Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden birinde, hiç de fena sayılmayacak bir pozisyonda ve gelirle çalıştığınızı hayal edin. Devir sizin devriniz, teknoloji devri. Üstelik çalıştığınız şirket her sene milyarlarca dolar gelir elde ettiğini açıklıyor, yani işler yolunda görünüyor. Kendinizi güvende hissedersiniz değil mi?
Ancak ne yazık ki geçtiğimiz birkaç ayda on binlerce teknoloji sektörü çalışanı için işler hiç de böyle gitmedi. Aklınıza 'dev teknoloji şirketi' dendiğinde gelebilecek neredeyse her şirket, binlerce çalışanını işten çıkardı.
İşten çıkarmaların boyutu o kadar büyük ki, 2022 yılında teknoloji sektöründe işten çıkarma oranı bir önceki seneye kıyasla %649 arttı;
Üstelik pek çok uzman, bunun yalnızca bir başlangıç olduğunu ve 2023 yılında da işlerin benzer bir çizgide ilerleyeceğini; daha fazla işten çıkarma yaşanabileceğini söylüyor.
Bu göz korkutucu durumun nedenlerine geçmeden önce 'ne kadar insan işten çıkarılmış olabilir ki?' sorularına cevap olmasına adına kısaca şirketlere ve sayılara göz atalım;
- Amazon - 18 bin+ çalışan
- Meta - 11 bin+ çalışan
- Alphabet (Google'ın çatı şirketi) - 12 bin+ çalışan
- Microsoft - 11 bin+ çalışan
- Xiaomi - 3 bin 500+ çalışan
- Twitter - 3 bin 700+ çalışan
- HP - 4 bin - 6 bin arasında çalışan
- Coinbase - 1200+ çalışan
- Snap - 1200+ çalışan
- Spotify - 600 çalışan
- Netflix - 450 çalışan
- Tesla - ~10 bin (Tesla için henüz rakam belli değil ancak Musk geçtiğimiz Haziran ayında çalışanların %10'unun işten çıkarılması gerektiğini söylemişti. Bu da yaklaşık 10 bin kişiye denk geliyor)
Teknoloji sektöründe işten çıkarmaları derleyen layoffs.fyi'ye göre 2022 yılında 158 bin 951, 2023 yılına girdiğimizden beri ise 55 bin 970 çalışan işten çıkarıldı. Anlayacağınız üzere işten çıkarmalar sadece devlerde değil, sektörün bütününde yaşanıyor. Ancak tabii ki dev kadrolarıyla bu sayıların büyük çoğunluğunu yukarıda saydığımız devler karşılıyor.
Sorumuza gelelim; milyarlarca dolar gelir elde eden dev şirketler neden on binlerce çalışanlarını işten çıkarıyorlar?
Şirketlerden gelen açıklamalara bakacak olursak amaç genel olarak 'maliyetleri düşürmek'. Sektör uzmanları ise bunu bir bahane olarak görüyorlar ve temel sebebin tüm teknoloji devlerinin pandemi süresi boyunca attığı yanlış adımlar olduğunu söylüyorlar.
Pandemi sürecinin 'geçici ihtiyaçları' için işe alınan çalışanlar, ne yazık ki ekonomik krizin orta yerinde işsiz kalmaya başlıyorlar;
Pandemi teknoloji şirketleri için devasa büyümelerin konuşulduğu garip bir dönem olmuştu. Amazon'dan Microsoft'a pek çok teknoloji devi bu dönemdeki büyümelerini baz alarak bünyelerine on binlerce çalışan kattılar.
Örneğin Haziran 2019'da 144 bin çalışanı olan Microsoft'ta bu sayı 2020 Haziran'da 163 bin, 2021 Haziran'da 181 bin, 2022 Haziran'da ise 221 bin olmuştu. Yani Microsoft pandemi boyunca 75 binden fazla çalışanı bünyesine kattı.
İşte bu geleceği çok da hesaba katmayan adımlar, pandemi etkilerinin azalmaya hatta tamamen ortadan kalkmaya başladığı günümüzde işten çıkarmaların yaşanmasına neden oldu.
Kimi uzmanlara göre pandeminin tek etkisi artan ihtiyaç sebebiyle kadroya dahil olan on binlerce çalışan değil;
Pandemi süresi boyunca özellikle turizm, ulaşım gibi sekteye uğrayan sektörlerde pek çok insan işsiz kaldı. Buna rağmen hükümetlerden işverenlere gelen destekler gibi adımlarla büyük işten çıkarmaların önüne geçilmesine çalışıldı.
Kimi uzmanlara göre tüm dünyanın bir krizin içinde olduğu bir dönemde işten çıkarma yapmak oldukça acımasız görüneceği ve şirketlerin imajına zarar vereceği için şirketler işten çıkarmaları olabildiğince erteledi.
Aynı zamanda uzaktan çalışmaya geçilen ve zorlu bir adaptasyon sürecinin yaşandığı bu süreçte performans değerlendirmelerinin sağlıklı yapılamaması sebebiyle de işten çıkarma süreçlerinin ertelenmiş olabileceği düşünülüyor.
Ayrıca Ukrayna - Rusya arasında devam eden savaşın etkileri, savaştan binlerce kilometre uzaktaki insanları da etkiliyor;
Neredeyse bir yıldır devam eden Ukrayna - Rusya savaşı, pandeminin getirdiği yorgunluğu üzerinden atamamış dünya ekonomisine büyük bir darbe vurdu. Uzmanlar, diğer tüm sebeplerle birlikte savaş ve dünya ekonomisinde yaşanan gerilemenin de işten çıkarmalar üzerinde etkisi olduğunu ifade ediyor.
Enflasyon, artan faizler, yakıt maliyetlerindeki artışlar, tedarik zincirlerinin uğradığı bozulma gibi pek çok durum, tüm sektörleri etkiliyor. Zaten yukarıda saydığımız nedenlerle işten çıkarmaların mutlak göründüğü teknoloji sektörü de bundan nasibini alıyor.
Bambaşka bir düşünce var ki oldukça çarpıcı ve iş dünyasının acımasızlığını gözler önüne seriyor;
Stanford Graduate School of Business'ta profesör olan Jeffrey Pfeffer'a göre bu zincirleme gelişen işten çıkarmaların hiçbiri gerçekçi nedenlere dayandırılmıyor ve işten çıkarmaların gerekli olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Büyük işten çıkarmalara imza atan neredeyse tüm devlerin gelirlerinin geçtiğimiz yıllarda düzenli olarak artmasına bakılacak olursa, bu iddia doğru görünüyor.
Pfeffer, işten çıkarmaların şirketler arasında yaşanan bir 'sosyal bulaşma' örneği olduğunu söylüyor. Basitçe şirketler diğer örnekleri gördükçe 'biz de işten çıkarma yapmalıyız' diyor, yönetim kurullarından bu yönde baskılar geliyor.
Ona göre işten çıkarmalar şirketlere hiçbir fayda sağlamıyor çünkü ödenen kıdem tazminatları, işsizlik sigortası masrafları ve iş ortamında yaşanan stres kaynaklı verim kaybı, şirketlere zarar olarak geri dönüyor. Pfeffer, sektörde yaşanan daralmanın, fazla sayıda çalışan işe alma gibi senaryoların doğru olduğunu, ancak 'çok para kazanan bu şirketlerin' esas gerekçesinin asla bunlar olmadığını vurguluyor.
Gerekçe ne olursa olsun, sektör uzmanları 2023'te benzer haberleri daha fazla duyacağımızı, işten çıkarmaların devam edeceğini vurguluyor...
Kaynak; Stanford Üniversitesi, Layoffs.fyi, TechCrunch, CNN Business, Fortune, Bloomberg