Afrika’nın en güçlü hayvanlarından olan su aygırları, gerek kiloları gerek ısırıkları ve gerek beslenme alışkanlıkları ile epey ilginç özelliklere sahip canlılardır. Uysal görünüşlerine rağmen oldukça savaşçı bir ruha sahipler. Günlük yaşamlarının büyük bir kısmını su içerisinde geçirmelerine rağmen yüzmeyi bilmezler.
Bu korkutucu canlılar ne yer ve kaç kilo olurlar diye hiç merak ettiniz mi? Genellikle suyun dışında beslenen bu canlılar, besin ihtiyaçlarını karşılamak için uzun yollar gidebilirler. Şimdi su aygırları nerede yaşarlar, Türkiye'de su aygırı yaşıyor mu gibi sorulardan dünya üzerinde kaç tane su aygırı var sorusuna kadar derlediğimiz tüm cevaplar ve bilgilere birlikte bakalım.
Su aygırları hakkında bilgiler:
- Her yıl onlarca insanın ölümüne neden oluyorlar
- Dünya üzerindeki nüfusları 125.000 ila 148.000 arasındadır
- Bir gecede yaklaşık 40 kg ot tüketiyorlar
- 4,5 ton ağırlığa ulaşabiliyorlar
- Kendi güneş kremlerini üretiyorlar
- İnanılmaz güçlü ısırıkları vardır
- Su altında beş dakikaya kadar nefeslerini tutabiliyorlar
- Yüzme bilmemelerine rağmen suda çiftleşirler
Her yıl onlarca insanın ölümüne neden oluyorlar
Su aygırları son derece saldırgan ve ne zaman en yapacağı asla belli olmayan canlılardır. Bu durum yavruları varken, çok daha tehlikeli hale gelir. Genellikle esneyen su aygırları insanlara sevimli gelse de, aslında bu su aygırının uyarı sinyalidir. Aynı şekilde, su aygırının gülme sesine benzer bir ses çıkarması da uyarı sesi anlamına gelir.
Dünyanın en ölümcül büyük kara memelisi olarak kabul edilen bu canlılar, Afrika’da her yıl yaklaşık 500 kişinin ölümüne neden oluyor. 2014 yılında bir su aygırı, içi öğrencilerle dolu bir tekneye saldırarak 13 kişiyi öldürmüştür.
Dünya üzerindeki nüfusları 115.000 ila 130.000 arasındadır
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği tarafından yayınlanan raporlara göre, su aygırlarının nesli tehlike altında değil ancak nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Korunan alanlarda 115.000 ila 130.000 arasında su aygırı yaşadığı tahmin ediliyor. Özellikle kaçak avlanma , 1990’ların sonlarına doğru su aygırlarının sayısında önemli azalmaya neden oldu, ancak daha sıkı kanun yaptırımları sayesinde sayıları sabit kaldı.
Afrika’da yaşayan büyük su aygırı ve sıradan su aygırı, Doğu Afrika’nın otlaklarında ve sulak alanlarında yaşar. Günümüzde Afrika’da muhtemelen 2.000 ila 3.000 cüce su aygırının kaldığı tahmin ediliyor. Ülkemiz Türkiye’de ise çeşitli hayvanat bahçeleri dışında herhangi bir su aygırı yaşamıyor.
Bir gecede yaklaşık 40 kilogram ot tüketiyorlar
Büyük boyutları nedeniyle su aygırlarının birçok şeyi yiyebileceği düşünülüyor, ancak durum hiç de öyle değil. Oldukça büyük ve kesin dişlere sahip olan bu canlılar, bulundukları bölgedeki bitki örtüsüyle beslenen otçuldur. Bir su aygırı vahşi doğada her gece yaygın kısa otlarla beslenir.
