Aslında bu basit gibi görünen detayın arkasında oldukça mantıklı nedenler var.
Bakalım trafik ışıklarının konumlandırılması, trafiği ve sürücüleri nasıl etkiliyor?
Tercihler neye göre yapılıyor?
Trafik ışıklarının konumlandırılması aslında bulunduğu bölgenin coğrafi, iklimsel ve şehirleşme koşullarına göre değişiyor. Yatay trafik ışıkları genellikle geniş yollarda ve rüzgâr riski fazla olan yerlerde kullanılıyor. Rüzgâr, yatay konumda duran trafik ışıklarına daha az baskı yapıyor. Bunun yanı sıra geniş yollarda farklı şeritlerden bile daha rahat görünüyor.
Ayrıca bazı trafik ışıklarının dikey olması, uzun araçların altından geçmesini zorlaştırıyor. Bu yüzden de yatay asmak daha mantıklı hâle geliyor.
Sürücüler için de düşünülmüş detayları var.
Trafik ışıklarının yerleşim şekli, sürücülerin görüş açısını doğrudan etkiliyor. Geniş kavşaklarda dikey yerleşim, uzaktan seçilmeyi zorlaştırabiliyor. Bu durumda yatay yerleşim daha işlevsel oluyor çünkü sürücüler tüm ışıkları aynı anda görebiliyor.
Birçok trafik ışığının dikey olmasının sebepleri arasında ise aslında renk körü insanların daha kolay algılaması var. Sürücü, trafik ışığındaki renkleri tam olarak göremese bile üst ışık yanıyorsa duracağını biliyor.
Işıkların yatay olarak yerleştirilmesi durumunda da bunun bir standart hâle gelmesi sağlanıyor ki ışık renklerinde karışık olmasın. Bu yüzden de sağda araç kullanılan ülkelerde kırmızı her zaman solda, yeşil her zaman sağda oluyor. Soldan araç kullanılan ülkelerde ise durum tam tersi.
Gördüğünüz gibi trafik ışıklarının dikey mi yatay mı olacağı konusunda hedef sadece tasarım değil, güvenlikten kullanım kolaylığına kadar pek çok detay var.
Bunları da inceleyebilirsiniz: