"Tası Tarağı Toplamak" Deyiminin Bir Dönemin Dilencilerine Uzanan İlginç Hikâyesi

2
0
0
0
0
Bir yerden temelli gitmek, izini bile bırakmamak anlamında kullandığımız “tası tarağı toplamak” deyimi nasıl ortaya çıktı?

Hakkında pek çok efsane olan bu deyimin aslında hikâyesi çok daha başka. Ne berberle alakalı ne de bir başkasıyla.

Asırlardır kullandığımız deyimlerden bir tanesinin daha hikâyesini öğrenmeye hazır olun!

İlk efsane berberlerle ilgili.

seyyar berber

Vaktiyle var olan seyyar berberlerin zabıta gördüğü an tek eşyaları olan tas ve tarağı toplayıp kaçmasına atıf yapan bu efsanenin herhangi bir dayanağı yok, sadece dilden dile dolanmıştı. Diğer hikâyeyi ise İskender Pala’dan dinliyoruz.

Bağdat'ın ünlü dilencisi Abbas Oş'un öyküsü, dilenciliğin hem inceliklerini hem de zorluklarını bizlere anlatıyor. Mevsimine göre dilencilik yaparak geçimini sağlayan Abbas, şehrin tanıdığı bir sima olmuştu.

Bir Ramazan gecesi hamamda karşılaştığı genç dilenci, Abbas'tan dilenciliğin kurallarını öğrenmek istemişti.

dilenci

Abbas, genç çocuğa dilenciliğin kurallarını öğrenmek için üç kural vermişti:

Bir, her nerede olursa olsun istemeli. İki, her kimden olursa olsun istemeli. Üç ise her ne olursa olsun istemeli.

Genç, bu kuralları duyduğunda hemen Abbas'ın yanına varıp, ondan bir şeyler ister. Ancak Abbas, kendi durumunu hatırlatarak ona yardım edemeyeceğini söyler. Bunun üzerine genç dilenci, ikinci kuralı hatırlatarak herkesten dilenmenin mümkün olduğunu belirtir.

Abbas, ona verebileceği bir şey olmadığını belirtir.

Üçüncü kuralda da “her ne olursa olsun” söylemi, hamamda olan Abbas’ın yalnızca sahip olduğu tas ve tarağını dilenciye vermesini gerektirmişti.

İşte böylece dilimize geçmiş olan “tası tarağı toplamak” bir dilenci hikâyesine dayanıyormuş.

Kaynaklar: İskender Pala-İki Dirhem Bir Çekirdek

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

2
0
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
2
0
0
0
0