Kimisinde 120 Kişinin Aniden Hayatını Kaybettiği, Bilim Kurgu Filmlerini Aratmayan Korkunç ‘Uzay Faciaları’

0
0
0
0
0
Uzayı keşfetme arzumuz başladığından beri her ne kadar büyük ilerlemeler göstersek de bu yolda hayatını kaybedenler oldu, büyük facialar yaşandı. Şimdi gelin, bu facialardan en bilindik olanlarına göz atalım…

İnsanlığın uzaya olan merakı, bilimsel ilerlemelerin yanı sıra büyük riskleri ve trajedileri de beraberinde getiriyor. Uzay araştırmaları sırasında yaşanan kazalar, teknoloji ve insan hatalarının birleşiminde ölümcül sonuçların nasıl ortaya çıkabileceğini çarpıcı bir şekilde gösteriyor. 

Birazdan bahsedeceğimiz olayların her biri hem birer uyarı hem de uzay araştırmalarında daha güvenli bir geleceğin temel taşlarını oluşturuyor.

Challenger uzay mekiği faciasında, 7 kişi herkesin gözü önünde hayatını kaybetti.

28 Ocak 1986'da Challenger uzay mekiği, kalkışından sadece 73 saniye sonra yakıt tankında bir sızıntı yaşandı. Sızıntı, patlamaya sebep oldu ve mekik, havada parçalandı. Olay, mekiğin katı yakıt roketlerindeki O-ring contalarının düşük sıcaklıklar nedeniyle düzgün çalışmaması yüzünden meydana gelmişti. 

İçerideki 7 mürettebat üyesinin tamamı ne yazık ki öldü. Üstelik patlamada hemen ölmediler. Kabin, büyük oranda sağlam kaldı ve fırlatma kulesinden 14.6 kilometre yukarıya kadar yükseldi. İnişte okyanusa yüksek hızla çarpınca ölümüne yol açtı. Otopsi raporlarına göre, içerdekilerin bir kısmı oksijen maskelerini takmaya çalışmış olabilir.

NASA'nın güvenlik önlemleri ve yönetim süreçlerinde ciddi eleştirilere yol açtı çünkü Challenger'ın katı yakıt roketlerini üreten mühendisler, soğuk hava koşullarında O-ring contalarının esnekliğini kaybedebileceğini ve yakıt sızıntısına neden olabileceğini daha önce defalarca rapor etmesine rağmen üst düzey yöneticiler tarafından göz ardı edilmişti. 

100’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, tarihin en ölümcül uzay kazalarından: Nedelin Felaketi

uzay faciası

Nedelin Felaketi, 24 Ekim 1960'ta Sovyetler Birliği'nin Baykonur Uzay Üssü'nde meydana gelen, uzay tarihinin en ölümcül kazalarından biri olarak kayıtlara geçti. Sovyetler, ABD ile süren Soğuk Savaş uzay yarışında üstünlük sağlamak amacıyla R-16 kıtalararası balistik füzesinin testini hızlandırmaya çalışıyordu. 

Zaman baskısı nedeniyle güvenlik prosedürleri epey ihmal edilmişti. Test sırasında, yakıt dolumu tamamlanırken ikinci aşama motorun yanlışlıkla aktive olmasına neden olan bir elektrik arızası ortaya çıktı. Bu sırada rampada General Mitrofan Nedelin de dahil olmak üzere yüzlerce mühendis, teknisyen ve asker bulunuyordu. 

Ani bir patlama, rampayı dev bir alev topuna çevirdi; 120'den fazla kişi anında hayatını kaybetti, kurtulanlar ise ciddi yanıklar ve zehirlenmelerle mücadele etti. Patlama sırasında rampanın hemen yanında oturan General Nedelin de tanınmayacak hâle geldi. 

Olay, Sovyet hükümeti tarafından yıllarca sıkı bir gizlilikle saklandı ve ölümler resmi kayıtlarda yer almadı. Facia, yakıtın toksik dumanları nedeniyle sonraki günlerde bile kurtarma ekipleri için tehlikeli olmaya devam etti…

“Houston, we have a problem.” (Houston, bir problemimiz var.) cümlesine ilham olan o patlama…

astronotlar

Apollo 13, 11 Nisan 1970'te Ay'a üçüncü insanlı iniş görevi olarak fırlatıldı. Astronot James Lovell, Jack Swigert ve Fred Haise ile Ay'a doğru yol alırken fırlatmadan yaklaşık 56 saat sonra hizmet modülündeki bir oksijen tankı patladı. 

