Japonya'nın Kawasaki şehrinde yaşayan 37 yaşındaki mimar Ayumi Miyazaki, yıllar boyunca birçok flört seçeneği denedi. Bekar partilerinden Tinder'a kadar her şeyi denese de işe yaramadı ve 2017 yılında romantik kaderini bilime teslim etmeye ve bir laboratuvarın ideal eşini seçmesine izin verdi.
Miyazaki sonunda, genetik uyumlulukla çiftleri eşleştirebileceğini iddia eden Tokyo merkezli bir DNA eşleştirme hizmeti olan Gene Partner Japan'a katıldı. Miyazaki’nin ağzından tükürük örneği alındı ve yapılan DNA testinin ardından iki yıl sonra, Yokohama'da yaşayan ve 34 yaşında bir yönetici olan Shun Orihara ile nişanlandı.
Miyazaki mutluluğa sadece 36.000 yen (330 dolar) karşılığında kavuştu. Miyazaki, "Gene Partner beni iki kişiyle tanıştırdı ve DNA sonuçlarına göre sadece bir tanesi benimle uyumluydu. Uyumlu olduğum adam artık nişanlım." diyerek uygulamanın isabetli olduğunu belirtti.
Bir Şirket, 99 Dolara DNA’nızı Ay’a Gönderiyor
Miyazaki ve Orihara, genetik test endüstrisinde gelişmekte olan bir pazar olan DNA eşleştiriciliğiyle kısmetini arayan Japonlardan sadece biri. Son yıllarda bireyin genel sağlığını belirlemek için doğrudan tüketiciye yönelik DNA test kitleri, soy ve etnik köken gibi özellikleri, sağlık gibi arayışların artması nedeniyle giderek daha popüler hale geliyor. Asya genelindeki DNA eşleştirme hizmetleri, Japonya ve Singapur gibi ülkelerde büyümeye başlıyor.
Peki eşleşme neye göre gerçekleştiriliyor? DNA eşleştiricileri, uyumluluğu test etmek için genel olarak aynı yöntemleri kullanıyor. İsviçre merkezli Gene Partner, başvuru sahiplerinin insan lökosit antijenlerini veya HLA genlerindeki farklılıkları analiz ediyor. Gene Partner Japan CEO'su Chieko Date'e göre, iki kişinin HLA molekülleri arasındaki genetik mesafe arttıkça birbirlerini daha çekici bulabiliyorlar.
İnsanlarda görünüş, hobiler, ilgi alanları ve doğurganlıkta uyumluluk gibi genetik faktörlerin yanı sıra 1000'in üzerinde HLA gen türü yer alıyor. Şirkete göre DNA testi biyolojik yapıya dayanıyor, ancak toplam uyumluluk aynı zamanda sosyal uyumluluk gibi faktörlere de bağlı. Laboratuvarlar bireyin HLA genlerini analiz ediyor ve türlerini temel alarak 8 sınıf veya kategoriden birinde gruplandırıyor. Daha sonra ise müşterileri diğer gruplardan "ruh eşleri" ile eşleştiriyor.
Birçok şirket bilimsel prensiplere dayanarak insanları eşleştirebileceğini iddia ediyor ancak uzmanlar potansiyelin çok büyük olmasına rağmen, genetik testlerin şu anki yeteneklerinin henüz o noktaya gelmediğini söylüyor.
Hong Kong Üniversitesi'ndeki pediatri ve ergen kliniğinde doçent olan Brian Chung, bu tür teknolojilerin aşk eşleşmelerini önceden belirleyebileceğini doğrulamak için çok erken olduğunu belirtti. Ancak gelecekte astroloji, kişilik testleri ve uyumluluğu belirleyen diğer yöntemler gibi yaygın kullanılan bir noktaya gelebilir.
Araştırmalar, yapılan DNA testlerinin bozulmaları da doğrulamak için kullanılabileceği konuşuluyor. Aşk ve bilim birbiriyle uyumlu ilerlerse gelecekte yeni kapılar açılabilir.