İnsanlığın yüzyıllardır gözünü diktiği uzay, her geçen insanlık tarafından her geçen gün biraz daha keşfediliyor. Hatırlarsanız Hubble Uzay Teleskobu, geçtiğimiz hafta bugüne kadar keşfedilen en parlak yıldız patlamasının fotoğrafını paylaşmıştı. Geçtiğimiz günlerde ise Güneş Sistemi’ni çevreleyen gizemli bir parıltı, teleskobun radarına takılmıştı.
Gezegenlerin büyük çoğunluğu sudan oluşuyor
Montreal Üniversitesi’ndeki araştırmacılar ve astronomlar, Güneş Sistemi’nden tam 218 ışık yılı uzaklıktaki Lyra takımyıldızında bugüne dek hiç görmedikleri türde gezegenler keşfetti. Kepler-138c ve Kepler-138d adı verilen bu gezegenlerin en dikkat çeken özelliği ise yapılan simülasyonlar ve elde edilen verilere göre bilinenden çok farklı bir yapıda olması. Bu gezegenler Lyra takımyıldızı ve diğer takımyıldızlardaki gezegenlerin aksine farklı bir yoğunluğa sahip. Gezegenleri analiz eden uzmanlar Kepler-138c ve 138d’nin yarısından fazlasının “kayadan daha ağır ve hidrojen ya da helyumdan daha hafif materyallerle dolu olduğunu” açıkladı. Ayrıca bu gezegenlerin Dünya’nın 3 katı hacminde ve neredeyse 2 katı kadar kütlesi olduğu belirtiliyor.
Daha önceleri bu boyutlardaki gezegenlerin tamamının “kaya gezegenleri” olarak tabir edilen ve hem yüzeyinde hem de içerisinde sıvı bulundurmayan gezegenler olduğunu düşündüklerini açıklayan astronomlar, uzun yıllardır var olduğu iddia edilen ancak hiç kanıtlanamayan “Su gezegenlerinin” ilk defa gözlemlendiğini belirtti. Araştırmacılar ayrıca takımyıldızdaki en soğuk gezegenler olduğunu düşünülen bu iki gezegende su yerine donmuş buz kütlelerinin de olabileceğini iddia ediyor.
Gezegenler hakkında daha fazla veri toplamak istediklerini belirten araştırmacılar, bu gezegenlerin şimdiye kadar keşfedilen en “yaşanabilir” gezegenler olabileceğini iddia ediyor.
