COVID-19 salgınının hayatımıza kattığı zorunluluklardan bir tanesi, maske kullanımı oldu. Hatta maskelerin kullanımı da sık sık tartışmalara konu oluyor. Ancak yapılan yeni bir araştırma, maske kullanımının akciğerleri etkilemediğini ortaya koyuyor. Üstelik bu durum, yoğun nefes alıp verdiğimiz spor aktiviteleri için de geçerli.
Çeşitli kurumlarda çalışan bilim insanlarından oluşan bir ekip, maske ile spor yapan insanları araştırdı. Yapılan araştırmalarla daha önceki süreçte yayımlanmış olan 70'ten fazla araştırmayı birleştiren uzmanlar, pek çok kişinin "Nefes alamıyorum." sözünün aslında bir bahane olduğunu ispatladılar. Çünkü bilim insanlarına göre maskeler, akciğerlerdeki oksijen oranını önemli seviyede etkilemiyor ve haliyle de spor yapmaya engel değil.
"Maskeyle nefes alamıyorum sözü sadece bir algı"
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doktor Susan Hopkins, maskenin spor yaparken akciğer fonksiyonlarına ya da vücuda giren oksijen miktarına etki ettiğine dair hiçbir bulguya rastlanmadığını söyledi. Bununla birlikte maskenin kimi durumlarda sporcular tarafından da kullanıldığını ifade eden Hopkins, buna en iyi örneğin, solunum sistemini zorlamak için geliştirilmiş özel maskeler olarak gösterilebileceğini söylüyor.
Bilim insanları, bez maskeler yerine tercih edilebilen filtreleme özellikli N95 maskelerin de herhangi bir zararının olmadığını söylüyor. Onlara göre spor yaparken maske kullanmanın tek bir zorluğu var. Bu zorluk, daha önce alışılmamış bir aksesuar ile spor yapılmaya çalışılıyor olması. Performansının düştüğünü söyleyen kişilerin asıl sorununun bu olduğunu ifade eden bilim insanları, sağlıksal anlamda herkesin içinin rahat olabileceğinin altını çiziyorlar.
Maske takarken dikkat edilmesi gereken tek husus: Şiddetli bir akciğer hastalığına sahip olmak
Bilim insanları tarafından yapılan açıklamalarda değinilen başka bir husus ise maskenin kimler tarafından kullanılacağı. Bilim insanları tarafından yapılan spor yaparken maske etkisi araştırmasını genişleten uzmanlar, yaş veya cinsiyet gibi grupların bu konuda herhangi bir fark içermediğini söylüyorlar. Ancak önemli olan tek şeyin herhangi bir akciğer hastalığına sahip olup olmamak olarak açıklayan uzmanlar, şiddetli bir akciğer hastalığı olan kişilerin önce doktoralarıyla görüşmesi gerektiğini ifade ediyorlar.