Araştırmalar, gelecekte araç sahibi insanların ciddi oranda azalacağını gösteriyor. Ancak bunun nedeni ne çevresel ne de ekonomik. Otonom sürüş sistemleri sayesinde siz dururken aracınız diğer insanlar için çalışarak para kazandırabilecek.
Şimdilik kendi aracımızı diğer insanların kullanımına açma düşüncesi saçma gelebilir. Otonom sürüş sistemlerine o kadar güvendiğimiz zaman bu konuyu yeniden masaya yatıracağız.
Diğer taraftan benzin gibi petrol ve türevi yakıtların üretimi ve tüketimi sırasında çevreye verdikleri zararı artık çıplak gözle görebiliyoruz. Son 20 yılda dünya çapında üretilen araç sayısı neredeyse ikiye katlanmış durumda. Elbette bu ihtiyacın dünya nüfusundaki artış miktarı ile arasında doğru bir orantı daha var. Üretimin artması doğal, ancak insan ve araç sayısının arttığı dünyada oksijen giderek azalıyor.
Ford’un öncülük ettiği modern otomotiv endüstrisine, postmodern bir yaklaşımla Tesla gibi üreticiler egemen olmaya başlayacak. Üretim maliyeti düşük, satış fiyatları ucuz ve enerji tüketiminde benzinli rakiplerine kıyasla kat kat avantajlı olan elektrikli araçlar yolların yeni efendisi olmaya hazırlanıyor. Üstelik yazının başında bahsettiğimiz otonom sürüş ve araç paylaşım sistemleri, benzinli araçların yüzüne bile bakmayacak.
Peki ya motorun sesi, egzozun titremesi? Elektrikli araçlar tutkuları anlayabilir mi?
İşte en büyük soru da bu. Bir an için tamamen sessiz bir Formula-1 yarışı ya da ralli müsabakası izlediğinizi düşünün. Bir an için iki tekerlekli 1000cc’lik motorunuza bindiğinizde gaza bastığınız anda sivrisinek sesi duyduğunuzu hayal edin. O gürüldeyen, hatta kükreyen motorlar olmadığı sürece, otomobiller bir zevk olmaktan çıkar mı dersiniz?
Otomobillerin ortaya çıkış amacı her ne kadar zevki değil ihtiyaca yönelik olsa da bugün durum öyle değil. Bir araba alacak olsanız karşınızda her bütçe sınıfından düzinelerce araba bulunuyor. Mantıklı olarak paranızı en iyi şekilde değerlendirmek istiyorsunuz.
Otomobillerin bir ihtiyaç kadar bir zevk meselesi olarak karşılanmaları sürücüler arasında büyük tartışmalara da neden oluyor.
Üreticilerin önümüzdeki 20 yıl içinde belki de tamamen elektrikli araç üretimine geçeceklerini biliyoruz. Hibrit otomobiller ise bu dönüşüme aracılık eden ortak modeller olarak karşımızdalar. Bu nedenle nihai varlıklarını sürdüremeyecekler. Gelecekte yollarda sadece elektrikli araçları göreceğiz.
İşte bu dönüşümün eşiğindeyken üreticilerin değil, tüketicilerin fikirlerini merak ediyoruz.
Lafı daha fazla uzatmayalım.
- DİKKAT: Adil bir seçim yapmanız için hayali olarak iki aracında tüm şartlarını eşitliyoruz. Seçmeniz gereken tek şey aracın enerji tipi olacak.
