MÖ 46’da yaşanan ve “karmaşa yılı” olarak da anılan bu yılın, diğerlerinden farkı neydi?
Jül Sezar’ın takvim formuyla ortaya çıkan bu fazla günlerin sebebi neydi?
Antik Roma’da kullanılan takvim sorun olmuştu.
Kullanılan ay takvimi, 335 günden oluşuyordu ve mevsimlerle uyumsuzluk yaratıyordu. Takvim yılını güneş yılıyla senkronize etmek için de birkaç yılda bir artık ay ekliyorlardı ancak iç savaşların kaosu sebebiyle bazıları kaçmıştı.
Erken Roma takviminde, tarım yılının döngüleri de dahil ediliyordu ve içinde sadece 10 ay vardı. İlkbahar martta başlıyordu, onuncu ve sonuncu ay ise aralıktı. Yılın son 2 ayının sayılmamasının sebebi ise tarlada hiçbir iş yapılmamasıydı.
Jül Sezar, bu sorunu çözmek için MÖ 46’da kapsamlı bir reform başlattı.
Sezar, daha önce hiç görülmemiş 90 gün daha ekledi. Böylece takvim güneş takvimi ile uyumlu hâle geldi. Eklemelerle beraber yılı 15 aya tamamladı ve 445 gün uzunluğunda tarihin en uzun yılını ortaya çıkarmış oldu.
Tarım faaliyetleri artık daha tutarlıydı.
Yeni düzenlemeyle mevsimler ve tarım faaliyetleri daha tutarlı ilerliyordu ancak geçiş süreci epey kafa karıştırıcı olmuştu. 445 gün sürmesi en başta günlük yaşamı ve dinî ritüelleri de etkiledi ve bazı törenler zamanında kutlanamadı.
Mısır’daki astronomi bilgilerini de dahil eden bu formla yeni takvim belliydi. Karmaşa yılından sonra yeni takvim, 365 gün ve her 3 yılda bir eklenen artık günle 366 gün olarak belirlendi.
Miladi takvimin zamanı gelmişti.
Jülyen takvim olarak da bilinen yeni sistem, Batı dünyasında 16. yüzyıla kadar kullanıldı. Ancak artık yıl hesaplamasında ufak sıkıntılar vardı ve her 128 yılda bir, bir günlük kayma oluştuğundan 1582’de Gregoryen takvimine yani miladi takvime geçildi.
Jül Sezar’ın reformu sonucunda da aslında miladi takvimin adımları atılmış oldu. Tarihin en uzun yılı deyip geçmemek lazımmış, bakın nelere neden olmuş.
Bunları da inceleyebilirsiniz:
Jül Sezar, Neden Sezaryen Doğuma Adını Verdi?