Stephen Hawking’in Ölene Dek Cevap Aradığı ve Çözemediği, Evrenin En Tuhaf Sorusu

101
26
9
7
4
14 Mart’ta aramızdan ayrılan astrofizikçi, bilim iletişimcisi, aktivist ve bilim kültürü sembolü Stephen Hawking, ardında büyük bir miras bıraktı. Öldüğü gün dahil hayatının son yıllarına kadar ortaya attığı bir soru üzerine kafa yoruyordu. O sorunun cevabını bir türlü bulamadı: Bilgi evrende kaybolabilir mi?

Stephen Hawking’in büyük bir bilim insanı olmasını sağlayan kara deliklere ilişkin doktora tezi bundan tam 44 yıl önce, 1974’te basıldı. Fizik dünyası bu çalışmayla aydınlandı ve modern bilimin evrene bakış açısı değişti. Hatta Einstein’ın mirası olan uzay-zaman ilişkisine dair Görelelik Kuramı bile anlam kazandı. Ancak Hawking sormayı, sorgulamayı hayatının son anlarına dek bırakmadı 

Hawking’in araştırmaları, evrenin en gizemli varlıkları olan kara deliklerin ölümlü olabileceklerini de gündeme getirmişti. Fizikçiler, kara deliklerin ışığı bile soğuran nesneler olduklarını ve hatta soğuk ve sessiz yapıya sahip olduklarını öne sürdüler. Işık, yani bilginin en hızlı halini bile emen bu devasa gök cisimleri, evrenin katilleri olarak anılıyorlar.

70’lerin ortasında Hawking’in yapmış olduğu çalışmalar gösterdi ki kara delikler, kuantum prensiplerine bağlı olarak, sıcak ve ısı enerjisi yayan nesnelerdi. Yani enerji yayıyorlardı ve kütleleri vardı. Teorik olarak bir nesneden enerji yayılımı yapılıyorsa o nesnenin kütlesi de azalacaktı. Kara delikler enerjilerini yayıp boyutlarını küçülttükçe daha da ısınıyorlardı. Küçüldükçe enerjilerini daha hızlı yayıyorlardı.  

Kara deliklerin ufalarak geldikleri en son nokta ise küçük bir gök cisimciğinden ibaretti. Bu durum onların ölümünü simgeliyor ve anlamsız birer gök cismine dönüşmelerini sağlıyordu. Ancak kara deliklerin tamamen buharlaşıp yok olduklarına dair fikirler üzerine fizikçiler hiçbir zaman uzlaşamadılar.

Kuantum fiziğine göre her cismin, parçanın veya varlığın geleceği ve geçmişi prensip olarak, zincirleme şeklinde nedenlere, olasılıklara bağlıdır. Fakat eğer bir kara delik bilgilerin, tarihlerin (yani zamanın), ışığın tümünü soğurabilecek güçteyse, kara delik öldükten sonra bu şeylere ne oluyordu? Hawking’in kafasını sürekli yorduğu ve üzerine hesaplamalar yürüttüğü konu ise tam olarak buydu.

Bilginin evrendeki yolcuğunda bir son var mı? Kayboluyor, hiç olmamış gibi siliniyor mu?

Fizikçiler bu duruma “kara deliklerin bilgi paradoksu” diyorlar. Bu soruyu çözmeye çalışıyorlar. Yapılan çalışmalar, evrenin yasalarını anlamamızı sağlayan kuantum fiziği ile çoğu zaman çelişiyor. 

Hawking, 1988’de tarihli popüler bilim kitabı  "Zamanın Kısa Tarihi” ile bu paradoksu, kara delikleri ve tartışmaları, bilime ilgi duyan her insanın anlayacağı bir dille anlattı. Hawking sonralarda üretken bir şekilde makaleler yazmaya devam etti ancak bir süre sonra bilginin evrendeki durumu hakkında 10 yıl boyunca cevap arayacağı döneme girdi.

Hawking, 2014 yılında yayınlanan bir makalesinde, kara deliklerin etraflarındaki "olay ufkunu", hatta ışığın bile kaçamadığı noktayı farklı bir şekilde ele aldı ve onun hiç var olmadığını ileri sürdü. Olay ufkunun yokluğu, Hawking’e göre kara deliklerin aslında var olmadıklarına dair bir kanıt olabilirdi. Ona göre kara deliklerin çevresinde gözlemlenen olay ufku, aslında ışığın (yani bilginin) bir alanda sıkışmasından kaynaklanıyordu.

Kara deliklerin bir nevi güvenlik duvarı gibi içine giren her şeyi yok ettiklerine dair sayısız çalışma yapıldı. Hawking, 2016 yılında yayınladığı son makalesinde Cambridge Üniversitesi fizikçisi Malcolm Perry ve  Harvard Üniversitesi fizikçisi Andrew Strominger ile birlikte çalıştı. 

Ekip, kara deliklerin yumuşak ve hiç enerjisi bulunmayan tabakalar ile çevrelendiklerini ileri sürdü. Bu tabaka, kara deliklerin sınır bölgelerinin ötesinde “holografik plaka” görevi görüyorlardı ve üzerlerinde kara deliklerin yaydıkları bilgileri saklıyorlardı. Bu nedenle bilgi asla kaybolamazdı. Yalnızca kara delik tarafından kendisine yakın bir bölgede, fizik kurallarına göre esir tutulurdu. 