Gündüzleri nehir veya göl kenarındaki otlarla beslenmek için kısa süreliğine sudan çıkabilirler. Geceleri ise yaşadıkları yerden birkaç kilometre uzaklaşabilirler. Tek bir gecede 40 kilo kadar otu rahatlıkla yiyebiliyorlar. 2015 yılında önemli bir dergide yayınlanan makalede, su aygırlarının ara sıra diğer su aygırları da dahil olmak üzere hayvanların leşleriyle beslendiğini ortaya koydu.
4,5 ton ağırlığa ulaşabiliyorlar
Genellikle su aygırlarının ağırlığı 1 ila 4,5 ton arasında değişiyor. Bu onları, Afrika filleri (12 ton), Asya filleri ( 8 ton) ve Afrika orman filleri (6 ton)’nden sonra en ağır kara hayvanlarından biri yapıyor. Genellikle beyaz gergedan ile ortalama aynı ağırlığa sahip olsalar da, filler ve gergedanlardan sonra üçüncü en büyük kara memelisi olarak kabul ediliyor.
Yeni doğan su aygırları, bitki örtüsü ile beslenmeye başladıktan sonra günde yaklaşık yarım kilo kadar büyürler ve bu büyüme 25 yaşına gelene kadar durmaz.
Kendi güneş kremlerini üretiyorlar
Su aygırları, kavurucu Afrika sıcaklarından etkilenmemek ve serin kalabilmek için günlerinin çoğunu nehirlerde ve göllerde geçirirler. Gözleri, burunları ve kulakları başlarının üst kısmında bulunur, bu da suyun altında olsalar bile görmelerini ve nefes almalarını sağlar. En ilginç özellikleri ise, ciltlerinin kurumasını önlemeye yardımcı olan ve aynı zamanda güçlü bir güneş kremi görevi gören yağlı ve kırmızı bir sıvı üretiyorlar.
İnanılmaz güçlü ısırıkları vardır
Ortalama bir su aygırı ısırıklarıyla 1.800 psi (126,5 kg) basınç üretebiliyor. Teorik olarak, bir timası ikiye bölebilecek kadar güçlü ısırıkları var. Diğer kara hayvanları ile karşılaştırıldığında en güçlü ısırığa sahip canlılardan biridir.
Normal su aygırlarından çok daha küçük olan pigme su aygırları ise daha güçsüz bir ısırığa sahiptir. Henüz pigme su aygırlarının ısırıkları ile ilgili özel bir çalışma yapılmamıştır, ancak yine de çok güçlü bir ısırığa sahipler.
Su altında beş dakikaya kadar nefeslerini tutabiliyorlar
Su aygırları her ne kadar yüzmeyi bilmeseler de, su altında uyuyabilecek kadar rahattırlar. Hiç uyanmadan nefes almaları için onları yüzeye çıkaran doğal bir refleksleri bulunuyor. Peki bu devasa büyüklüğe sahip memeliler nefeslerini nasıl beş dakikaya kadar tutabiliyorlar? Su aygırları, su altında akciğerlerini kapatan ancak yine de oksijenli kanın dolaşmasını sağlayan bir adaptasyona sahip. Bu nedenle su aygırları, su altında bu kadar uzun süre nefeslerini tutabiliyorlar.
Su altında bulunan su aygırları, hiç hareket etmezler ve bu da büyük vücutlarının daha az oksijene ihtiyaç duymasına neden olur. Her ne kadar eğlenceli ve suda aktif olabilen canlılar olsalar da, bu onların daha sık yüzeye çıkmasını gerektirdiği için sakin kalmayı tercih ederler.
Yüzme bilmemelerine rağmen suda çiftleşirler
Erkek su aygırı ile dişi su aygırı arasındaki çiftleşme suda gerçekleşir. Su aygırlarının yüzemediği gerçeği göz önüne alındığında bu oldukça ilginç bir detaydır. Çok nadir de olsa bazı durumlarda su aygırları karada da çiftleşmeyi tercih ediyor. Erkek su aygırı, istediği dişiyi elde etmek için diğer erkek su aygırlarıyla kavga eder ve kilometrelerce yol gidebilir.