Büyük şirketlerin yöneticileri için en önemli bilgilerden biri de çalışanlarından aldıkları geri bildirimler. Aynı anda Apple ve Pixar gibi iki büyük firmayı yöneten Steve Jobs da bu ihtiyacı hissetmiş, ancak yoğun programı zamanını hayli kısıtlamış. O da, iletişimin süresini kısaltıp kalitesini artıracak bir yol aramış ve oldukça zekice iki soru seçmiş.
Yöneticiler genelde çalışanlarına cevabı 'evet' ya da 'hayır' olan basit sorular sormayı tercih eder, çünkü en kısa iletişim şekli budur. Ancak bu iki soru zamandan ne kadar tasarruf ettirse de bilgi anlamından oldukça kalitesiz. Bu durumda da istediği verimi elde edemeyeceğini düşünen Jobs, soruları 'Şu anda Pixar'da yolunda gitmeyen şey nedir?' ve 'Şu anda Pixar'da en iyi giden şey nedir?' şeklinde sorarak çalışanlarını konu hakkında gerçekten düşünmeye sevk etmiş.
Çalışanlar ile düzenlenen oturumlarda her soruyu bir kişiye sorarak ve sonrasında cevap konusunda tüm ekip hemfikir olana kadar konuşarak sorunları kısa sürede halleden Jobs, aynı taktiği gelişmeler için de kullanarak oldukça başarılı bir iletişim kurmuş.
Bu konuda aynı şekilde çalışanların da 'Sormak istediğiniz birşey var mı?' cümlesini duyduklarında 'hayır' demek yerine sorabileceği iki önemli soru olduğu düşünülüyor. Bu sorulardan ilki 'En iyi yaptığım iki şey ve kendimi geliştirmem gerektiğini düşündüğünüz iki konuyu benimle paylaşır mısınız?.
İkinci soru ise 'Yapabileceğim başka birşey ya da tekrarlamamamı istediğiniz bir davranış var mı?'. Bu sorular sayesinde yöneticiler ile çalışanlar arasında oldukça sağlıklı ve verimli bir iletişim kurulabileceği düşünülüyor.