Dünyanın her yerinde maalesef yaşanıyor olsa da yoğun olarak ülkemizde, özellikle ana haber bültenlerinde gördüğümüz cinayetlerin ve yaralamaların büyük kısmını karşı cinse karşı yapılan şiddet olayları oluşturuyor. Bu tür olaylar maalesef çoğu zaman yargıda karşılığını bulmuyor, bu sebeple de caydırıcılığı sorgulanıyor.
Fakat herkes bu durumda tepkisini ortaya koyuyor diyemiyoruz. Çünkü karşı cinse şiddet uygulandığını görmesine rağmen şiddet uygulayan erkeğe/kadına ilgi duyanlar da oluyor. Özellikle tepkisini ortaya koyanların anlam veremediği bu durum, Hybristophilia olarak adlandırılıyor. Bu durum tek başına bir hastalıktan çok takıntılı olma durumu olarak değerlendirilse de zarar verici durumlara sebep olabildiğinden rahatsızlık olarak da değerlendirilebiliyor.
Ne demek bu Hybristophilia?
Bonnie ve Clyde sendromu olarak da bilinen Hybristophilia, karşıdaki kişilerin agresif olmasına veya suçlu olmasına karşılık kendilerinde cinsel istek uyanmasına deniyor. Suçlu derken bu durumu elbette dükkân hırsızlıklarıyla sınırlı tutmuyoruz. Tecavüz, cinayet ve kasten yaralama gibi suçlar, Hybristophilia sebebiyle karşı cinsi etkileyebiliyor.
Bu kişiler cezaevindeyken kendilerine ‘hayranlık içeren’ mektuplar bile alıyorlar:
Evet, tecavüzden veya cinayetten cezaevine giren kişilere hiç tanımadıkları fakat kendilerinden hoşlanan insanlar mektup gönderebiliyor. Söz konusu kişiler cezaevine girmediğinde ise sosyal medya gibi mecralardan bu kişilere ulaşabiliyorlar.
Örnek olarak aşağıdaki görselde cinayet, şiddet ve tecavüz gibi suçlarla yargılanan birine gönderilen mesajlardan bazılarını görebilirsiniz:
Konu üzerine maalesef fazla araştırma bulunmuyor: Çünkü insanlar bunu bir rahatsızlıktan ziyade ‘tercih’ olarak görüyor
Kısaca açıklayalım: “Pedofili her nasıl bir cinsel yönelim meselesi değil, başından sonuna bir rahatsızlıksa, Hybristophilia da aynı şekilde kişilerin zihnine ve bedenine zarar verme potansiyeli taşıdığından bir rahatsızlık olarak değerlendirilebilir”. Fakat burada ayrımını iyi yapmamız gereken noktalar bulunuyor.
Öncelikle suç hayatı gibi durumlardan etkilenmek sizi bu durumdan muzdarip yapmaz. Zira, kimse sıkıcı bir hayat geçirmek istemez. Fakat bu etkilenme durumu sizi suçu işleyen kişilere karşı çekiyorsa ya da bu hayatın içinde olup o kişilerle yaşamak istiyorsanız, o noktada düşünmeniz gereken şeyler var demektir.
Aklınızda bulundurmanız gereken ikinci nokta: Hybristophilia’nın iki türü var
Temelde bu durum pasif ve agresif olmak üzere iki başlık altında değerlendiriliyor.
Karşınızdakinin suçlu olması hoşunuza gitmiyor fakat onu değiştirebileceğinizi düşünüp hâlâ seviyor musunuz: Pasif hybristophilia ile tanışın
Adından da anlayabileceğiniz üzere pasif hybristophilia’ya sahip olan kişiler romantik duygular besledikleri kişilerin suçlarına ortak olmaz. Hatta bu durum hoşlarına gitmez bile. “Peki o zaman neden bu başlık altında değerlendiriliyorlar?” diye merak ediyorsanız, aslında bu kişiler ilgi duydukları suçluyu değiştirebileceklerini düşünmeye meyilli oluyorlar.
Bunun yanında romantik bir ilişki olduğundan kendilerine zarar vermeyeceklerini düşünüyorlar.
İşlerin daha da karanlık bir hâl aldığı Agresif Hybristophilia:
Bu noktaya geldiğimizde artık manipülasyon devreye giriyor. Kişiler, sevgi besledikleri suçlulara yardımda bulunuyor ve işlenecek suç için kurban gerekiyorsa bu kişileri tuzağa çektikleri bile oluyor.
