Bu, Tayvan’da yaşanan ilk deprem değildi, muhtemelen de son olmayacak. Bölgede meydana gelen depremlerden akıllarda kalanı ise 2018’de 6,4 büyüklüğünde gerçekleşen depremdi.
Özellikle bu depremden alınan dersler, Tayvan’ın 2024’te gerçekleşen bu büyük felaketine de göğüs germesine yardımcı oldu. Peki neyi bu kadar farklı yaptılar?
Tayvan, depremlere hazırlıklı olma konusunda önceden alınmış önlemler ve etkin koordinasyon sayesinde dikkate değer bir başarı sergiliyor.
Öncelikle şunu iyi bilmek gerekir ki ülke, deprem riski altındaki bölgelerde yaşayan vatandaşlarını korumak ve afet durumlarında etkili bir müdahale sağlamak için kapsamlı bir hazırlık ve koordinasyon ağına sahip.
2018’de yaşanan 6,4 büyüklüğündeki depremin ardından yetkililer, hükûmet birimleri ve sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyon güçlendirdiler.
Ayrıca deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayan insanlar, öylece depremin gelmesini beklemediler. Bu konuda bilinçlenmeleri için deprem eğitimine olabildiğince odaklandılar.
Hualien’deki depremde de gördüğümüz gibi, toplumun afet öncesi hazırlık konusundaki bilinci gözlerden kaçmadı.
Özellikle deprem anında, her bölgenin yerel yetkililerinin, acil durumlarda son derece sakin kalarak hızlı bir şekilde insanları güvenli bölgelere tahliye ettikleri görülüyor.
Tayvan'ın depreme hazırlıklı olmasının bir diğer önemli unsuru da afet yönetimi ve inşaat standartlarının sürekli olarak gözden geçirilmesi ve güçlendirilmesidir.
1999 yılında yaşanan büyük depremin ardından hükûmet, inşaat yasalarını ve afet yönetimi yasalarını güçlendirmiş ve bu sayede afetlere karşı daha dirençli bir toplum yapısı oluşmuştur.
Tayvan’da 21 Eylül, deprem ve tsunami gibi felaketler için belirlenmiş özel bir gün.
Bu özel günde Tayvanlılar, afet tatbikatları ve bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştiriyor. İnsanların telefonlarına sahte uyarı mesajları gönderiliyor ve tatbikat gerçekleştiriliyor. Böylece yediden yetmişe herkes, olası bir depremde nasıl davranması gerektiğinin pratiğini yapmış oluyor.
Tayvan'ın afetlere karşı hazırlıklı olma sürecinde, Çin'in askerî ve siyasî baskıları gibi dışsal faktörler de dikkate alınıyor. Cep telefonlarına gönderilen deprem alarm sistemi, aynı zamanda Çin'in olası bir hava saldırısına karşı uyarı sistemi olarak da kullanılabilecek yapıya sahip.
İletişim ağlarının dayanıklılığını sağlamak için faaliyete geçen Tayvan Dijital İşler Bakanlığı, depremde iletişim altyapısının etkilenmediğini bildiriyor.
Üstelik Tayvan'ın afetlere müdahale kabiliyetini artırmak için sürekli olarak hazır bekleyen kurtarma ekipleri de var. Bu ekipler, Tayvan dışında dünya genelindeki afet bölgelerine de yardım götürerek ülkenin "yumuşak güç" diplomasisine katkı sağlıyorlar.
Gördüğümüz gibi Tayan, geçmişte yaşanan felaketlerden doğru dersi çıkarmış. Ülkenin depreme karşı bu kadar hazırlıklı oluşu, umuyoruz ki hepimize örnek olur.
Depremle ilgili diğer içeriklerimiz: