birazdan değineceğiz.
SpaceX, her uydunun üzerine birbirleriyle iletişim kurmalarını ve koordinasyon halinde kalmalarını sağlayan lazerlerden oluşan teknoloji geliştirdi. Bu önemli fark SpaceX’in hız kazanmasına yol açarken, OneWeb gibi rakipleri rahatsız etmiş olacak ki firmalar toplu olarak diğer uyduların tehlikeye gireceğine yönelik şikayetlerini dile getirdiler.
Ne olursa olsun fırlatılması planlanan toplamda 10.000’i aşkın mini uydudan bahsediyoruz. Başka bir açıdan bakıldığında bu miktar gök yüzünü çöplüğe çevirebilir. SpaceX, her uydunun ömrünün 5 ila 7 yıl olduğunu söylüyor. Süresini dolduran uydular yenileriyle değişecekler, ancak yakın yörüngede oldukları için uzaya sürüklenmeyecek, Dünya’ya düşecekler.
Diğer taraftan SpaceX’in aşması gereken pek çok bürokratik engel var. Başta ABD olmak üzere çoğu ülkenin resmi kuruluşlarından onay alması ve ticari bir hizmet sunacağı için bürokrasi savaşı vermesi gerekiyor. Projeye burun kıvıracak bir ülke olmadığını düşününce kazanılacak milyarlarca doların nerede kullanılacağı da akıllara geliyor. Bu konuda doğrudan Musk’ın açıklaması var.
Starlink uydularıyla elde eldilen gelir, Mars yolculuklarını finanse edecek:
İnsanlığın Mars’a gitmesi konusu, SpaceX’in en büyük ve en önemli vizyonu. Bu nedenle kendi uydularıyla bir servis sağlayıcısı olarak para kazanıp güçlü roket sistemlerinden daha fazla üretmek ve daha çok sefer yapmak istiyor. Musk’ın geçtiğimiz yıl açıkladığı Mars yolcuğu planında, roketlerin Dünya’dan değil Ay’dan kaldırılacağını öğrenmiştik. Hatta kendisi Instagram hesabından, Ay’da inşa edilecek Moon Base Alpha üssüne dair temsili görseller paylaşmıştı.
Planlanan Ay üssü Moon Base Alpha:
Planlanan Mars üssü ve şehri:
Ay’a bir dizi roket kalkış rampası inşa etmek, haberleşme merkezleri kurmak ve Ay yörüngesine sırf bunun için yakıt merkezleri inşa etmek çok, çok fazla para gerektiriyor.
SpaceX’in Mars yolculuklarını finanse etmek için tek planı Starlink uyduları değil. Firma aynı zamanda yeryüzündeki en uzun hava yolu mesafesini 30 dakikaya düşüren BFR hizmeti için de çalışıyor. Bu proje temel olarak yük niyetine insan yolcularını taşıyan roketlerle gerçekleşiyor. Atmosfer dışına çıkan roketler, maksimum hıza erişip tekrar atmosfere dalış yapıyor ve varış noktasına ulaşıyor. Musk, bu roketlerin bilet fiyatlarının mevcut hava yollarındaki lüks sınıflarla aynı fiyatlarda olacağını iletiyor.
İnternet, kısa sürede yolculuk falan derken Mars’a gitmek için gün sayıyoruz dostlar. Bir soru, sorun ya da görüşünüz varsa yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz. Anlaşılan o ki bundan sonra, Dünya'nın Wi-Fi şifresini Elon Musk'a soracağız.
