ABD’nin TikTok’u “Çin hükümetinin ajanı” olarak itham etmesinin ardından gelişen olaylar ABD, Kanada ve Avrupa Birliğinin hükümet çalışanlarına TikTok’u yasaklamasıyla daha da ciddileşmişti. Verilerin güvenliğinden endişe duyan yetkililer TikTok’un politikalarında değişiklik yapmaması halinde platformu kullanıma kapatmakla tehdit etmişti.
Bugünse TikTok, Avrupa Birliğinin tehditleri karşısında yeni veri depolama sistemleri olan Project Clover’ı duyurdu. Çinli sosyal medya platformu bu yeni sistem sayesinde Avrupa’da yeniden “özgürlüğüne” kavuşabilir.
Peki nedir bu “Project Clover”?
Clover Projesi (Project Clover) esasen TikTok’un halihazırda gizlilik ve veri güvenliği üzerine çalıştığı bazı özelliklerin kullanıma sunulmasını kapsıyor. Bu özellikler arasında verilerin gerekli görüldüğünde hükümet yetkilileri tarafından incelenmesi de yer alıyor.
Şirket ayrıca bu projeyle birlikte Avrupa’daki kullanıcıların verilerini Avrupa’da tutacak ve AB ile ByteDance’in ortaklaşa belirlediği bir güvenlik şirketi tarafından düzenli olarak denetlenecek. Güvenlik şirketinin asıl göreviyse verilerin güvende olduğundan ve iddia edildiği gibi TikTok’un verileri gizlice Çin’e aktarmadığından emin olmak olacak.
TikTok, Clover Projesi sayesinde AB yetkililerinin yasaklarından sıyrılarak Avrupa’da daha özgür bir şekilde faaliyet göstermeyi amaçlıyor. Ancak şirketin 2020 yılında ABD’de Project Texas adında benzer bir sistemi hayata geçirdiğini ve buna rağmen ABD’nin yasaklarından kurtulamadığı düşünülürse şirketin beklentileri karşılıksız kalabilir.
TikTok’un Avrupa’dan sorumlu başkanı Theo Bertram, projeyle alakalı olarak 3. parti veri depolama ve güvenlik şirketleriyle görüşmeye başladıklarını belirtirken şirketin Avrupa ve ABD dışındaki ülkelerde ne gibi projeleri hayata geçireceğiyse merak konusu.
