Thomas Midgley Junior, ilk olarak 1920’li yıllarda kurşunlu benzinin araçlarda kullanılmasının önünü açtı ve daha sonra soğutucu cihazlarda Freon adlı maddenin kullanımını yaygınlaştırdı.
Bu iki madde de hem dünyaya hem insanlara büyük zararlar verdi. Öyle ki etkileri hâlâ devam ediyor.
Kurşunlu benzin nedir ve ne gibi sonuçlara yol açabilir?
Kurşunlu benzin, geçmişte kullanılıyordu çünkü içeriğinde tetraetil kurşun (TEL) adlı katkı maddesi bulunuyor ve benzinin oktan seviyesini yükselterek motorun verimini artırıyor.
Ancak bunun yanında çok ciddi çevre ve sağlık problemlerine yol açıyor. Solunum ve sindirimle vücuda giren kurşun, beyne kolayca ulaşabiliyor. Özellikle küçük çocukların bilişsel gelişimini bile etkileyebiliyor.
Hatta aşağıya ekleyeceğimiz içeriğimizden ilginç bir bilgi verelim; kurşunlu benzinler, 170 milyondan fazla Amerikalının toplamda 824 IQ puanı kaybetmesine yol açtı. Bu, kişi başına ortalama 3 IQ puanı demek oluyor. Üstelik bazı zamanlar 6 puanı aştığı da olmuş.
Bunun yanı sıra egzoz gazıyla atmosfere salındığında havayı, toprağı ve suyu kirleterek ekosisteme azımsanamayacak kadar zarar veriyor.
1921 yılında kurşunlu benzinlerin kullanılmaya başlanması, kâr etmek içindi.
Motor silindirinde darbeli yanışın önüne geçmek için tek çözüm tetraetil kurşun değildi, başka seçenekler de vardı. Mesela benzin-etanol karışımı kullanılailirdi fakat Thomas Midgley Jr., kurşunun zararlı bir element olduğunu bilmesine rağmen çare olarak bunu geliştirmişti. Hatta “Ethyl” ya da “TEL” adıyla ortaya çıkarılmıştı ki insanlar endişelenmesin.
Ayrıca TEL’in patentini alarak kâr edecekti. Etanolün patentini alamazdı. Bu yüzden tüm sağlık ve çevre problemlerini göz ardı ederek kurşunlu benzini piyasaya sürdü.
Thomas Midgley, ürününün arkasında durdu.
Otomobil lastikleri üzerine çalışmalar yapan bir babası ve dişli testereyi icat eden bir dedesi vardı. Yani mucit bir aileden geliyordu Midgley. Bu yüzden ondan yana beklenti yüksekti.
1924 yılının ekim ayında, tetraetil kurşuna elini soktu ve bir süre bekletti. Risksiz olduğu konusunda insanları bu şekilde ikna etmeye çalışıyordu.
O yıl, New Jersey’de TEL’e maruz kalan 5 işçi yaşamını yetirdi ve halk sağlığı hizmeti raporunda kurşunlu benzin satışını yasaklamak için bir sebep olmadığı, işçilerin kurallara uyup korunması gerektiği belirtildi.
O dönemlerde kurşunun zararı biliniyordu.
Kurşunlu benzin kullanan araç sahiplerinin kanlarında eser miktarda kurşun bulunmuştu ve garajlarının bazı yerlerinde kurşun izleri vardı. Tüm bunlar, o dönem yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştı.
Buna rağmen uzun yıllar kullanılmaya devam edilmişti ve 1996 senesinde yasaklanmıştı. Kurşunlu benzinin geçmişteki izleri ise hâlâ devam ediyor.
Midgley’in çevreye verdiği bir zarar daha var.
1920’lerin sonlarına doğru klima ve soğutma sistemlerinde kullanılan bileşikler; zehirli, yanıcı ve patlayıcıydı. Bu bileşikler yerine alternatifler geliştirilmesi için Midgley’in de içinde olduğu bir ekip görevlendirildi.
Geliştirdikleri “Freon” adlı madde, kısa sürede kullanıma girdi. Bu madde; ozon tabakasına zarar veriyordu, güçlü bir sera gazıydı ve denizlerdeki plankton gibi temel yaşam formlarını etkileyerek besin zincirini bozuyordu.
1987 yılında imzalanan Montreal Protokolü ile Freon’un da üretimi ve kullanımı sınırlandırılarak daha az zararlı alternatifler geliştirildi.
Midgley'in ölümü de epey ilginç.
Midgley yaptığı şeylerin sonuçlarını göremedi. 1940 senesinde, 51 yaşındayken çocuk felci geçirdi ve yatalak oldu. Burada bile bir şeyler geliştirmekten geri durmadı.
Kendini yataktan kaldıracak bir makara sistemi hazırladı fakat 1944’te, makaranın ipleri boğazına dolandı ve boğularak can verdi.
İlginizi çekebilir: