Konserveleri Tenekeden Üretme Fikri Nasıl Transformers'ı Ortaya Çıkardı?

35
5
3
3
1
Japonya'ya İkinci Dünya Savaşı sonunda yardım elini uzatan ABD, konserve gıdaları teneke kutulara koymaya karar vermişti. Bu konservelerin kutularını yıllar sonra Transformers olarak görecektik.

Bir sistemin başlangıç verilerindeki çok küçük değişiklikler bile kaos teorisinde büyük ve öngürlemez sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Konuyu insanlara en basit şekilde anlatmaya çalışan Edward N. Lorenz'in meşhur örneğinde, Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpmasının ABD'de fırtınalara neden olabileceği söylenir. Bu nedenle de bu duruma kelebek etkisi adı verilmiştir.

Kelebek Etkisi yazı dizimizde çok küçük etkiye sahip ya da çok sıradan gözüken olayların nasıl büyük etkiler yarattıklarını açıklayacağız. Zaman zaman Dünya Savaşları'na gidecek, bazen bambaşka ülkelerde bazı olayları inceleyeceğiz. 

Önce İkinci Dünya Savaşı'na dönelim

geri dönüşüm

İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri karşı karşıya gelmişti. Savaşın galibi, Japonya'ya iki atom bombası atan ABD olmuştu. Japonya'nın teslim olmasının ardından imzalanan barış antlaşmasında Japonya ve ABD arası ilişkilerin iyileştirilmesi için ticari ortaklıklar ve destek anlaşması imzalanmıştı.

Bu anlaşma sonrasında ABD, Japonya'ya gıda yardımı da yapmaya başladı. Bu noktada da Amerikalıların karşısına bir sorun çıktı: gıdaların taşınması. Bu sorunu çözmek için geleneksel gıda saklama yöntemlerinden destek alınacaktı.

Savaş yıllarında üretimini iyice arttırmış olan metal endüstrisi, hem elindeki malzemeyi kullanabilmek için metal konserveler kullanılmasını önerdi. ABD'li vergi mükelleflerini de rahatlatmak isteyen ABD yönetimi, sanayi imkanları kısıtlanan Japonya'nın bazı şeyleri kendi üretebilmesi için bu kısıtlamaları genişletirken artık metal kutuların da Japonya'da dönüştürülebileceğine karar verdi. Sonuçta Japonlar yıllardır Amerikan askerlerinin konserve artıklarını dönüştürüyordu.

Çok da dandik tenekeymiş ama…

konserve

Üretim maliyetini en alt seviyeye indirmek için ince metal tabakalar kullanan ABD'lilerin gönderdiği metal, Japonya'da farklı bir sektörde de çarkların işlemesini sağlayacaktı. Bu sektör ise oyuncak sektöründen başka bir şey değildi. 

İkinci Dünya Savaşı yıllarında metal yoksunluğu nedeniyle Lego gibi firmalar öne çıkarken, sonrasında ise metal oyuncakların sayısı artmaya başlamıştı. Japonya da elindeki ucuz ve başka pek de bir şeye yaramayacak metalleri oyuncak haline getirmeye karar vermişti. 

O dönemin Japonya'daki en popüler oyuncakları arasında teneke arabalar ve kurmalı robotlar yer alıyordu. Hemen her şeyi yapan bir kurmalı robot vardı: bazısı şapka çıkarırken bazısı dans ediyor, bazısı ise sadece yürüyordu. Görünüşlerinden de robot oldukları anlaşılıyordu. 

Robotların hikayesini anlatma zamanı

flashing jim

Robot sözcüğünü ilk bulan kişi, bilim kurgu edebiyatının efsanelerinden Çekya'lı Karel Capek'tir. İlk olarak 1930'larda ortaya atılan robot fikri, Japonya'da büyük ilgi görmüştür. Çizgi romanlardan esinlenmeyle ortaya çıkan mangalarda da ilk başlarda robotlar önemli yer tutar. 

Astro Boy, Tetsujin 28-Go (ya da bilinen adıyla Gigantor),Shogun Warriors gibi seriler ve oyuncakları büyük ilgi görürken, karakterlerin hikayeleri ise mangalar ve animeler ile anlatılıyordu. Zaten o dönemde tutan serilerin oyuncakları yapılırdı, oyuncakları anlatan seriler değil. 

O dönemde çok popüler olan erkeklere yönelik aksiyon oyuncağı G.I. Joe, Japon firma Takara tarafından Japonya'da satışa çıkarılacaktı. Savaşın yaralarını üzerinde taşıyan Amerikan askerlerinin oyuncaklarını satmak, 30 sene önceki savaşı düşündüğümüzde çok yanlış bir hamle olurdu. Bu nedenle Takara, karakteri robot haline getirdi ve Henshin Warrior adıyla piyasaya sürdü. 

Plastik yok. Plastik mi yok?

petrol krizi

1970'lerde yaşanan Petrol Krizi, oyuncakların önce küçülmesine neden oldu. Ellerindeki az sayıda kaynağı kullanmak isteyen Japon oyuncak üreticileri, yeni oyuncakların dönüşebilmesini de istedi. Bu dönemde karşımıza Microman ve Diaclon çıktı. Bu oyuncakların üretimi için daha az plastik lazımdı. Dahası, petrol krizini aşamadıkları noktalarda da eski usül dönüştürülmüş metal oyuncaklar yapabiliyorlardı.

Sonrasında yeniden plastiğe dönülse de metal aksamlarını da koruyan bu oyuncaklar, Power Rangers serisindeki dev robotlar gibi dönüşen oyuncakların yolunu açmıştı. Gelin görün ki Japon çocukları artık uzaya çıkan robotlardan, kendilerine uzak gelen hikayelerden sıkılmıştı. Oyuncak üreticileri de bunun üzerine farklı bir yol izlemeye karar verdi: Robotları gündelik hayatımıza sokacaktı.

Bunlar niye birbirine benziyor?

microman

İlk başlarda farklı boylarda, bağımsız seriler olan Diaclone ve Microman zaman içerisinde gittikçe birbirlerine benzemişti. Bu oyuncaklar o dönemde artık Amerikalı oyuncak firmalarının da dikkatini çekiyordu ancak pazarlama konusunda henüz bildiğimiz Amerikan dehasını görememiştik. 

Micro Change ve Diaclone Robo Car serileri sırasıyla günlük hayatta kullanabildiğimiz eşyalara ve 1:60 ölçekli otomobillere dönüşebilme yetenekleriyle büyük başarı yakalamaya başlamıştı. Hasbro'nun aklına ise çok farklı bir fikir geldi: Hepsini toplayıp tek bir marka altında pazarlamak. Bu marka ise Transformers olacaktı. 

Transformers'ın hikayeleri Marvel'dan geldi

transformers

Marvel'ın yardımlarıyla Transformers'ın bugün bildiğimiz isimleri, karakterleri ve hikayeleri de şekillenmişti. Oyuncakların satışa çıkmasıyla birlikte Transformers, piyasadaki rakiplerini birer birer devre dışı bırakarak dünya çapında bir fenomene dönüştü. 

Benim çocukluğumda Soundwave ve Optimus Prime'ım vardı. Zaman içerisinde pek çok farklı Transformers serisi çıktı. Oyunlar, çizgi romanlar, filmler için Hasbro, Japonya'daki neredeyse bütün dönüşen oyuncakları aldı. Hepsi, Japonya'ya giden konservelerin metal kutularıyla başladı. 

Böylece sizlere vermiş olduğumuz Transformers'ın ortaya çıkış hikayesini de anlatmış olduk. Serinin diğer yazılarını aşağıda yer alan bağlantılardan okuyabilirsiniz. En sevdiğiniz Transformers karakteri hangisiydi? Yorumlarınızı bekliyoruz. 

35
5
3
3
1
Emoji İle Tepki Ver
35
5
3
3
1