Sürükleyici konularıyla sizi içine çeken, sonuna kadar gelmeden elinizden bırakamayacağınız, her yeni kitabında yazarın iç dünyası ile karakterlere biraz daha yakınlaşacağınız ve fazlasını okumak isteyeceğiniz birçok Stefan Zweig kitabı var.
Biz de bunlardan en sevilenleri sizin için listeledik. Dilediğinizi seçip sepetinize ekleyerek kendinize yatırım yapabilirsiniz.
Korku
Stefan Zweig’in “Korku” kitabı, bir “Satranç” kadar olmasa da en bilinen ve sevilen kitapları arasında başı çekenlerden. Evli ve çocuklu Irene Wagner’ın ana karakter olduğu kitapta kadın, evin içindeki tekdüze geçirdiği hayattan çok bunalmıştır.
Daha sonra bir davette genç bir piyanistle karşılaşır ve hayatı birden bambaşka bir şeye evrilir. Wagner’ın eşini aldattığı için hissettiği korkuyu, yeni bir insanı tanımanın heyecanını adeta siz yaşıyormuşsunuz gibi hissettirir Zweig bu kitabında.
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Mecburiyet
I. Dünya Savaşı döneminde yaşayan Zweig, savaşın ve militarizmin etkisini iliklerine kadar hissetmiştir ve en sonunda buna dayanamayıp eşiyle intihar etmiştir. Bu yüzden kitaplarında da antimilitarist kişiliğini ve savaş döneminde yaşamanın psikolojisini çok iyi hissettirir.
Mecburiyet kitabı ise askere alınmamak için İsviçre’ye kaçan bir ressamın psikolojik savaşını konu alır. Bir gün konsolosluktan askere çağrıldığına dair mektup alan Ferdinand, kendini askere gitmek zorunda hisseder. İç dünyası ise karmakarışıktır.
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kızıl
Zweig’in gençlik döneminde kaleme aldığı “Kızıl”, öğrenim için Viyana’ya giden genç bir tıp öğrencisinin büyük bir şehrin gerçekliğine uyum sağlama savaşını, yetişkinliğe adım atma sürecini ve psikolojisini anlatır.
Ailesinden uzakta ve yalnız olan, hâlâ üzerindeki çocukluğu atamamış bu genç; psikolojisinden dolayı tıp eğitiminden vazgeçmenin tam eşiğindeyken kızıla yakalanan ve onun yardımına ihtiyaç duyan bir çocukla tanışır. İşte bu tanışma, onu hayata döndürür.
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yakıcı Sır
Yine bir aldatma hikâyesiyle karşımıza çıkan Zweig, bu sefer de öyküsünü bir çocuğun gözünden anlatır. Siz de okurken o çocuğun ruhuna bürünmüş gibi hissedersiniz.
Annesini elde etmek isteyen çapkın bir adam, önce 12 yaşındaki çocukla arkadaşlık kurar ve zamanla istediğine ulaşır. Bu olay, çocuğun gözünde, yetişkinlerin dünyasından çok daha farklı bir şekilde görülür. Kitabı okurken, sanki o çocuk gerçekten yaşamış biri ve bu hikâye onun kaleminden çıkmış gibi hissedersiniz.
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Amok Koşucusu
Öykülerinde duygu, tutku ve insan psikolojisi üzerine odaklanarak okuyuculara, insan davranışlarının derinliklerine daldıkları bir yolculuğa çıkaran Zweig; bu romanında da bir doktorun gözünden dünyayı anlamlandırmamızı sağlar.
Doktor, bir kadının gizemli bir şekilde ölmesiyle ortaya çıkan birçok ilginç olaya tanık olur. Olaylar, kadının kocasıyla ilgili esrarengiz bir hikâyeyi de gün yüzüne çıkarır. Kocanın yaşadığı trajik hikâye; aşkın ve tutkunun zihnimizde nasıl tehlikeli bir hâl alabileceği ve ne gibi sonuçlara yol açabileceği konusunda bizi derinlemesine düşündürür.
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Geçmişe Yolculuk
“Geçmişe Yolculuk” kitabı; zamana, mekâna ve değişen koşullara meydan okuyan tutkulu bir aşkı konu alır. Ancak bir sorun vardır; bu tutkulu aşk, Birinci Dünya Savaşı nedeniyle bölünür ve araya koca dokuz yıl girer.
Bu dokuz yılın ardından yeniden bir araya gelen aşıkların hayatı, azımsanamayacak seviyede değişmiştir. Geçmişlerinde acı, önlerinde ise belirsiz bir gelecek vardır...
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bir Çöküşün Öyküsü
Stefan Zweig bu sefer de karşımıza gerçek bir hayat hikâyesiyle çıkıyor. XV. Louis döneminde Fransız sarayında yaşayan Madame de Prie, bir gün kralın gözünden düşer ve sürgüne gönderilir.
İhtişam, entrika ve iktidardan ibaret hayatı birden değişen kadın artık mantıklı düşünemez seviyeye gelir. Eski ününe, şatafatlı hayatına, gücüne tekrardan kavuşmak ve dikkatleri üzerinde toplamak için bir plan yapmaya koyulur.
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Lyon’da Düğün
Dönemin gerçeklerini yine bir hikâye üzerinden bize sunan Zweig, “Lyon’da Düğün” kitabında da Fransız Devrimi sırasında çıkan kargaşa dolu günlerde ölümün eşiğinde olan insanlara umut dolu bir aşk öyküsü verir.
Öldürülmeyi bekleyen insanların toplandığı hapishanede birbirini seven iki insan nikâh kıyar. Bu iki yalnız insanın yaşadığı mutluluk, çaresizlerin umudu olur.
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Mürebbiye
Tutucu ahlâk anlayışının tam karşısında duran yazar, “Mürebbiye” eserinde üst tabakanın erkil yapıyı koruyan ve kadınları cezalandıran yapısını kısacık bir öyküyle harika bir şekilde eleştirir.
Henüz küçük yaşlardaki iki kız çocuğunun kavrayamadıkları ayrıntılar ve mürebbiyelerinin dramı, onları derinden etkiler ve aile büyüklerine karşı davranışları değişmeye başlar.
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Satranç
Muhtemelen okumayan kalmamıştır ama hâlâ okumadıysanız kütüphanenizde mutlaka bulunması gereken kitaplardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Kitabın ana karakteri bir otel odasına kapatılmıştır ve tesadüfen bulduğu satranç kitabı hayatını değiştirir.
Bir satranç tahtası olmamasına rağmen yalnızca kitabı okuyarak oyunun tüm detaylarını öğrenip kuramsal bir satranç ustası olmuştur fakat bu tutkusu psikolojisini o kadar çok etkiler ki tedavi olması gerekir. Tedavisinden sonra, aradan yirmi yıl geçmiştir ve eline ilk satranç tahtasını aldığı anda oyunu kazanır. Daha sonra ise onu şaşırtıcı olaylar bekler…
Kitaba göz atmak veya satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Diğer kitap içeriklerimize göz atmak için: