Sperm, erkeklerde ergenlik döneminden itibaren testislerde ortaya çıkan bir sıvı olduğunu neredeyse herkes bilir. İnsanlığın varoluşundan itibaren de cinsellik, üreme gibi konular hakkında zaten insanların fikirleri vardı fakat spermin ne olduğu, keşfedilene kadar tam olarak bilinmiyordu.
Keşfeden bilim insanının mikroskopta karşılaştığı görüntüden dolayı dehşete kapıldığı ve bilim dünyasına açıklarken utanç duyduğu spermin keşif hikayesini içeriğimizde derledik.
İlk olarak herkesin mutlaka duyduğu sperm, tam olarak nedir?
İlkokul düzeyinde biyoloji bilgilerimizden de hatırlayabileceğimiz üzere hücre, vücudun en küçük yapı birimi. Sperm ise kısaca sadece erkeklere ait olan üreme hücresi olarak tanımlanabilir. Sperm, erkek testislerinde üretilir ve tek başına dışarı atılmaz. Vücuttan dışarıya atılırken meni denilen bir sıvıyla karışık halde atılır, yani tek başına sperm görülmez.
Hepimiz bir spermin kadındaki yumurta ile birleşmesi sonucu dünyaya geldik. Spermin baş kısmında bulunan ve DNA olarak adlandırılan kalıtsal bilgiler ise bizi biz yapan özelliklerin yarısını oluşturuyor. Sperm, mikroskopta incelendiğinde tıpkı bir solucan gibi bir baş ve bir kuyruktan oluştuğu görülüyor. Kuyruğundan dolayı da kıvrılarak hareket ettiği gözlemlenmiştir.
İnsanlığın varoluşundan beri, cinsiyet ve üreme konuları hakkında insanların fikri vardı. Fakat spermin tam olarak ne olduğu 17. yüzyılın sonlarına doğru anlaşıldı.
Mikrobiyolojinin babası olarak da görülen Antonie Philips van Leeuwenhoek, o dönem bilim dünyasında sesini duyurmaya başladı.
Leeuwenhoek, bilim dünyasında bu kadar ünlü olacak keşifler yapmadan önce aslında bir manifaturacıydı. Bir süre sonra, aslında sadece ipliklere ve kumaşlara daha detaylı bakabilmek için kendi lenslerini ve mikroskopunu geliştirdi. Kendisini hiçbir zaman bir bilim insanı olarak yetiştirmedi fakat güçlü bir zekaya sahip olması, bilim dünyasının yararına olmaya başladı.
Mikroskobuyla, bakterilerden, arı iğnelerine, göl mikrobundan saç bitine kadar bir sürü şey keşfetti. Bu keşiflerini de o zamanların önemli sayılabilecek bir dergisinde anlattı. Haliyle, Avrupalı ve bilim konusunda eğitimli insanlar bu keşifleri okuyunca hayret ettiler. Leeuwenhoek ise bu şekilde adını duyurmaya başladı.
Bilim dünyasında tanınmaya başlayan Leeuwenhoek'tan, meniyi incelemesi istendi.
Leeuwenhoek, dergilere yazdığı araştırma sonuçları sayesinde bilim dünyasında özellikle mikrobiyoloji alanında tanınmaya başladı. Hollanda'da yaşamasına rağmen, İngiltere'de de tanınır hale geldiği için krallık sekreteri Henry Oldenburg, sürekli meniyi incelemesini istiyordu. Şu ana kadar iğrenç olduğu düşünüldüğü için spermin de içinde bulunduğu meniyi kimse incelemek istememişti.
Leeuwenhoek, burjuva sınıfında bir aileden geliyordu ve dini inançları vardı. Meniyi incelemesine dair ısrarla istek yağıyordu. Ancak, bu teklifleri reddetmesine dair tek sebep dini inançlarıydı. Bu keşfi yanlış ve hatta tiksindirici bulsa da ısrara dayanamadı.
Araştırmaya başlamadan önce, utancını belli eden bir mektup yazdı.
Ayrıca, eğer araştırma sonuçları yayımlanamayacak kadar tiksindirici ve utanç verici çıkarsa sonuçların istendiği gibi yok edilebileceğini de belirtti.
Leeuwenhoek, sonuçların utanç verici olduğunu düşündü. Aynı zamanda bir süre sonra sperm hakkındaki bu keşfi ve gözlemleri, sanki hiç olmamış gibi gizlenirse de anlayışla karşılayacağını söylüyordu. Leeuwenhoek, sperm hakkında tüm bu araştırmaları yapıp gerekli yerlere gönderse bile, özel bir şey bulmadığını düşündü.
Sperm keşfinde yavaş yavaş ilgi çekici şeyler çıkıyordu.
Leeuwenhoek, spermi keşfetmeye başlarken, keşif aşamasında görebildiği bazı garip lifli yapılarla ilgilenmeye başladı. Garip lifli yapılar olarak gördüğü şey ise spermin kuyruğuydu. Leeuwenhoek, o zamanların imkanıyla fark edemedi ancak sperm hücresi, insan vücudundaki hiçbir şeye benzemiyordu.
Hatta sonradan anlaşıldı ki vücudun dışında işlevlerini yerine getiren tek insan hücresi, sperm hücresidir. Ancak, günümüzdeki koşullarda bile spermin işlevi ve tam olarak ne yapmaya çalıştığının anlaşılamadığı söyleniyor.
Leeuwenhoek'in spermi neden ilgi çekici bir şey olarak görmediğine dair geçerli sebepler vardı. Spermin araştırmaya başlandığı yıllarda yani 17. yüzyıl başlarında, cinsellik, cinsiyet, üreme gibi konulara dair insanların fikri olsa da, erkekten çıkan meninin kadındaki yumurtanın döllenmesine yardımcı olduğu elbette düşünülemiyordu. O yüzden dönemin şartlarına göre Leeuwenhoek, spermin ilgi çekici bir şey olmadığını düşünmekte kesinlikle haklıydı.