Arifiye ilçesinde ikamet eden Eyüp Bapun, akciğer kanseri babasına destek olmak gayesiyle bir inşaatta, yaşı yetmediği için kuzeninin kimliğini göstererek soğuk demir işçisi olarak çalışmaya başladı.
Bapun, üçüncü iş gününde, yerde görüp tespih zannettiği cihaz parçasını aldı ve 2,5 saat boyunca cebinde tuttu.
Kısa süre sonra rahatsızlanan Eyüp Bapun’un ellerinde yaralar oluşurken, vücudunun çeşitli yerleri de zarar gördü. Radyoaktif maddeye temas ettiği belirlenen ve 1,5 sene boyunca GATA’da tedavi gören Bapun’un 2 parmağı eridi, sinir damarı kopan ve kemiğe dek eriyen sağ bacağı ise büyük ölçüde inceldi.
Babasının cenazesine katılamadı
Hastanede tedavi görürken kaybettiği kanser hastası babasının cenazesine bile katılamayan Eyüp Bapun, taburcu olmasının ardından, henüz 17 yaşındayken kendisine verilen %80 engelli raporuyla malulen emekli edildi.
Yerde bulduğu radyoaktif madde yüzünden her hafta pazartesi, çarşamba ve cuma günleri ameliyat olduğunu belirten Bapun, “İşyerinde bulduğum radyasyonlu bir madde yüzünden yaralandım. 7 ay evvel taburcu edildim. Bütün testleri yaptırdıktan sonra %80 engelli olduğum ortaya çıktı. Çalışma durumum yok. Aradan neredeyse 2 yıl geçti, ancak bendeki izler kalıcı. Elim yaralandı, sağ bacağımın bileğindeki sinir damarı koptu. Bilekten aşağısını hissedemiyorum. Hastaneye ilkin mide bulantısı şikayetiyle gitmiştim. Maddeyi ilk bulduğumda mide bulantısı olmuştu çünkü. İkinci gün, bu sefer baş dönmesi yüzünden tekrar gittim. Üçüncü günün sabahında, maddeyi koyduğum yerdeki yaralar belirginleşmeye başladı. Aynı gün işyerinden aradılar, 'Madde kaybolmuş, sen mi buldun?' diye sordular. Yaraların maddeden dolayı oluştuğunu söylediler. 29 Aralık'ta taburcu oldum” dedi.
Maddi durumumuzu düzeltmeye çalışıyoruz
Eyüp Bapun, hasta babasına destek olmak amacıyla okulu bırakıp inşaatta işe girdiğini belirterek, şunları söyledi:
“Babam akciğer kanseriydi. Benim de çalışam gerekiyordu, o çalışamıyordu çünkü. Okulu bıraktım, işe girdim. Maaş uygundu, fakat yaşım tutmuyordu. Paraya da ihtiyacım vardı. Kuzenimin kimliğini aldım, o 18 yaşından büyüktü. İşyerindeki üçüncü gün başıma bu olay geldi. Ben o maddeyi boru parçası sandım. İşyerindekilere sordum, ‘Bu neyin nesi, neden burada?’ diye. Onlar da bilmiyorlardı. ‘Lazım değildir’ dediler. Ben de ‘Tamam’ dedim, aldım. Tespihe benziyordu. Arka cebime koydum, ama temas ettiği yerleri kemiğe değin eritti neredeyse. Eve gelince elimle de uğraştım, elimi de yaraladı. 2 parmağımı kaybettim. Ayağımı kemiğe kadar eritti. Sinir damarımı kopardı. Sağ bileğim inceldi, çok kötü bir durumdayım."
Psikolojisinin de çok bozulduğunu ifade eden Eyüp Bapun, annesi ve 11 yaşındaki kardeşiyle beraber yaşam mücadelesi verdiğini kaydetti.