Patlama, uzay aracının güç kaynağını büyük ölçüde etkiledi ve oksijen rezervlerini tehlikeye attı. Astronotlar, patlama anında duydukları "Houston, bir problemimiz var." mesajıyla durumu merkeze bildirdi. Görev aniden bir kurtarma operasyonuna dönüştü ve mürettebat, Ay modülünü acil bir yaşam destek sistemi olarak kullanmak zorunda kaldı.

Ay'a iniş hedefini iptal eden ekip, uzay aracını Ay'ın etrafında döndürerek Dünya'ya dönüş rotasına yönlendirdi fakat astronotlar; sınırlı oksijen, enerji ve su kaynaklarıyla hayatta kalmakta zorlanıyordu. 

Görev kontrol merkezi, mürettebata enerji tasarrufu yapmaları ve karbondioksit seviyelerini düşürmek için doğaçlama çözümler geliştirmeleri talimatını verdi. Dünya'ya dönüş süreci, sayısız hesaplama, yaratıcı mühendislik ve astronotların olağanüstü soğukkanlılığı sayesinde mümkün oldu. 17 Nisan 1970'te Apollo 13, Pasifik Okyanusu'na güvenli bir şekilde indi ve mürettebat kurtarıldı.

Kapsül açıldığında, astronotların cansız bedenleri görüldü.

uzay kazası

İlk uzay istasyonu Salyut 1’de 3 hafta geçirdikten sonra Dünya’ya dönen 3 kişilik mürettebatın kapsülünde, atmosferik giriş öncesinde ventil problemleri yaşandı. Kabindeki basınç hızla düştü fakat o dönemde Soyuz kapsüllerinde uzay giysisi kullanılmadığı için astronotlar yalnızca birkaç saniye içinde bilinçlerini kaybetti ve oksijensizlik yüzünden öldü. 

Kapsül dışarıdan tamamen sağlam göründüğü için, Dünya’ya inişin ardından içeride hayat dolu bir ekip bekliyordu fakat kapı açıldığında, 3 kişinin cansız bedenleriyle karşı karşıya kaldılar. 

İlk incelemelerde ölüm nedeni anlaşılamadı ancak detaylı araştırmalar ani basınç kaybının trajediye yol açtığını ortaya çıkardı. İşte bu olay, uzay araştırmalarında güvenlik protokollerinin köklü şekilde değişmesine neden oldu; bundan sonraki tüm görevlerde uzay giysisi kullanımı zorunlu hâle getirildi. 

Columbia faciası, NASA’ya olan güveni sarstı.

astronotlar

1 Şubat 2003'te Dünya'ya dönüş sırasında yaşanan Columbia faciasında uzay mekiği, 16 günlük bir bilimsel görevden dönerken atmosferin üst katmanlarına girdiği sırada parçalandı. Felaketin sebebi, kalkış sırasında mekiğin yakıt tankından kopan bir parça yalıtım köpüğünün kanatların kenarındaki ısı kalkanına çarpmasıydı. 

Facia sırasında uzay aracındaki 7 astronot da yaşamını yitirdi. Bu hadise, NASA'nın güvenlik protokollerine ciddi eleştiriler getirdi ve uzay mekiği programının 2 yıl boyunca askıya alınmasına neden oldu.

Bonus: Birçoğunuzun bildiği üzere geçtiğimiz sene, 2 astronot uzayda resmen ‘mahsur kaldı’...

uzayda mahsur kalan astronotlar

NASA astronotları Butch Wilmore ve Sunita Williams, Boeing'in Starliner uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na 8 günlük bir görev için gönderildi ama Starliner'da tespit edilen teknik sorunlar nedeniyle dönüşleri defalarca ertelendi. 

NASA, astronotların dönüşü için SpaceX'in Crew Dragon uzay aracını kullanmayı planladı ancak bu görevde de yaşanan gecikmeler nedeniyle dönüş tarihi sürekli ertelendi. Son olarak, astronotların en erken Mart 2025'te Dünya'ya dönebileceği açıklandı.

Daha fazla uzay içeriği:

0
0
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
0
0
0
0
0