Bundan birkaç ay önce popüler sosyal medya platformu TikTok, işlemlerini daha şeffaf bir şekilde yürüteceğine dair bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamanın ardından şirket, Los Angeles'da 'Transparency Center (Şeffaflık Merkezi)' isimli bir merkez açmıştı. TikTok, bu merkeze basın mensuplarını, politikacıları ve düzenleyici kuruluşları davet ederek sistemlerinin nasıl çalıştığını göstermeyi planlıyordu.
TikTok, attığı bu adımla birlikte geçmiş yıllardan bu yana olumsuz yönde yapılan haberlere bir cevap vermeyi amaçlıyordu. Fakat şirketin seçtiği zaman dilimi tam da koronavirüsün patladığı zamanda denk gelmiş ve TikTok, merkeze olan davetlerini ertelemek zorunda kalmıştı.
Transparency Center sanal olarak davete açıldı ve algoritmalar gösterildi:
Koronavirüs henüz tehlikesini yitirmemiş durumdayken TikTok, bu sefer yeni bir çözümle geldi. Şirket, Transparency Center'ın sanal turlarını duyurdu. Bununla birlikte platform, algoritmalarının nasıl çalıştığını göstermek için seçilmiş basın mensuplarına da kapısını açtı. Böylece TikTok'un algoritmalarının nasıl çalıştığı da açıklanmış oldu.
TikTok'un algoritmasında en güçlü özelliklerden birisi, içerikleri popüler trendlere göre kategorize etmesiydi. Şirket, kullanıcıların içeriklerle doğrudan etkileşimi, içeriklerin izlenme oranları, video bilgileri, kullanıcıların cihaz ayarları ve hesap ayarlarına göre kullanıcılarının karşısına çıkacak içerikleri düzenliyordu.
Daha da basitleştirmek gerekirse TikTok'un algoritması, kullanıcıları daha fazla kullanıcıyı takip etmeye değil, onların zevklerine göre içerikler göstermeye odaklanıyor. Kullanıcı verilerini toplayan platform, diğer kullanıcılara hitap eden içerikleri tespit ederek uygulamada gösterilmesini sağlıyor.
Diğer sosyal medya platformlarıysa kullanıcılara etkileşime girdiği diğer kullanıcıları gösteriyor. Dolayısıyla TikTok, bu noktada diğer platformlardan kendisini ayırıyor. Bu algoritma da TikTok'un 2 yıl içinde nasıl 54 milyon kullanıcıdan 689 milyon kullanıcıya ulaştığını kısmen açıklıyor.