Ancak holografik plakanın tam bir tanımı hala yapılamamıştı. Fizik dünyasında bu görüş hala bir meydan okuma olarak karşılanıyor. Fakat yeni ve somut araçlar sunan bir çalışma olduğu için çürütülecek bir görüş olsa dahi, Hawking’in temelleri sarsılamıyor.

Hayatının son anına kadar Hawking çok fazla çalışan bir bilim insanıydı. Yaptığı son çalışma üzerine şu an fizik dünyasının devam ettirdiği onlarca çalışma bulunuyor. Günümüzde “Bilginin evrende başına neler geldiği” sorusu, kuantum fizikçilerinin çalışmalarını yönlendiren sorulardan birisi olmaya devam ediyor. Muhtemelen Hawking üzerine çıkabilecek bir beyin olmadığı sürece bu durum böyle devam edecek. 

İnsanoğlu, bilginin kaderini çözdüğü zaman kara delikler artık birer gizem olmaktan çıkacaklar.

Kaynak : https://www.livescience.com/62028-hawking-death-paradox-question-science.html
101
26
9
7
4
Emoji İle Tepki Ver
101
26
9
7
4
Yorumlar(70)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
3 yıl önce
Çevremdeki polis askerler 2, 2,5k zam alacaklarını söylüyor, maaşta 5 hanelere çıktık diye gülüyorlar bide siz kime ne anlatıyorsunuz
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Erken seçime gitmedikçe bu ülkede venezuela olma yolunda son hız ilerleyecektir
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Paranın değerini ülkenin ekonomisi belirlerse abd bizim 40 katimiz büyüklüğün de o zaman dolar 40 TL olmalı. Veya euro da aynı şekilde. Ama bunların arasında ki parite sürekli korunuyor. Yani ihracat yapmak için dolar ve euro bilerek ucuz tutuluyor . Bunu da genel de para basarak yapıyorlar. Ama sonra bu paranın karşılığı maden, altın, emtia olarak gelecekte yerine konuyor. Şimdi biz de dogalgaz petrol arasına ve çıkarmaya başladık . Büyük ihtimal biz de aynı şeyi yapacağız gelecekte ki üretimi şimdiden ekonomiye dahil ediyoruz. Hayırlısı diyelim.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Şükredin biraz. Önceden araba, buzdolabı, çamaşır makinesi mi vardı. Fırınlar ekmek yapmayı bilmezdi. İlk önce unu yer sonra üstüne su içerdik. İnterneti kim icat etti, önceden domates, biber, patlıcan yiyebiliyor muyduk. Ülkede tren yoktu, her yer tren oldu. Ülkede elektrik yoktu, geceleri dışarda mumla dolaşırdık. O kadar bolluk içindeyiz ki uçak inmeyen yerlere bile havaalanı yaptılar. Daha ne istiyorsunuz. Bence bu kadar uzatmasınlar MB politika faizini %0 yaparsa enflasyonda sıfır olur. 4 yıl boyunca İktisat fakültesinde hep yalan söylemişler bana
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Emperyalizme teslim olmuyorlar
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Yöntem basit merkez bankası para basmayı bırakacak artık ,2011 -2012 yılarımdan sonra zengin olanların paralarına el koyacaklar veya onları artık paradan uzak tutacaklar
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Telefon iPhone olsun, arabam wolksvagen olsun, kombim vailant olsun, televizyonum Samsung olsun olsunda, olsun. Olduğunun iki tık üstünde görünmeye önem göster ve yaşa yerli malı kötüle. sonra cari açık bomm. Eee dolar niye çıktı? ekonomi niye kötü? Hangi baba yiğit düzeltebilir bu ekonomiyi.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
3 yıl önce
Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz.siz aydınlanmadan biz malesef ki duzelemicez biliyosun demi.uc kuruş çıkarın topluca kalkınmaya degismediginiz zaman hepimiz kalkinicaz.sizin gibi düşünmeyen ülkenin medarı iftarı olan dürüst namuslu insanları terörist ilan etmediğiniz de duzelicez .kral çıplak dostum.artik kafanızı kumdan çıkartın.azicik kitap okuyun , şüphe edin. Her söylenene biat etmeyin inanmayın.arastirin aydinlanin.yoksa hepbirlikte baticaz....
3 yıl önce
Şu bahsettiğin taleplerin hepsine Avrupa'da orta sınıf insanlar sahip.
3 yıl önce
Aslında Türkiye'de üretim sorunu yok. Sadece aç gözlülük sorunu var. Herkes hep daha fazlasını kazanayım, hatta üretmeden paradan para kazanayım derdinde. Şu coin ve döviz yatırımını bırakıp üretime yoğunlaşsak herşey kendiliğinden çözülecek ama onu başaramıyoruz maalesef. 7den 70e herkes kolay para derdinde.
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Venezuela gibi olmaz ama İran gibi olur.boyle giderse...ya da IMF ile anlaşma yaparsın dolar düşer benzin düşer....fakat yuları kaptırır sin ... kararları IMF verir...sen bakarsın....boyece bir 30 yıl daha surunuruz fakat olmeyiz....
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Tüketmeyi bırakıp, üretmeye başlamalıyız
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER