Stephen Hawking’in bir an için bir bilim insanı olduğunu ve dünyanın evrene bakış açısını değiştirdiğini unutun. Kendisi, sadece hayata karşı bakış açısı ve verdiği amansız mücadelesiyle üzerine haftalar boyu konuşabileceğimiz bir insandı. Bir engelli olarak, sınırları zorlamanın önemini gösterdi. Kendisine sorulan “Engelli olmanız çalışmalarınızın olumlu yönde ilerlemesine katkı sağladı mı?” sorusuna olumlu yanıt veren Hawking, engelinin kendisini evren hakkında daha çok düşünmeye ve dünyevi meselelerden daha çok soyutlamaya yaradığını ama ailesini ve dostlarını hiç bir zaman unutmadığını belirtti.
2002 yılındaki 60. yaş gününde düzenlenen bir teorik fizik ve kozmolojinin geleceği atölyesinde konuşan Hawking, öldükten sonra mezar taşına bir denklemin yazılmasını istedi. Bu denklem, bir kara deliğin rastgeleliğini ve düzensizliğini anlatan ünlü denklemlerinden birisiydi.
Peki denklem ne anlama geliyordu?
Denklem, kara delikler konusundaki modern anlayışımızın ve insan oğlunun kozmik alandaki sınırını ifade ediyor. Hawking’in meslektaşı Jacob Bekenstein ile birlikte ortaya koyduğu bu başarı, “S” harfiyle tanımlanan “entropi” terimini hayatımıza soktu. Bu terim, bir sistemin mekanik olarak dönüştürülemeyecek ısı enerjisini temsil ediyor. Çoğunlukla kara delik gibi karmaşık terimlerin, rastgelelik ve düzensizliğini açıklıyor.
Entropi denklemi ya da kara deliklerin termodinamiği denklemi
Denklemdeki diğer harfler ise içlerinde düzinelerce hesaplama barındıran, evrenin matematiksel sabitleri olarak kabul görüyorlar. “k” harfi Boltzmann sabitini, “c” ışık hızını, üstü çizikli “h” harfi Planck sabitini ve “G” ise evrensel kütle çekim sabitini ifade ediyorlar.
Entropi, okullardaki fizik ders kitaplarında, büyük ölçekli bir sistem içerisindeki bozuklukların ölçüsü olarak tanımlanıyor. Diğer taraftan bir nesneye sığdırabileceğiniz bilgi miktarı olarak da tanımlanabiliyor.
Entropi denklemi neden bu kadar önemli?
Kara deliğin entropisi (bozukluğu, belirsizliği, rastgele oluşu) hacmi değil, yüzey alanıyla orantılıdır. Kara deliğin yüzeyi, fizikteki olay ufkudur ve bunun ötesine hiçbir şey gidemez. Bu açıklamayı daha iyi kavramak adına, hemen aşağıdaki yazımıza tıklayabilirsiniz:
Kara deliklerin termodinamiğini (ısıl koşullarını) anlamak, Hawking’in kuantum mekaniği ile ilgilenmesine ve bu denklemi ortaya koymasına neden oldu. Bu denklemle birlikte Hawking, kara deliklerin radyasyon ve ısı yaydıklarını da kanıtladı.
Profesör Hawking'in denklemi mezar taşına yazdırmaya yönelik dileği, aslında bir ilk değil. Denklem içindeki Boltzmann sabitinin mucidi olan Avustralyalı fizikçi Ludwig Boltzman, kendi sabitine ilişkin denkleminin mezar taşına yazılmasını istemişti. Fizikçi vefat ettikten sonra bu isteği gerçekleştirildi. Bu nedenle Hawking’in, Boltzmann’ın etkisinde kaldığını söyleyebiliriz.