Fakat manipüle edilen tarafın bu manipülasyondan haberi olmuyor. Sadece çıkar amacına kullanılıyor olsa bile kendini var olmayan bir aşka inandırmış oluyor. Üzerine çok sayıda araştırma bulunmasa da bu kişilerin genellikle sevgiden yoksun oldukları ve karşıdaki sömürücü profili kendilerine parlayan bir ışık olarak gördükleri düşünülüyor.
Bu ilgi duyma durumuna ne sebep oluyor olabilir?
Araştırma sayısının azlığı sebebiyle kesin olarak sebepler sunulmuş değil. Fakat kişilerde ortak gözlenen birtakım durumlar mevcut. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Daha önce kötüye kullanılmış olma
- Dark Triad
- Toplumun dayattığı basmakalıp kişilikler
Şiddetin devamını getiren hor görülmüş olma durumu:
Bu tür bir geçmişe sahip olan kişilerin daha önce çocukluklarında gördüğü şiddet olaylarının bilinçaltlarında yer ettiği, bu sebeple de agresif veya suçlu kişiliklere ilgi duydukları düşünülüyor. Zira bu ilişkide kendi üzerlerine olmasa da ortada görülen şiddet, çocukluklarındakini devam ettirecek nitelikte oluyor.
Narsistliğin, psikopatlığın ve hilekarlığın bir arada bulunduğu Dark Triad:
Saydığımız üç özelliği taşıyan erkeklerin agresif veya suçlu olma eğilimleri normalden çok daha fazla oluyor. Burada bahsettiğimiz kişiler suçu bir kere işlemiyor, daha da ötesine geçip suç hayatının içinde yaşıyor. Bu da yaşanmış ve gerçekliği görülmüş bir şekilde bazı kadınlara çekici geliyor.
Hem ülkemizde hem de yurt dışında, hapiste olmasına rağmen kesinlikle tanımadığı kadınlardan yüzlerce mektup alan insanlar görebilirsiniz. Araştırmak isterseniz Ted Bundy ve Charles Manson gibi isimlere göz atabilirsiniz.
Toplumun “erkek dediğin sert olur” gibi düşünceleri dayatması:
Bu tür düşünceler insanların kafasında yer edince, ki ülkemizde televizyonun ne kadar çok kişiye ulaştığını düşününce yerli dizilerin payı bunda epey büyük, ister istemez kafalarda basmakalıp kişilikler oluşuyor. Bu bağlamda ilişkide erkekler doğal olmayan ve gereksiz bir baskın olma çabasına girerken kızlar da bunu kabul etmeleri gerektiğini düşünüyor.
Dediğimiz gibi bu durum çoğu zaman toplumun basmakalıp kişilikleri yüzünden ortaya çıkıyor. İlişkinin doğasının böyle olması gerektiğini düşünen taraflardan biri şiddete meyilliyken diğeri de bunu gayet normal karşılıyor. İlişki doğasının böyle olmadığını bilen kişiler ise dışarıdan buna anlam verememekle yetiniyor.
Peki tedavisi yok mu?
Maalesef bu sorun için izlenebilecek tek bir yol veya ilaç tedavisi gibi bir yöntem bulunmuyor. Durum, kişilerin ne kadar saplantılı olduklarına ve kendilerini karşıdaki suçlu için ellerinden geleni yapmaya ne kadar hazır oldukları gibi birçok faktöre göre değişiyor. Bu sebeple kişilerle özel olarak görüşülmesi ve kendi durumlarına göre bir yol belirlenmesi daha verimli olacaktır.
Fakat söylediğimiz gibi, günümüzde birçok kişi bunu bir tercih meselesi olarak gördüğünden hybristophilia’dan doğan cinayetlerin ve yaralanmaların önüne geçmek ve bu durumdan muzdarip kişileri tedaviye ikna etmek oldukça zor.
Çoğu kişi kural tanımayan suçluların yanında kendini güvende hissetse de bu kişilerin her şeylerini feda edebileceklerine inanmak istemiyor olabilir. Birey olarak bu konuda yapabileceğiniz en iyi şey, bu yazıda okuduklarınızı objektif olarak değerlendirmek ve çevrenizde bu sorunu yaşayanları bilinçlendirmek olacaktır.