Su Altı Tünelleri Nasıl İnşa Edilir? İşte Ardındaki Dâhiyane Mühendislik!

2
1
0
0
0
Su altı tünelleri genellikle bir köprü inşa etmenin ya da bir feribot bağlantısı kurmanın mümkün olmadığı yerlerde kullanılır. Peki bu tünellerin ardında nasıl bir mühendislik harika vardır?

Su altı tünellerinin tarihi, şaşırtıcı derecede eskidir. Yüzlerce yıl önce inşa edilen su tünelleri, büyük bir emeğin ve mühendisliğin ürünüdür.

Gelin, bu yapıların ne zamandan beri hayatımızda olduğuna ve nasıl inşa edilebildiğine bakalım.

1818’de Marc Brunel isminde Fransız bir mühendis, işçilerin nehirlerin altından tünel kazmalarına olanak sağlayan bir cihaz icat etti.

tünel

Brunel’in bu tünel kalkanının içinde çok sayıda küçük kepenk bulunan büyük dikdörtgen bir demir duvar vardı. İşçiler, birkaç santimlik toprağı çıkarmak için kepenkleri tek tek açtı ve biraz ilerleme kaydettikten sonra tüm kalkanlar öne doğru itildi.

Kalkanlar her seferinde birkaç santim ilerledikçe işçiler, arkasına tünelin kabuğu olacak kalın bir tuğla duvar inşa etti. Ancak bu çok zaman alan bir işti. Öyle ki işçilerin, bu yapıyı inşa etmesi 9 yıl sürdü.

Böylece Londra’daki Thames Nehri’nin altındaki tünel, dünyadaki ilk su altı tüneli oldu.

tünel

Fakat Brunel’in zamanından bu yana teknoloji çok ilerledi. Şimdilerde su altı tünelleri genellikle devasa tünel delme makineleri ile açılmakta. Ayrıca bu makineler, milyonlarca dolara mal oluyor ancak bu sayede çok kısa sürede büyük tüneller oluşturulabilir.

Ek olarak su altı tünelleri inşa etmenin bir diğer yeni şekli de kes-ört yöntemidir. İnşaatçılar bu yöntemi kullanmak için nehir yatağında veya okyanus tabanında bir hendek kazarlar.

Daha sonra bu hendeklere önceden yapılmış beton veya çelik borular batırırlar. İşçiler, borular kalın bir kaya tabakasıyla kaplandıktan sonra birbirine bağlanır ve kalan su dışarı pompalanır.

Özetle bu iki farklı yöntemle su altı tüneli inşa edilebilir. Marc Brunel, ilk su altı tünelini inşa etmiş olsa da şimdilerde tüneller, kes-ört yöntemiyle yapılır. 

İlginizi çekebilir:

2
1
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
2
1
0
0
0
Yorumlar(21)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
4 yıl önce
Peki birşey diyeceğim; madem ki insanlik mars gibi kuru corak bir gezegene o kadar suyu bahsedebiliyor, oyle ise neden var olan dunya gezegeninin coraklasmasina engel olamiyor. Enerjisini boyle seylere yormaktansa sahip oldugumuz bu gezegeni kurtarsak ya.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
orda su yapmak kolaysa ve insan yoksa onu yokedicek şey
bence ok
4 yıl önce
Peki birşey diyecegim
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Peki birss
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
keşke bi kısmınız dondurulsa ve bin yıl sonra uyandırılsak... insanlığın geleceğini göremiyecek olmak sizcede üzücü değilmi?
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Adam Mars'a araç gönderdim deyip siyah beyaz fotoğraf yayınlıyor ve siz hala bunu yapıyorlar zannediyorsunuz !
size daha ne yapsınlar daha nasıl dalga geçsinler ?
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
kendi dünyamızın güzelliğini bozup başka bir evrende hayat arama isteğimiz kadar vahim bir durum olamaz
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Kesin yaşanır
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
2980 yılında doğmak isterdim. ''Peki neden o tarih?'' diyenleri duyar gibiyim.. Şöyle;
Ben 92'li bir Y kuşağıyım, milenyumda (2000) yaşım küçüktü haliyle; ergin bireyler dışarlarda çılgınlar
gibi milenyumu kutladı gece geç saatlere kadar.. Eee tabii ki 1000 yılda 1 kez olan bir olay! Bense ezandan sonra döndüm; bilenler bilir yatsı ezanı eve çağrıdır o zaman :) ... Yine de neler olduğunu kavrayacak yaştaydım, o bile güzel bir şeydi. Fakat şöyle bir 20 yaşında olmuş olsaydım, o unutulmaz günü dibine kadar eğlenerek geçirirdim. Çünkü millet kafayı yemişti, tam 00:01'de kıymeti bekleyenler mi derdisiniz, ufolar gelecek diyenler mi, o zamanın modası metalik renk giysiler falan... Cep telefonu olanlar parmakla gösteriliyor o zamanlar xD, PC'ler yeni yeni piyasaya çıkıyor yıl 1999 :) ... Bu nedenle 2980'de doğmak ve 3000 yılında da tam 20 yaşında ergin bir birey olmak isterdim :))

Artık Marsa mı giderdim sırf o gece eğlenmek için yoksa daha yakındaki uydumuz Ay'a mı orası meçhul :)
İçimde ukde kaldı resmen :)) Adam akıllı kutlayamadan kaçırdım koca milenyumu.. 29 yaşındayım öyle bir yeni yıl kutlamayı (milenyum tabii) sokaklarda olsun, tv kanallarında olsun, hatta tüm Dünya'da o tarz bir coşku, o tarz bir çılgınlık görmedim daha da...
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Sen yatsı ezanı cagrilmissin bende 6 ayliktim ve mama yiyordum :D
4 yıl önce
tarihi eserlere sprey boya ile sevdiği kızın ismini yazanlar orada da olduktan sonra bir gezegeni daha mahvetmeye gerek yok
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Şuan yaşanabilir bir dünyamız varken bu dunyayı daha yaşanabilir bir hale getirmek icin uğraşsak daha iyi olmazmi
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER