Bilim insanları, 2050 yılına kadar 143 ülkenin tamamen temiz enerjiye geçebileceğini düşünüyor. Tasarlanan plana göre, günümüzde var olan teknolojileri kullanarak küresel enerji talebinin yarı yarıya azaltılması hedefleniyor.
One Earth isimli dergide yayınlanan plan, daha önce Stanford'lu bir ekibin az sayıdaki ülke için hazırladığı planın geliştirilmiş bir versiyonu. Yeni planın uygulanabilmesi için 73 trilyon dolarlık yatırım gerekiyor. Bu yatırımın bir kısmı yeni teknolojilerin geliştirilmesi için kullanılacak. Bunların içerisinde uzun mesafe seyahatlerini ve nakliyeyi daha temiz hale getirecek teknolojiler de yer alacak. Araştırmacıları göre proje yedi yıl içerisinde kendi masrafını çıkaracak ve milyonlarca yeni iş yaratacak.
2050 yılına kadar temiz enerjiye tamamen geçiş iddialı gibi görünse de, araştırmacılar bu hedefe daha önce de ulaşılabileceğini düşünüyor. Planın, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) zaman çizelgelerinden daha iddialı olduğunu kaydeden Stanford'lu mühendis ve araştırmanın yazarlarından Mark Jacobson, 2009 yılında, 2030'a kadar yüzde 100 temiz enerjiye geçişin ekonomik ve teknik olarak mümkün olduğu sonucuna vardıklarını belirtiyor.
Ancak Jacobson'a göre, toplumsal ve siyasi nedenlerle, 2050 tarihi daha gerçekçi. Planın, yalnızca küresel ısınmayla mücadelede değil, her yıl 7 milyon kişinin ölümüne neden olan çevre kirliliğine karşı da kullanılacağı belirtiliyor. Araştırmacıların hesaplamalarına göre, uygulandığı takdirde plan küresel ısınmanın engellenmesine 1,5 derecelik katkı sunacak.
Plan içinde elektrik, ulaşım, sanayi, tarım, balıkçılık, ormancılık ve askeri sektörlerinin de yer aldığı tüm sektörlerin yenilenebilir enerjiyle birlikçe çalışmasını öngörüyor. Jacobson, plan için gerekli olan teknolojinin yüzde 95'ine şu anda sahip olduğumuzu düşünüyor.
Hesaplamalara göre, yeni plan uzun vadede 28,6 milyon tam zamanlı iş yaratacak. Ancak bazı uzmanlar, çalışmanın tahminlerinin "muhafazakâr" olduğunu düşünüyor. CleanTechnica'ya yazan teknoloji yazarı Michael Barnard, Jakobson ve ekibinin yaptığı türde "muhafazakâr" araştırmaların bile, normal sektörlerden çok daha ucuza mal olduğunu ileri sürüyor.